Çığlık

734 248 25
                                    

Bir çok hatam ve yazım yanlışı olduğunu biliyorum. Ama ilk kitabım ve elimden geleni yapıyorum. Umarım beğenirsiniz.
Yorum ve vote bekliyorum ;) ;) ♡

O çığlık Rüyamı hatırlattı bana. Korkuyordum arkamı dönüp neyle karşılaşacağım belli değil ve ben yine nefes alamıyorum. Karşımda duran sınıflardan tek tek çıkan kızları gordum. Hepsi oraya koşuyor du.

O çığlık erkekler tuvaletinden geliyor du ama kız sesiydi. Arkami dönüp baktığım da Burak'in Merve'yi yerde sürüklediğini gördüm. Gel buraya sürtük. Senden igreniyorum. Kahretsin kizim sen nasıl birisin diyordu. Bazen kıyafetlerin den bazen de kolların dan tutup sürüklüyor du. Bi an da Burakla göz göze geldik.

Burak uzun boylu ama cılız biriydi. Pek bir çekiciliği yoktu. Kapkara kaşlarının arasında yeşilimsi gözleri vardi. Saçları omzuna kadar uzaniyor du hafif dalgalıydi. Saçlarını uzatmayi seviyor du. İyi biriydi. Yani bana bir kötülüğü olmamıştı.

Ve neden bilmiyorum Merve'yi benim önüme fırlatip koşarak uzaklaştı bizden. Olduğum yere çakıldım.

Neden böyle bişey yaptı. Diye düşünürken Merve ayağa kalkmaya çalışıyor du. Çok fena dönmüştü Burak. Gömleği yırtılmış. Boynun da kocaman parmak izleri vardı. O çok özendigi saçları birbirine girmişti. Dudağından ve yüzünün bazı yerlerinden kanlar akıyordu. Ağlamiyor du artık.

Ama tuhaf olan bişey vardı. Neden bana öfkeyle bakıyor du. Onu yerden kaldırmak istediğim de beni son gücüyle savurup yere düşürdü. Onu anliyorum şoka girdi ondan böyle davranıyor. Merve dur yardım edeyim lütfen. Hiç iyi gözükmüyorsun. Dedim endişeli bir şekilde. Bi sen eksiktin. Defol istemiyorum. Çıkma bir daha karşıma. Bana herkesin için de bağırıyordu. Ne yaptım ben ona. Anlayamıyordum. Merve'nin ayağı incilmis olacak ki sağ ayağına basamiyor du. Yavaş yavaş gözden kayboldu.

*********************

Bütün gün neden böyle bir olay oldu diye düşündüm ama anlam vermedim. Neden Burak Merve'yi dövmüştü ve neden ikisi de benden kaçtılar.

Böyle düşünürken ders bitmişti merdivenlerden yavaş yavaş iniyordum.

Düşüncelere o kadar çok dalmıştı ki Alinin geldiğini ve yanım da bana soru sorup konuşmaya çalıştığını bile bir süre sonra duymuştum. Ve bian boş anıma denk geldi ve yüksek sesle, Anlayamıyorum ben ne yaptim. Neden ben, nedenn.

Etrafımiz da pek kimse yoktu ve olanlar da dönüp bakmamıştı bile. Ama Ali anlamsız ve merakli gözlerle beni süzüyordu. Saçlarıma gözlerime baktı. En son bakışının dudaklarım da olduğunu gördüm. Bir söz bir açıklama bekler gibi bakıyor du.

Bak Ali biliyorum yanımda olmak istiyorsun, bana destek olmak istiyorsun ama şu nu söyleyeyim ki ben mutsuzluklarin arasında, hüzünlerin arasında yaşamaya çalışan biriyim.

Ali'ye gözlerim den yaşlar akarken baktığımı fark ettiğim de çok geçti. Durduramiyordum artik göz yaşlarımi.. okulun içinde ki banklar dan birine oturmuştuk okul da bizden başka kimse kalmamıştı. Ve ben dilediğimce konuşup ağlaya bilirdim. Ellerimi bacaklarimin arasına koydum ve sallanmaya aglamaya devam ettim.

Ali hala şaşkın di ve ne yapacağını bilemediği için. Sadece sarılıyor ve anlatmam için yalvarıyordu.

Bak Ayça lütfen anlat. Ben hep yanında olacağım. Anlat ki rahatla. Unutma ki herkes mutsuz. Ama sen benimle mutlu olabilirsin. Seni seviyorum..

Üzüntü ve onun sevkatini hissedercesine tebessüm ettim. Ama hala yanaklarimdan Alinin ellerine doğru yaşlar akıyordu. Anlatacaktim. Çünkü Ali bana cok iyi bir destek. Hep de öyle olacak.. Derin bi nefes aldıktan sonra Alinin gözlerinin içine baktım. Tamam anlatacağım. Sana güveniyorum Ali.

Ali beni tasdik eder gibi kafasını sallayarak tebessüm etti.Gözlerimi kapattım. Kafamı öne eğdim ve konuşmaya başladım.

Ben..
Hayatım boyunca, hep güldüm mutlu olmak için çok çabaladim. Ilk başta annem gitti. Beni bıraktı. Kimsesiz savunmasız kaldim. Ordan oraya savruldum. Allaha yalvardim annemsiz yapamam ben diye, tabi ozaman 10 yaşındaydım. Hastanenin yoğun bakım odasının da annem can çekişiyordu. Kimse yoktu hiç kimse. Bana destek olan bir tek annem vardi. Babami soracaksin şimdi sen. Onu da anlatayım. Babami ben hiç görmedim. Baba sevgisini o en derin hisleri yaşamadım. Hayatım boyunca yanlizim ama ben çok korkuyorum yalnızlıktan. En zor zamanlarimi tek başıma atlattım. Ağladım ama gözyaşlarımi kendim sildim. Tek başıma olmayı ben çok iyi öğrendim. Ama olmuyor artık. Neden böyle oluyor. Ben ne yaptım ki. Söyler misin ben ne yaptım onlara. ?

Ben bu sözleri söylerken dizlerime yapışmis gibi iki büklüm ağlıyordum. Hıçkırarak, saklamadan, sessiz sessiz değil çaresizlikten bağırarak ağlıyordum. Öyle ki içim den bişeyler kopuyor du sanki. Kaybedecek hiç bir şeyim olmamasi çok kötü birşey di. Ali'ye dönüp baktığım da onun da ağladığıni gördüm. Ve bi an da beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Kokusunu içime çektim. Huzur buluyordum, bana iyi geliyor du.

Hey prenses ağlama nolur. Sen kimsesiz ya da savunmasız değilsin ben varım, unutma hep yanın da olacağım. Sen beni gülümseten bir meleksin, ama olmadı bu sefer ağlattın. Her gün her saat yanında olabilirim. Istersen geceleri seni uyutmak icin gelirim yanına. Sonra uykun gelmezse film izleriz, ya sen ne zaman istersen ara. Ben gelirim.

Ali öyle konuşurken yağmur ağır ağır yağıyor du. Ama biz umursamıyorduk. Ben ve Ali ağlamayı bırakıp masum ve içi ısıtacak şekilde gülüyorduk. Ve o an da siyah Volkswagen Transporter okulun kapısının önünde durdu içinden üç adamın çıkıp bize doğru yürüdüğünü gördüğüm de. Ali'nin elimi sıkı sıkı tutup bana destek olmaya çalıştığını hissettim. Ama korkuyordum kim di bunlar. Neden geliyorlar yanımıza. Kalp atışlarımı duyabiliyordum. Ali ise nefesini tutmuş gibiydi. Gelenleri inceliyor du. Bi şeylerin ters gidecegini hissediyorduk ikimiz de ama belli etmiyorduk.

blood ( DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin