İntikam-2

359 24 5
                                    

Dün Sevgi'ye yaptıklarımdan dolayı kendimi garip bir şekilde mutlu hissediyordum. Zaferimizi  Ezgi ile ağaç evimizde yaptığımız bir partiyle kutluyorduk. Hunharca kola içip, cips yiyorduk. Tam bu sırada ağaç sallandı ve birilerinin yanımıza geldiğini farkettik.

Bunlar Sena ile Zehra'ydı. Zehra sınıfın en zekilerindendi. Çok fazla konuşmuşluğumuz yoktu ama Zehra'yıda çok seviyordum.

Ezgi'yi alıp kız kıza gezeceklerini söylediler, ilk başta yalnız kalmayı istemediğimden hayır demiştim ama bu baya gereksiz bi cevaptı. Onun için içimden gelmesede gitmesine izin verdim.

Muhtemelen okulda olanlardan, kim kimden hoşlanmış, kim kime ne demiş, bla bla bla.

Aslında yalnız kalmam benim için gayet iyi oldu. Kendimi dinlemek, zihnimde geçenleri toparlamak ve en önemlisi olayı artık sonlandırmak için bir plan yapmak.

Sevgi'yi sevmiyorum diyemem, seviyorum, ama aynı zamanda da nefret ediyorum. Bunca yıldır bakmaya bile kıyamadığım, hayatım boyunca sevdiğim tek kız olan Sevgi beni kullanıyormuş meğersem. Tamam. Artık düşünmek bile istemiyorum. Tek yapmak istediğim sadece biraz uyumak....

Sabahın ilk ışığının yüzüme vurmasıyla beraber sersemlemiş bir halde uyandım. Eve gidip kahvaltımı yaptıktan sonra okula gitmek için hazırlandım. Bunları tam olarak yarım saatte yapmam benim harika bir çocuk olduğumu gösterir. ( Çok mütevazi olduğumu soylerler biliyormusunuz ?)

Okula girdiğimde garip bir şekilde hiç kimse konuşmuyordu. Dedikodu yapan kızlar susmuş bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Öğretmenler okulun giriş kapısında toplanmış bir şeyler konuşuyorlardı. Korkmaya başlamıştım, bu kadar sessizlik hiç hayra alamet değildi. Okul bahçesinin köşesinde tek başına oturan Ezgi'yi gördüm. Dizlerini göğsüne dayayıp elleriyle sıkıca kavramıştı. Kesin kötü bir şey olmuştu, Ezgi'nin duruşundan, tipinden hatta bakışından bile anlayabilirdim bunu.

Hızlıca yanına gittim. Yüzünü kaldırıp bana baktı. Gözlerinde "sana acıyorum dostum " bakışı vardı. Buna aldırış etmeden konuşmaya atıldım.

-Ezgi ne olduğunu söylermisin ?

- Şey...Sevgi...

Kalbim hızlıca atmaya başlamıştı bile. Ezgi'nin her şeyi duraksatarak söylemesi sinirimi bozmuştu. Bağırmaya başlamıştım.

-Ezgi bana Sevgi'ye ne olduğunu söyle !!!

-Sevgi... Okul yolunun karşısındaymış, tam geçmeye çalışırkende işte..

Ağlaması sözünü yarıda kesmişti. Ne olduğunu anlamıştım aslında. Ama nedense duymak istiyordum, yanlış anladığımı, böyle bi şeyin aslında olmadığına inanmak istiyordum.

-Ezgi, Sevgi'ye ne oldu ?

- Sevgi trafik kazası geçirdi, ve yoğun bakımda...

Güzel Kız Çirkin ErkekWhere stories live. Discover now