Şiddet gören bir kız, Beste... Şiddetten kurtulabilecek mi?
Bunları yaparken yanından hiç ayrılmayan arkadaşı,Ece..
Ve hayatlarına giren yeni karakterler...
Kimisi bir yalanın içinde yaşıyorken kimisinin hayatı elinden alındı. Bir intikam uğruna...
Muhteşem bir rüyadan uyandığımda... Bir dakika gözlerimi açtım ama karanlık her yer.Allah'ım kör mü oldum? Korkuyla yataktan birden kalkınca yüzümdeki kitap yere düştü.Tabii ya gece kitap okurken uyuya kalmıştım. Kitabı yerden alıp direkt banyoya gidip rutin işlerimi hallettim.
Bugün okulun ilk günüydü ve ben artık 11.sınıf olmuştum. Okulumuzun yani Yılmaz Koleji'nin bir forması yok bu yüzden dolabın başına geçtim. Biraz bakındıktan sonra üzerime mavi bir sweat ,altıma da siyah bir pantolon giydim beyaz ayakkabılarımı alıp aşağı indim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yine onların yüzünü görmemek için kahvaltı etmeden çıkacaktım.Annem,abim ve babamdan bahsediyorum. Beni hiç bir zaman sevmeyen bir ailem her zaman şiddet gördüğüm abim ve babam ,beni görmezden gelen ve umursamayan bir annem var. Ne kadar güzel!
Aşağı indiğimde kahvaltı yapıyordular.Ben çıkıyorum diyip tam giderken arkadan babam "çıkışta eve erken gel ailece iş yemeğine gideceğiz"dedi. Aileymiş! "Tamam"deyip çıktım.
Çoğu kişi okulu sevmez ama ben okulu seviyordum. Neden mi? Çünkü orda beni seven bir arkadaşım Ece , her ne kadar ben onu arkadaşım olarak görsemde o beni farklı anlamda gören ve seven Doruk vardı. Ve bana okulda şiddet uygulayan bir abim ve babam da yoktur.
Okula giderken arkadan ismimin seslenilmesi ile oraya döndüm. "Beste" seslenen Doruk'tu. Yanıma gelince "Günaydın"dedim ve okula gitmeye devam ettik.
Doruk ile aynı sınıftayız ama maalesef Ece ile öyle değiliz.
Okula adım attığımızda bahçede sıra olunmuştu ve müdür bey o sıkıcı konuşmalardan birini yapıyordu. Konuşması sonunda bitince herkes sınıfına dağıldı. Ben arkadaş çevresi olmayan biriyim bu yüzden okulda pek arkadaşım yok Ece ve Doruk hariç.
Doruk ile aynı sıraya oturduk ve sohbet ederek öğretmenin gelmesini bekledik . Geldiğinde ayağa kalktık... Dersin ortasında kapı çalındı ve gelen müdür beydi. Ama tek değildi yanında okulun yakışıklı ama bir o kadar da kibirli ,her kızın hayalindeki,okulda herkes tarafından tanınan,egoist çocuğu girdi.
Demir bu sınıfta değildi ki neden buraya geldi acaba diye düşünürken müdür bey konuya girdi.
"Bir kaç dakikanızı alacağım hocam.Demir bazı nedenlerden dolayı artık bu sınıfta olacak" Acaba ne olmuştu da sınıfını değişmişti. Müdür bey Demir'e rahat durmasını kimseye bulaşmayacağını söyleyip sınıftan çıktı.Demir ise boş olan tek sıraya oturdu ve derse devam ettik . Teneffüs zili çalınca Doruk "kantine inelim mi?" diye sordu. Beraber sıradan kalktık giderken birinin çelme takması ile yere kapaklandım.kimdi bu ya derken karşımda Demir'i gördüm. Zoru neydi bunun benimle?
Doruk'un uzattığı eli tutup kalktım. Demir'in pis sırıtışlarına göz devirerek karşılık verip Doruk ile kantine indik.
Kantinde iken Ece de yanımıza geldi beraber otururken birden başımdan su döküldü. Bugün bu kadarı da fazlaydı. Suyu kimin döktüğünü tahmin etmek de çok zor olmasa gerek.
