Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tüm sınıf koltuklarda, Y/n ise sanki onlara ders verecekmiş gibi ortak alanın ortasında bir sandalyeye oturmuştu.
Güzel hayalet düzgünce oturuyordu. Oturduğu yerde dik otururken, elleri kucağındaydı. Sınıf, akıllarından yüzlerce soru geçerken yakından onu incelediler.
"...Sandalyeye nasıl dokunuyorsun?" diye sessizliği bozarak sordu Todoroki.
".......Dostum, ne?" Todoroki'nin neden kulağa bu kadar aptalca gelen bir soru sorduğundan dolayı Sero'nun kafası karışmıştı.
"O dün geceki hayalet, değil mi? Sandalyeye nasıl dokunabiliyor?"
"B-Bence Todoroki'nin sormaya çalıştığı şey... Kacchan'ın seni tutmaya çalıştığı zaman eli doğrudan içinden geçmişti, nasıl oluyor da eşyalara dokunabiliyorsun?" Midoriya, Todoroki'nin cümlesini açıklarken Todoroki de onaylayarak kafa salladı.
Y/n "oooh" diyerek anladığını belirtti. "Bana dokunabilen ve dokunamayan şeyleri seçebiliyorum."
"Neden odamda bir ucube gibi duruyordun?" dedi Bakugou. Mina Bakugou'nun koluna vurdu. "Ona ucube deme!" diye kızgınlıkla fısıldadı.
"Ben onun odasını arıyordum." Y/n Midoriya'yı işaret etti. Midoriya'nın yüzü anında kızardı. "H-ha?"
"Beni ilk gördüğünde, bana tepki vermedin. Bu yüzden gidecek ama geri gelecektim, ama kayboldum ve kendimi şu kızgın çocuğun odasında buldum." diye açıkladı Y/n, Bakugou'yu işaret ederken. "Ama bağırdığı için kulaklarım acıdı."
"Kulakların mı acıdı- SEN. BİR. HAYALETSİN." Bakugou bağırdı ve yumruğunu sıkarak hayalete doğru yöneldi.
Kirishima hemen kolunu Bakugou'nun önüne koyarak Bakugou'yu engelledi ve diğer elini kibarca salladı. "Onun kusuruna bakma. O biraz sinirli biri."
