21. Bölüm - Metinler ve Gözyaşları

241 15 19
                                    

-Evet, neredeyse kimse okumuyor ama ben yine de okuyanlar için çevirmeye devam ediyorum :) -

Annabeth rüyalarını asla hatırlamazdı ve bu onun için sıkıntı değildi. Uyanmayı ve kendini battaniyelerine sarmayı, sırtını şilteye bastırmayı ve son bilinç kaybı anları kaybolurken ayak parmaklarını uzatmayı seviyordu. Döndü ve yüzünü yastığa gömdü ve sonra gözlerini açtı.

Bu kokuyu tanıyordu, klor, Old Spice, küflü, kurumuş salya.

Bu şey gibi kokuyordu...

Percy

Acıyla bağırdıktan sonra Annabeth yataktan yuvarlandı ve yere düştü. Üzerine dolanmış battaniyeyi çözdü ve ayağa fırladı. Kalbi göğüs kafesine karşı bir delici gibiydi. Percy şu an burada değildi ama Annabeth onun yatağındaydı. Tabii ki de bunu fark etmiş olmalıydı! O kadar da yoğun bir insan değildi. Nasıl tepki vermişti? Ne düşünmüştü? Peki o şu an neredeydi?

Annabeth masasına koştu ve kitap yığınının üstünden telefonunu aldı. Piper'la olan konuşmasını açtı ve sinirli bir şekilde yazmaya başladı.

'Daha demin Percy'nin yatağında uyandım.'

Yapılacak acil bir işi kalmadığında elini alnına götürdü ve gününün nasıl bittiğini hatırladı. Geceleri kalktığını, tuvalete gittiğini ve yatağa geri döndüğünü hatırladı...

Ama yanlış olan yatağa girmişti! Düşünceleri zihninde bir kara delik gibi dolanıp onu kaçabileceğinden emin olmadığı bir yere sürükledi.

Telefonu öttü ve Piper'ın yanıtını okudu.

Annabeth bu mesajlaşma işi için fazla sabırsızdı, bu yüzden onun yerine Piper'ı aradı. Piper ilk çalışta aldı. "Yaşasın!" tekrar şarkı söyledi ve Annabeth volta atmaya başladı. "İkinizin eninde sonunda bağlanacağınızı biliyordum!"

'Yaşasın değil, Piper. Şu anda yaşasın'lık bir durumda değiliz. Daha sonra ona neler olduğunu anlattı, nasıl da büyük bir yanlış anlaşılmaydı.

"Gördün mü ? Bilinçaltın bile onunla birlikte olmak istiyor."

"Ama yapamam!"

"Neden olmasın? Belli ki adama aşıksın."

"Aşık değilim, sadece... onun niteliklerini seviyorum."

"Aşkı biliyorum Annabeth. Aşıksın."

Annabeth topukları üzerinde döndü ve odanın diğer tarafına geçti. Derinlerde bir yerde Piper'ın haklı olduğunu biliyordu. Percy'yi her gördüğünde, hiçbir şey yapmadığı zamanlarda bile kalbinin kabardığını hissetti. Ama Percy'ye karşı hissettikleri, bu okuldaki varlığını tehdit edebilirdi. Neden aptal kalbi geleceğinin önüne geçmek zorundaydı?

"Öyleyse neden ona söylemiyorsun?" diye sordu. "Endişelenmen gereken şeylerden bir azalmış olur"

"O kadar kolay değil."

"Başlangıçta hiçbir şey kolay değildir. Sadece yap! Bir yara bandı gibi sök onu." Piper, Annabeth'in tereddüt ettiğini hissetti ve devam etti. "Bana ve Jason'a hâlâ arkadaş olarak sahip olduğunu biliyorsun. Ve biz seni ne olursa olsun destekleyeceğiz. Gerçekten, en kötü ne olabilir ki?''

''Benden nefret etmesi'' dedi Annabeth. Sesinin çatlamasına engel olamıyordu. Gerçekten duygulanacak mıydı? Belki de Percy onun için çok anlam ifade ediyordu...

'' Senden nefret etmeyecek. Muhtemelen daha çok... şoka girecek''

Annabeth kıkırdadı. 'Bu hafif kalıyor'

I Got A Boy / Percabeth FanfictionDonde viven las historias. Descúbrelo ahora