15

659 30 35
                                    

Jiminden...

Suga ile konuşmamızın ardından bu gün gideceğimizi söyleyince bende eşyalarımı çantaya doldurdum.

"Acaba denize girer miyiz?" Ne olur olmaz diye çantama her şeyi koymuştum.

"Bu kadar heyecanlı olma jimin.." telefonuma bildirim düşünce heyecanla ekranı açtım

Kitap indirimlerinden yararlanmak istiyorsanız hemen alışverişe başlamalısınız

"Ayyy aman napiyim ben suga varken kitap indirimini." Bir mesaj bildirimi daha düşünce yine hemen açtım.

Suga hyung

Aşağıda seni bekliyorum (^_-)

Telefonu heyecanla cebime koyup çantamı aldım. Hızlı adımlarla yurtdan çıktım suga arabadan dışarı çıkmıştı. Ön tarafta kollarını birbirine bağlayıp arabaya yaslanmıştı. Üzerindeki dar tişört kaslarını ortaya çıkarmıştı.

Uh diye bir ses çıkmıştı boğazımdan daha fazla bakmamak için yanına yaklaştım.

"Keşke uzaktan beni dikizlemek yerine yakından inceleseydin." Yine yakalandın jimin.

"Hayal dünyan geniş suga. Seni dikizlediğim falan yok." Çantamı suga nın kucağına attım ve kapıyı açıp arabanın içine bindim. Suganın küçük kahkahaları kulaklarımla buluşuyordu.

Çantamı arabanın arka koltuğuna bırakıp sürücü koltuğuna oturdu.

"Ehliyet kemerini bağla jimin."

"Sevmiyorum, sıkıyor." Suganın o güzel kokusu bütün arabayı sararken bana biraz daha yaklaştı. Yavaşca kemerin ucundan tutup geçirdi ve taktı. Ne yaparsa yapsın sadece gözlerimin içine bakıyordu ve bu benim hareket etmemi engelliyordu. Çıkartmak için elimi uzattığımda, elimi tutup beni durdurdu.

"Eğer çıkarırsan seni ıslanana kadar öperim."

"Islanmak?!" Dedim şaşkınlıkla, gözlerim kocaman açılmıştı. Suga ise sadece alttan alttan gülüyordu. Ben susup kemeri çıkartmayınca oda kendi kemerini takıp gaza bastı.

Suga ıslatmak derken neyi kast etmişti ki... Suyla ıslanmaktan bahsetmiştir ya. Salak jimin o kadar temiz bir düşünce değil kesin!!

Suga benimle öyle şeyler mi düşünüyor? Kesin oda benden hoşlanıyor.. Sen sugadan mı hoşlanıyorsun jimin?

"AY Bİ SUSUN!"Birden dışımdan bağırdığımı fark edince kafamı Sugaya çevirdim.

"Kimse konuşmuyor jimin ne oldu?"

"Yok birşey." sakın ona kendi iç sesinle kavga ettiğini söyleme!

Bide iki tane olduğumuzu anlasa ne tepki verir acaba?

"Sen kendi kendine mi konuşuyorsun?"

"Yoo, nereden çıkardın."

"Söyle iç sesine sudan bahsetmedim." HAY, ANANI SİKİM SUS SUS!!!! seni em azından deli olduğunu bile bile kabul eden biri var şükret jimin. olum sakın bunla aynı odada kalma siker bu seni. Siker valla.

İç sesimi dinlemeyi kesip yola odaklanmalıydım.

"Menajerim aradı sen inmeden önce küçük bir otele gideceğiz ve zaten takım ve diğerleri toplam 20 kişi falanız boş oda yokmuş benimle aynı odada kalman sorun olur mu?"

"E, şey."

"Benimle aynı yatakta yatmak zorunda değilsin ben koltukta yatarım önemli değil." Dedi suga. Aslında beraber de yatabilirdik sorun değildi.

"Beraber de yatabiliriz sorun değil.." Dedim de ben bile sesimi duymamıştım. İÇERİYE BİLE GELMEDİ SESİN ALOWW!!

"Ne dedin duymadım."

"Otele ne zaman geleceğiz dedim!"at yalanı sikeyim inanı demiş Namık Kemal jimin.

"Geldik bile.Takım arkadaşlarım yarın gelecek ben seninle erken gelmek istedim. Maç yarın akşam.. Yarına kadar seninle vakit geçirebilirim." İçimdeki kelebekler uçuşuyordu.

İkimizin çantasını eline alıp arabadan indi bende arkasından inip onu takip ettim. Hızlı adımlarla otele giriş yaptığımızda resepsiyonda durduk.

"Merhaba, ne için gelmiştiniz?" Dedi burada çalışan bir bayan. Uzun boylu, güzel bir fiziği vardı. Sarı beline kadar uzanan saçları kıvırcık kıvırcıktı.

"Mın yoongi adına rezervasyonum vardı."

"Evet efendim. 779 numaralı oda, buyrun anahtarınız." Anahtarı suga eline alıp bana yolu gösterdi. Peşinden ilerlediğimde asansörü çoktan çağırmıştı. Asansör gelince içeri geçip 6.kata bastık ve yukarı çıktık.

Odanın önüne geldiğimizde anahtarı okutup içeri girdik. Çantaları yere bıraktıktan sonra suga kendini yatağa attı.

"Yol yordu. Sen yorulmadın mı?" Kollarını çift kişilik yatağa uzattı ve gözlerini yumdu.

"Yoruldum biraz." Dedim. Elimi yüzümü yıkamak için lavobaya yöneldiğimde suganın sesi geldi.

"Gel yanıma dinlenelim biraz." Seni yatağına, yanına çağırıyor jimin. Gitmeyecek misin?

"korkma, gel yemem seni." Dedi kıkırdayarak. Pantolonumun içine soktuğum gömleği dışarı çıkarıp onun yanına uzandım.

Kafamın altındaki kolu sanki beni güvende hissettiriyordu. Gözlerimi yumduğum anda onun gülüşü düştü beynimin içine. Ne oluyoruz jimin? Aşık oldu aşık.

Orada öylece biraz durup uzandık. Onun güzel kokusu bütün odayı doldurduğunda başka hiçbirşey istemedim sadece onunla orada kalmak bana yeterdi

KillerWhere stories live. Discover now