summoned ᝰ i. midoriya ✓

bilinmeyen hediye

"HEDİYELER!" Denki ve Mina o kış sabahı erkenden, ışıltılı bir şekilde süslenmiş ağaca koştular. 1A sınıfı kış tatilindeydi ve herkesin beklediği o gün sonunda gelmişti; Noel. Ortak alana girdiklerinde birbirlerine "Mutlu Noeller!" dediler, ya da "Mutlu Cadılar Bayramı!" diyerek şakalaştılar.

"Noel Baba gerçekten de geldi!" Mina sevinçle gülümsedi, ağacın yanında diz çökerken sarı gözleri adeta parlıyordu. Kirishima elini Mina'nın omzuna koydu. "Noel Babanın gerçek olmadığını biliyorsun, değil mi Mina?" Mina, Kirishima'nın elini çekti. "Şşş! Bırak anı yaşıyayım." diye fısıldadı, hediyelere sarılarak.

Ortak alan, yılbaşı çelenk ve flamalardan, çoraplara ve kokulu mumlara kadar her türlü dekorla süslenmişti. Bütün öğrencileri mutlu eden samimi bir hava vardı içeride.

Asansör kapısı açıldığında ortak alana öğrencilerin sınıf öğretmeni girdi. "Günaydın." diye mırıldandı. Yorgun gözleri, öğrencilerini neşeli görmekten ne kadar mutlu olduğunu açıkça gösteriyordu. "Günaydın Mr. Aizawa."

"Eri!" Midoriya, Noel Baba kostümü giymiş, Aizawa'nın elinden tutan küçük kıza doğru koştu. Eri'nin gözleri sevinçle büyüdü ve Midoriya'nın kollarına atlayarak ona sarıldı. "Mutlu Noeller, Eri!" Midoriya kocaman şekilde gülümsedi.

"Mutlu Noeller." diyerek gülümsedi Eri, Midoriya'ya daha sıkı sarılırken. Midoriya, Eri'nin Noel şapkasını düzelterek arkadaşlarının yanına geri döndü. "Hediyeleri açacak mıyız?"

"Önce sağlıklı bir kahvaltı yapmayı öneriyorum!" Iida garip kol hareketlerini yaparak konuştu. "Hadi ama, Iida! Hediyeler tam şurda!" Mina sızlandı, hediyeleri açmak için yalvarıyordu.

Iida iç çekti. "Tama-"

"YAŞASIN!" bütün sınıf hediyelerin yanına koştu.

Hediyeleri açtıktan sonra, herkes masada toplanarak mutlu bir şekilde Noel kahvaltılarını ettiler. Müzik çalıyordu ve odayı sohbetleri dolduruyordu, parlak beyaz kar taneleri ise gökten aşağı düşüyordu. Yeni pişmiş kurabiyelerin kokusu havayı doldururken, ateş çıtırtısı öğrencileri ısıtıyordu.

Sabah kutlamaları bittiğinde, artık temizlik zamanıydı. Aizawa ve Eri büyük üçlüyü ziyaret etmek için gittiklerinde, sınıf şöminenin önüne oturup film izlemek için ortalığı toparlıyorlardı.

Mina yerden ambalaj çöpü alırken ağacın arkasında saklı bir hediyeyi fark etti. Eğilerek hediyeyi almak için kolunu uzattı. Hediyeyi aldığında kim için olduğunu anlamak için hediyeyi inceledi.

Ama isim yazmıyordu.

"Hey çocuklar? Burda başka bir hediye daha var!" Bütün sınıf ona döndü. "Kim için?" diye sordu Ochako.

"Yazmıyor....... Açacağım!" Mina heyecanla kağıdı yırttığında ortaya kahverengi bir kutu çıktı. Önünü çevirerek üstündeki yazıyı okudu.

"Vay canına..." diye mırıldandı.

Tsuyu öne doğru eğildi. "Ne yazıyor?"

"Bu..." Mina hediyeyi havaya kaldırdı. "bir Ouija tahtası!!!"

Sınıf anında geriye doğru adım attı. Odayı onaylamama ve korku sesleri doldurdu. "Bu şeyler lanetli değil mi!?" Denki endişeyle kanepeye oturdu.

"Hayır şapşal, bu şeyler sadece hayalet çağırmak için. Kim bu hediyeyi satın aldı?" diye Mina sordu.

Sınıf sessiz kaldı.

"Bekle, o zaman bu hediyeyi kimse biri için almadı mı?" Midoriya ürperdi.

"Öyle görünüyor..." diye mırıldandı Momo.

"Sadece şu lanet şeyi uzaklaştırın." Bakugou kızgın bir şekilde söylendi.

"Asla! Bunu kesinlikle denemeliyiz." Mina kutuyu sehpaya koyarak kapağını açtı. Sınıf, Mina'yı durdurma umuduyla söylenmeye başladı.

"Ne? Hepiniz korktunuz mu?" dedi Mina.

"N-ne? Hayır!" diye cevapladı Denki. "Sadece Noel'den sonra ele geçirilmek istemiyorum."

"Ben oynayacağım." Jirou, Mina'nın yanına dizüstü oturdu. "Jirou!" diye sızlandı Denki. "...Eğer Jirou oynuyorsa sanırım ben de oynayacağım..."

"Yaşasın!" Mina heyecanla ellerini çırptı. "Başka oynayacak var mı?"

"Ben de oynayacağım!" Kirishima yumruklarını birbirine vurdu. "Hadi, Bakugou!"

"Asla. Sadece bir iblis tarafından canlı canlı yenmenizi izleyeceğim."

"Tabii!" Sero baş parmağını havaya kaldırdı.

"Tamam." Momo tereddütle cevap verdi.

"...İyi." Tsuyu ve Ochako da katıldı.

"Ben sadece izleyeceğim." diye mırıldandı Todoroki.

"Hey, Midoriya? Peki ya sen? Oynayacak mısın?" Kirishima arkasını dönerek çilli arkadaşına sordu. Midoriya derin bir nefes aldı.

"...tabii. Neden olmasın?"