13. BÖLÜM (ÖZEL❤️)

532 79 41
                                    

Sıkıntı Yok Efendiler
Dert İnsana Yol Gösterir...

-Hz. Mevlana-


Fon müziği açmayı unutmayın. :):)

"Şu elini çabuk tutsan ya beceriksiz yine kovduracaksın bizi." Küçük kız yorgunluktan helak olmuş bir şekilde yengesinin iğneleyici sözlerine kafasını sallamakla yetindi. Yengesi ise kendi evindeymiş gibi kendisine bol köpüklü kahve hazırlamış, Sözde ona sadece ufak tefek işlerde yardım edecek ancak tüm evin işini yaptırdığı kızı izliyor ve ona emir veriyordu.

Kocaman evin kapısının açılmasıyla rahatını bozup elindeki kahveyi aniden koltuğa bıraktı. Kahve fincanının yepyeni ve açık renkli koltuğa döküldüğünü gören ev sahibi zaten sinirli olduğu kaşlarını daha fazla çattı. Bağırarak Nefise Hanım'ın yayına ilerledi.

"Aptal kadın ikinci hatayı yine yapıyorsun. Sen kendini ne sanıyorsun?"

Nefise hanım anlamış ancak anlamayan bakışlar fırlatıyordu ev sahibine.

"Ah şey ben anlamadım. Sorun etmeyin, koltukları hemen temizlerim merak etmeyin."

"Gerçekten sorun ettiğim şeyin koltuklar olduğunu mu düşünüyorsun." Sustu ve küçük kıza baktı. Ardından tekrar konuştu.

"Şu kızın haline bak bu yaşta dışarıda oyun oynaması gerekirken sen ona burada kocaman evin işlerini yaptırıyorsun."

"Ama o benimle gelmek istedi. Ve size de ilk günden söylemiştim geleceğini."

"Bu iki oluyor seni ilkin de uyarmıştım Nefise bu kıza sadece ufak tefek işler yaptır demiştim. Ama yok beni dinleyen kim?"

"Özür dilerim bir daha olmaz"

"Sen beni aptal mı sanıyorsun? Bu kızı kullanıp kendini acındırıyorsun. Ama artık yeter çık git evimden."

"A-ama ben"

"Yeter çık dedim"

Dedi parmağını kapıya doğru işaret ederek.

Nefise hanım sinirle bir eline çantasını bir eline yorgunluktan baygın düşen küçük kızı aldı ve hızla evden çıktı. Küçük kız yolda yürürken ev sahibinin geçen hafta ona veriği 10 TL'yi göstererek, yorgun bir o kadar da heyecanlı sesiyle yengesine seslendi.

"Yengeciğim bu parayla benim pastamı mı alsak?"

"Ne pastası kız, hem kim verdi o parayı sana?"

"Ev sahibi Nihal abla vermişti geçen hafta bende bugün için sakladım."

"Neden bugüne bıraktın?"

Hem yürüyor hemde küçük kızı soru yağmuruna tutuyordu huysuz kadın.

"Yengeciğim unuttun mu bugün benim doğum günüm."

ERVA Where stories live. Discover now