16

603 30 62
                                    

Biz orada yan yana uyuya kalmıştık ve hava çoktan kararmıştı.

"Dışarı çıkalım mı?"

"Bu saatte mi?"

"Hayat bu saate başlıyor park jimin." Ona ayak uydurup takip ettim. Odadan çıkmamızın ardından otelden de çıktık. Bir yere doğru yürüyorduk ama ben bilmiyordum.

"Hey, nereye gidiyoruz."

"Görürsün."Işıklı tabelalarla dolu bir mekana gelmiştik. İçeriden yükselen yüksek ses bütün caddeyi dolduruyordu. İçeri girdiğimizde alkol ve sigara kokusu buram buram burnama geldi.

PARK JİMİN BURASI GAY BAR!! Oha çocuktaki cesarete gel seni nereye getirdi. CESARET Lİ OLABİLİR AMA SENİ KOLAY ELDE ETMEK İSTİYOR. AZCIK BURNUNU SÜRT. Jimine iyi davranıyorsun jimin. Sende jiminsin.

"Susun biraz kafamı şişirdiniz" diye söylendim ama tabiki bu seste suga asla duymadı beni.

Bar tarafına gelip ikimizede birer içki söyledi.

"İçmek istemiyorum suga."

"Sadece yapmaklarından korktuğun şeylere, cesaret edecek kadar içsen yeter." tamam bakışı atıp bi bardağı kafama diktim.

Birbirimizin inadına daha doğrusu benim ona karşı olan saçma bir inadımdan dolayı içtikçe içtim. Başımın dönmeye başladığını hissediyordum.

"Başım dönmeye başladı suga." koluma girdi. Ben otele döneriz diye düşünürken o beni kalabalığın ortasına dahada soktu. Oturabileceğimiz bir alan bulduğunda kendimi oraya attım ve oda yanıma sıvıştı.

"Seninle bir oyun oynayalım mı park jimin?"

"Ne oyunu?" Elinin birini bacağımın üzerine koydu.
Aha hindi sıçtın jimin.. Hindi ne alaka ya? Pardon içime bi egeli kaçtı.

"Doğruluk ve cesaret iki kişilik." kabul etmesem ne olur acaba? Hem korkuyorum hemde istiyorum.

"Olur oynayalım." Dedim nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle.

"Tamam başlayalım."

"Cesaret." Dedim. Ortamdaki ses yüzünden suga beni zor duyuyordu. Etrafıma baktığımda bir çiftin bize göz koyduğunu dark ettim. Bana bakıp gülümsediler.

"Şu bize bakan çift varya.." Evet anlamında kafamı salladım. "Onları parmak işaretlerine buraya çağır."

"NE? NİYE?"

"Onlar buraya geldiğinde de.. Beni kendine çekip öp ve bakıp durmayın de."

"Saçmalama suga!"

"Hadi ama buraya eğlenmeye gelmedik mi?"

"Tamam ama ya başımıza bir şey gelirse."

"Birşey olmayacak hadi yap!beni öpmek istemiyor musun?" Gülümseyip kulağına yaklaşım.

"Senin dudaklarını köpek yalasın."

"Biraz sonraki köpek de sen olacaksın öyleyse." Cevap vermeyip o iki çocuğa kafamı çevirdim. Parmaklarımla gelin işareti yaptığımda ayaklandılar.
Kendine köpek dedin jimin. Bunu sonra konuşalım.

İkisi yürüyerek bize doğru yöneldiğinde elime bol buzlu bir bardak alıp onlara kafamı geri çevirdim.

"Bizi çağırdın sanırım." mavi gözleri onu ön plana çıkarıyordu. Benden yada şöyle diyeyim ikimizden de uzunlardı. Bizimde bacaklarımız uzun jimin hızlı koşarız kaçarken.

"Siz hayırdır aslan parçaları?" Dedim elimide bi yandan savururken kendimi mafya babası gibi hissediyordum.

"Anlamadım?!" Sugayı kendime çekip öpmeye başladım ağzını yavaşca açtığında dilim ağzında dolaşıyordu. Yavaşca geri çekildim ve elimdeki içki parmağını çocukların yüzüne fırlattım.

"Benim olana bakamazsınız lan!" Diyip ayağa kalktım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun lan piç kurusu!" Suga bileğinden tutup koşmaya başladı hızlı adımlarla ordan kaçtık ama iki çocuk da peşimizden koşuyordu.

"Hay sikim böyle işi niye içki döküyorsun üzerlerine!" koşmaktan nefes nefese kalmıştık arkama baktığımda gözükmüyorlardı. Otelin önüne geldiğimizde koşarak içeri girdik ve merdivenleri çıktık. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki düşüp bayılacağım sandım.

Odanın kapısını açıp içeri girdiğimizde kapıyı kapatıp beni kapıyla arasına aldı. Yüzümü ciddi bir şekilde bakmaya devam ederken kahkahalarla gülmeye başladı.

"Sen tam bi delisin ya. Bide bizim iki katkımız olan adamlara aslanım diyor."

"Sana bakıyorlardı."

"Sanada bakıyorlardı." Sıcak nefesi yüzüme çarptıkça deliriyordum. Bana dahada sokulup kulağıma doğruluk diye fısıldadı. Benden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmek istiyordum.

"Ne sormak istiyorsan sor jimin. Aklındaki şeyi biliyorum."

"Benden hoşlanıyor musun?" tüm cesaretimi toplayıp konuşmuştum. Sanki odada başka biri varmış gibi kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Senden o kadar hoşlanıyorum ki.. Seni benim yapmamak için kendimi çok zor duruyorum.

Dilini boynuma deydirdiğinde yavaşca yukarıla çıkıp dudaklarımın altında durdu. "Seninde beni arzuladığına eminim jimin."

Dudaklarımın dibinde durupda beni öpmemesi vücudumdaki bütün sinir hücrelerini harekete geriyordu. Dudaklarını, dudaklarımın arasına alıp yapamadığı şeyi yaptım. Onu çevirip kapıya yaslamamla öpmeye devam etmem saniyeler içerisinde gerçekleşti. Beni öpmeye devam ederken bi yandan omuzlarımdan ittirip yatağa doğru geldik. Sırtım yatakla buluştuğunda suga hızla üzerindekilerden kurtulmaya başlamıştı bile.

KillerWhere stories live. Discover now