6; Ayaklarım kopana dek gelirdim sana, beni geri çevireceğini bile bile.

134 15 101
                                    

Emir Can İğrek - Beyaz Skandalım şarkı çok güzel.

19072021 / 02.20

Senin için benim canım gitmişti de, ben senden bir türlü gidememiştim.

İlk buluşmamızdan sonra bir çok kez buluşmuştuk. Fakat bu genelde benim okulumun ara sokaklarında gerçekleşirdi. Bana hiç güzel bir yerde randevu teklif etmemişti, bende istememiştim zaten. Belki parası yoktu? Onun üzülmesine asla dayanamazdım. Benim için o kaçamak yaptığımız okulun ara sokakları bile yeterdi ki. Tek isteğim onun güzel yüzünü avuçlarımda hissetmek ve güzel kokusunu ciğerlerime çekmekti. Bu kadarı bana kâfiydi, fazlasına ne gerek vardı ki?

İnsan elindekiyle yetinmeliydi bana göre. Fazlası göz çıkarırdı.

Aramızdaki ilişki çok güzeldi. Ben okulda boşluk bulduğum her an ona yazıyordum. O ise bir iş bulmuştu ve çalışıyordu. Ailesinin durumu fazla iyi değildi. Hem maddi hem de manevi olarak. Evlerinde huzur yokmuş  öyle demişti bir kez. O evde mutlu olmadığı zaten konusu her açıldığında tepkilerinden belli oluyordu, o da bıkmıştı bazı şeylerden, aynı benim gibi.

Çok yoğun çalışması beni çok fazla üzüyordu. Bazen eve geldiğinde yemek yiyecek hali bile olmuyormuş, öyle demişti. Ve ben de haliyle çok üzülüyordum. Elimden gelseydi onun yerine ben çalışır, ailesine bakardım. Yemin ederim ki yapardım bunu, yeter ki o üzülmesindi.

Artık öyle zamanı kalmıyordu ki bazen konuşamıyorduk bile. Hani derler ya "Yüzünü gören cennetlik" diye, tam da o lafı yaşıyordum. Telefonla hiç konuşmamıştık zaten, nedense hep mesajlaşmayı tercih ediyorduk. Garip ama güzel bir ilişkimiz vardı işte anlayamıyordum.

Herşey güzeldi, yolundaydı fakat bazı şeyler Yoongi işe başladıktan sonra garipleşmeye başlamıştı. Dediğim gibi eskisi kadar konuşamıyorduk, mesajlarıma cevap vermiyordu bazen arıyordum fakat yanıtsız kalıyordum. Kafayı yiyecek gibi oluyordum, artık beni istemiyor muydu yoksa? Dayanamazdım ki ben onsuz, nasıl yaşardım?

Oturduğum sıramda rahatsızca kıpırdandığımda Seokjin göz ucuyla beni süzdü. Ortak dersimiz vardı ve o da beni görür görmez yanıma oturmuştu.

"Ne o? Yine mi cevap vermedi mesajına?" Dedi Seokjin, tahtada bir şeyler anlatan hocanın sesimizi duymaması için extra güç sarf ederken.

"Maalesef," dedim dudaklarımı büzdüğüm sırada. "Kaç tane mesaj attım bilmiyorum ama hala cevap gelmedi. Yoğun çalıştığını biliyorum evet ama bunların herhangi bir molası yok mu, neden böyle yapıyor ki?"

Seokjin bana katıldığını belli ederek başını salladığında zoraki bir şekilde gülümsemeye çalıştım çünkü moralim fazlasıyla bozuktu. Elimde döndürdüğüm telefonuma uzandığında vermem için gözleriyle işaret etti.

Etrafta göz gezdiren hocamıza çaktırmamaya çalışarak sıranın altından Seokjin'e telefonumu uzattığımda hızla elimden aldı ve şifreyi girmem için bana müsaade etti. Şifreyi girip telefonu tekrar ona uzatınca geri aldı. Ne yapacağını bilmiyordum fakat güveniyordum arkadaşıma, yanlış birşey yapmazdı.

"Jimin," diye seslendiğinde kafamı yavaşça ona doğru çevirdim. "Dostum, ayrı ayrı uygulamalardan tam tamına 32 mesaj atmışsın, mesajlar da iletilmiş üstelik ne yapmaya çalışıyor bu çocuk?" Mesajlar.. iletilmiş miydi?

"Ben mesaj attığımda interneti kapalıydı, şu an iletilmiş gibi mi görünüyor?" Diye sordum umutla.

"Evet inanmıyorsan bir de sen bak, çift tik olmuş, baksana." Ekrana baktığımda gördüğüm şey gerçekten doğruydu, mesajlarım ona gitmişti fakat o görmemişti. Telefonu hızla elime alıp bir şeyler yazmaya başladım.

mochimin: Yoongi neredesin tanrı aşkına?
Mesajlarım iletilmiş, internetin açıksa eğer
neden cevap vermiyorsun bana?
Sevgilim, iyi misin?
Merak ediyorum..

Telefonumun ekranına umutsuzca bakarken Seokjin beni izliyordu ve oldukça üzgündü. Bu halde oluşum onu üzüyordu..

Bir kaç dakika daha öylece durduktan sonra Seokjin defterini kapatıp bana doğru döndü, "Jimin, Yoongi'ye ulaşacağımız biri ya bir arkadaşı falan yok mu? Belki onlar biliyordur, hm?" Umutsuzca başımı iki yana salladım. "Onu çoktan denedim ki, cevap vermiyorlar.."

Seokjin biraz daha düşündükten sonra "Başka arkadaşı yok mu bu çocuğun? Kaç tanesini tanıyorsan hepsine yazalım o halde?" Dediğinde, çabası beni oldukça mutlu etmişti. Doğru insanlarla arkadaşlık yapıyordum. Düşüncelerimin arasında kaybolurken aklımda bir isim vardı bile!

"Yugyeom," dedim gülümserken. "Yugyeom diye bir arkadaşı var hem onunla aramız da iyi, bana yardımcı olur herhalde." Dedim, umarım yardımcı olurdu..

"E durma o zaman," dedi Seokjin sosyal medya hesabıma girerken. "Çabuk ol da yaz şu çocuğa belki haberi vardır." Hızlıca kafamı sallayıp mesajlarıma girdim, zaten aramız iyi olduğundan öncesinde de konuşmuştuk, zararsız kendi halinde biriydi.

mochimin: Yugyeom selam

Çok geçmeden mesajıma yanıt geldiğinde ciddi anlamda kendimi şanslı biri gibi hissetmiştim. Seokjin mesajları okumaya çalışırken zil çalmıştı, o da mesajlaşmamı söyleyip kantine inmişti, obur şey..

yuugyeoms: Ah merhaba Jimin nasılsın?

mochimin: İdare ediyorum
teşekkür ederim, şey aslında ben sana bir şey sormak için yazmıştım, rahatsız etmiyorum umarım?

yuugyeoms: Hayır, rahatsız etmedin merak etme
Ne soracaksın?

mochimin: Ben aslında..
Bir kaç haftadır Yoongi'ye ulaşamıyorum
Mesaj atıyorum fakat bakmıyor hiç, arayınca da açmıyor. Cidden çok merak ediyorum, demek istediğim senin ondan haberin var mı?

Görüldü

Yazıyor...

yuugyeoms: Ben görüyorum onu yani, iyi gibi görünüyor sadece yorgun işte müsait olunca senin mesajına bakacaktır ben eminim
üzme kendini lütfen.

mochimin: Teşekkür ederim Yugyeom
Pekii senden son bir şey daha istesem?

yuugyeoms: Tabii Jimin, ne isteyeceksin?

mochimin: Şey sen, eğer Yoongi'nin
çalıştığı yerin adresini biliyorsan
bana adresi atabilir misin?

yuugyeoms: Jimin atmak isterdim ama oranın tam adresini bilmiyorum, fakat benim biraz sonra oralarda işim var, eğer gelebilirsen beraber gidebiliriz?

mochimin: Güzel, ama nasıl gideceğim ki.. |

Mesajlaşmadan çıkıp sıkıntıyla ofladığımda Seokjin büyük bir heyecanla sınıfa girmişti. Sıraya oturmasını ikimiz de beklemeden konuştuğumuzda duyduğumuz şeyi algılamaya çalışmıştık ilk bir, iki saniye.

"Yugyeom, Yoongi'nin çalıştığı yeri biliyormuş!"

"Son 3 dersimiz iptal olmuş!"

Bu şarkı ben ve ona öyle çok uyuyor ki.. Neredeyse her cümlesinde onu ve beni görüyorum. Umarım bu fic'i okuyan herkes hislerimi anlayabiliyordur..

fire on fire | yoonmin ✓Where stories live. Discover now