If I Could Fly //Final 44

1.4K 141 139
                                    

Final bölümü ile karşınızdayım!

Ve evet, yeni fic gelecek! Onu yazmaya başladım bile meleklerim. En kısa sürede size sunacağım merak etmeyin🤍












Louis Fransa'nin eski bir kütüphanesine girdi ve etrafı incelemeye başladı. Tahtadan ve klasik tarzda bir kütüphaneydi. Derin bir nefes aldı ve raflarda duran kitaplara adımladı. Parmaklarını binbir çeşit kitapların arasında gezdirdi. Alt rafları incelemeye başladığında kendini tüm dünyadan soyutlamış gibiydi.

Harry üst raflardan kitap ararken başını bir anlığına sağına çevirdi. Alt raflarda kitap arayan adını bilmediği çocuğu görünce ister istemez gülümsedi. Neden bilmiyordu ama çok tatlı bulmuştu. Onu beğenmişti.

Adımlarını onun tarafına yöneltti ve sessizce yanına doğru geldi. Onu incelemeye başladığında bir yandan da raftaki kitaplara bakıyordu. Gördüğü kitapla kaşlarını çattı ve elini kitaba götürdü. Adını bilmediği çocuk onu fark ettiğinde biraz heyecenlanmıştı ama bunu göstermemeye çalıştı.

Adını bilmediği çocuk ona anlamaya çalışırcasına baktığında, Harry kitabı ona uzattı. "Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim." Harry sessizliği bozmuştu. Mavi gözlü çocuk kitabı inceledi ve histerik bir kahkaha attı. "Beyefendi, bu kitap bir buçuk milyondan fazla kelime içeriyor. Bunu bitirmem yıllarımı alır. Yıllarımı bu kitaba adayacak cesaretim yok, üzgünüm."

Harry dudağını yaladı ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı. "Peki, yıllarınızı bana adayacak cesaretiniz var mı?" Mavi gözlü çocuk, Harry'nin söylediği cümleyle afallasada istifini bozmadan konuştu. "Daha adını bilmediğim bu adam, hangi cesaretle bana bunu sorabiliyor?"

"Korktuğum için istediğim şeyleri yapamamaktansa, korkarak yapmayı tercih ederim." Mavi gözlü çocuk istemeden gülümsemişti. Bu hoşuna gitmişti. Çokca.

"Ben Harry, bu arada." Harry elini mavi gözlü çocuğa uzattığında, o da elini sıktı. "Louis ben." İkisi de sırıtıyordu. İkisi de iyi rol yapıyordu. İkisi de eğleniyordu.

"Memnun oldum." dedi Harry gözlerini adının Louis olduğunu öğrendiği çocuğa dikerken. "Bende memnun oldum." diye cevap verdi Louis. "Size bir teklifim var." diye konuşmaya girdi tekrardan Harry. Louis kaşlarını çattı ve teklifi duymayı bekledi.

"Bana geceye kadar süre verin. Sizi kendime aşık edeyim." Louis duyduğu şeyle şaşkınca kaşlarını havaya kaldırdı. "Aşık olmak bu kadar kolay mı yani? Bu kadar basit mi görüyorsunuz beni, aşkı?" diye konuştuğunda Harry gülümsedi.

"Aşık olmak zorsa eğer, ben daha isminizi bilmeden nasıl size aşık olabildim?" Louis Harry'nin gözlerinin içine baktı. "Birazdan şey diyeceksiniz gibi hissediyorum; 'Daha önce hiç böyle hissettmemiştim.' "

Harry başını iki yana salladı. "Daha önce böyle hissettim. Daha önce böyle hissettiğim için size aşık olduğumu fark ettim. Yoksa nereden bilebilirim aşkı, değil mi?" Louis sırıttı. "Pes etmeyeceksiniz, değil mi?" Bu sefer sırıtan taraf Harry olmuştu. "Pes etmeyeceğim."

Louis pes etmişti. "Kabul." dedi sadece. Harry başımı salladı. "O zaman buradan çıkalım ve size bir kahve ısmarlayayım." Louis önden yürüyüp kütüphaneden çıktı. Ardından da Harry.

Hate Love || L.S Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin