Boyutlar arası yolculuk

26.Bölüm

Five: Şaka yapıyor olmalısın.

Rose: Hadi ama Five! Sen de öylesin kabullen.

Five: Hayır değilim.

Rose: Öylesin,neden kabullenmiyorsun ki?

Five: Ben o sarı kafa kadar ukâlâ değilim.

Rose: Evet,onun kadar olamazsın.

Five: Tam bir aptaldı.

Rose: Bence eğlenceli birine benziyordu.

Five: Saçmalık.

Rose: Hey,bak ne diyeceğim. Yine o evrene gidelim mi ne dersin?

Five: Teşekkür ederim Rose ama tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.

Rose: Kart oyunu bizde,istediğimizi yapabiliriz.

Five: Bilemiyorum,bence bunu yapmamalıyız.

Rose: Bütün bilgiler elimizde Five,aynı şeyleri yaşamayız.

Five: Bu çok tehlikeli ve aptalca.

Rose: Ama-

Five: Hayır Rose,böyle bir şey yapmayacağız.

Rose: Peki.

Five: Ve sen de yapmayacaksın,anladın mı?

Rose: Ta-mam,endişelenme.

Five: Güzel,şimdi izninle biraz uyumak istiyorum.

Rose: Peki,ben aşağıdayım.

Tam gidecektim ki kolumdan tuttu.

Five: Kızmadın değil mi? İyiliğin için söylüyorum.

Rose: Kızmadım.

Five:*gülümseyerek* Tamam o halde iyi eğlenceler.

Rose: Sana da iyi uykular.

Yanağından öpüp odadan çıktım ve Mutfağa doğru ilerledim,içeriden Grace ve Sir Reginald'ın sesi geliyordu.

Grace: Bunu ona yapamayz Regi.

Reginald: Başka çaremiz yok,durum ciddi.

Grace: Belki başka bir yolu vardır.

Reginald: Denemediğimi mi sanıyorsun?

Sesler kesildiğinde kendimi oturma odasına attım.

Klaus: Merhaba Rose.

Rose: Ah,merhaba Klaus

Klaus: İyi misin? Garip davranıyorsun.

Rose: İyiyim,biraz konuşalım mı?

Klaus: Tabi,olur.

Rose: Bahçeye çıkalım.

Klaus: Tamam.

Beraber bahçeye çıktık,kimsenin olmadığından emin olduğumda konuşmaya başladım.

Rose: Bana bir söz vermeni istiyorum,ne olursa olsun bu konuştuklarımız aramızda kalacak tamam mı?

Klaus: Tamam,anlat hadi meraktan öleceğim.

Rose: Babam sanırım Vanya'ya bir şey yapacak.

Klaus: Ne gibi bir şey?

Rose: Bilmiyorum,Pogo ile konuşuyorlardı. Vanya'nın çok tehlikeli olduğundan ve bir takım ilaçlardan bahsettiler. Az önce de annem ile konuşurlarken duydum,annem bunun kötü bir fikir olduğunu söyledi.

Klaus: Tanrım,bu çok saçma.

Rose: Ben ciddiyim Klaus!

Klaus: Vanya tehlikeli olamaz,özel gücü bile yok.

Rose: Bilmiyorum.

Klaus: Başka bir şey duymadın mı?

Rose: Hayır.

Klaus: Peki,bunu bizden başka bilen birisi var mı?

Rose: Five'a söyledim.

Klaus: Five'a söylediysen neden bana anlatma ihtiyacı duydun ki?

Rose: Five uyuyor ve birisiyle konuşmaya ihtiyacım vardı.

Klaus: Rose,şu durumda saçma olabilir ama aklıma takılan bir şey var.   Five ile gerçekten çıkıyor musunuz?

Rose: Hadi ama...

Klaus: Sadece merak ediyorum.

Rose: Yani evet,çıkıyoruz.

Klaus: Anladım,umarım mutlusundur.

Rose: Öyleyim.

Klaus: Pekâlâ,ben artık gideyim.

Rose: Şey,Klaus.

Klaus: Efendim?

Rose: Gitme,gerçekten konuşmaya ihtiyacım var.

Klaus: Bilemiyorum...

Rose: Sadece konuşmak istiyorum,merak etme çok uzun sürmez.

Klaus: Peki.

Tekrar yanıma oturdu ve etrafı seyretmeye başladı.

Rose: Teşekkür ederim.

Klaus: Sorun değil.

Rose: Seni üzmek istemiyorum eğer bilmeden kalbini kırdıysam özür dilerim.

Klaus: Hayır,üzmedin. Aptalın tekiyim işte boşversene.

Rose: Hayır,sen çok iyi bir çocuksun.

Klaus: Söylesene,Five'dan eksiğim ne?

Rose: Bir eksiğin yok-

Klaus: O zaman neden onu sevdin? O seni üzdüğünde yanında olan bendim,yine de o kazandı. Neden beni değil de onu sevdin?

Rose: Klaus...

Klaus: Sevdiğim tek şeyi elimden aldı.

Rose: Bu kadar dolu olduğunu bilmiyordum,üzgünüm.

Klaus: O seni hak etmiyor Rose,anlıyor musun?

Yanağımı okşamak için uzandığında kendimi geri çektim.

Rose: Özür dilerim.

Oradan ayrıldım ve hızlıca Five'ın odasına gittim,uyuyordu. Yanına uzandım ve başımı göğsüne yasladım. Klaus'un dedikleri beni çok etkilemişti.

Five: Rose,neden geldin?

Rose: Uyandırdığım için özür dilerim,biraz dinlenmek istedim.

Five: Sorun değil.

Beni iyice kendine çekti ve saçımı okşamaya başladı,ben de gözlerimi kapattım ve düşünceleri kafamdan atmayı çalıştım.

-------------------

Bölümü oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ♡

Discord sunucusuna katılmak isteyenler bana özelden yazabilir.