Scar Tissue //29

1.6K 196 162
                                    

:)

Onceki bolumu okumayi unutmayin
--------------------------------------------------

Louis bir haftadır kendini kötü hissediyordu. Neden mi? Çünkü sevdiği çocuk birini seviyordu ve bu onu biraz incitmişti. Kim olduğunu çok merak etesede artık Harry'e sormuyordu çünkü Harry söylememekte inatçıydı. Bu saçmalık ne kadar daha devam edecekti ikiside bilmiyordu ama en sonunda birisi pes edecekti.

Ders zili çaldığında Louis istemeye istemeye sınıfına girdi. Ders matematikti ve Louis bu dersten ciddi anlamda çok nefret ediyordu. Aynı şekilde hocasındanda. Sırasına oturdu ve çantasından defterini çıkarttı. Ödevini unuttuğunu fark edince
Muhteşem! Kütüphaneye gitmek için hazırım diye geçirdi içinden. Hocası her ödev yapmadığında onu kütüphaneye yolluyordu ve ders bitene kadar o ödevi bitirmesini söylüyordu. Gıcık.

"Selam gençler" diye içeriye girdi siyah takım elbiseli hoca. Herkes ayağa kalktı ve hocayı selamladı. Adam oturmalarını söyleyince hepsi oturdu ve bazıları defterlerinin sayfalarını çevirmeye başladı, bazıları ise birbiriyle konuşmaya. Louis ise başını sıraya koymuş uyumaya çalışıyordu.

"Ödevlerinizi kontrol edeceğim, lütfen kitaplarınızı açın" Louis başını sıradan kaldırıp kitabını aldı. Ödev olan sayfayı açtı ve kaybetmemek için kalemi arasına koyup ayağa kalktı. "Ben kütüphaneye gideyim en iyisi" Hoca Louis'ye öldürücü bakışlar atsada sustu ve başıyla onu onayladı. Louis sınıftan çıkıp kütüphanenin olduğu kata ilerledi.

Kütüphaneye girdiğinde Harry'nin cam kenarında deri koltukta otururken görünce kaşlarını çattı. O neden buradaydı? Harry kafasını sola çevirdiğinde Louis'yi gördü. "Senin burada ne işin var?" Louis onun yanına gitti ve kendini Harry'nin yanına attı.
"Matematik ödevimi yapmadım o yüzden" Harry başını salladı. "Peki sen neden buradasın?"

"Hocayla biraz atıştık, saçma bir şey" Louis başını salladı ve etrafa bakmaya başladı. Diyecek bir şey arıyordu ama bulamıyordu. Ortam, insanı gerecek derecede sessizdi ve Harry buna son verip çekimgen bir şekilde konuştu. "Okuldan çıkıp bir şeyler yapmak ister misin?"

Louis bunu duyunca gözlerini kocaman açtı. Harry ile baş başa bir gün geçirmek karnındaki kelebekleri canlandırmıştı ve şuan çok heyecanlı hissediyordu kendini. "İsterim" diye cevap verdi mavi gözlü çocuk.
Harry başını sallayıp ayağa kalktı ve telefonunu cebinden çıkartıp annesini aradı.

"Okuldan çıkartır mısın? Zaten son üç ders kaldı ve boş dersler." Louis' de Harry'nin yaptığı gibi annesini aradı ve çıkmak için izin aldı. İkisininde annesi onay verdikten sonra okuldan çıktılar ve hep gittikleri parka gittiler. Buraya hiç baş başa gelmemişlerdi, genelde Zayn ve Niall'da olurdu.

"Ee Louis, nasıl gidiyor?" Harry konu açmak için adım attığında Louis ona kaşılık verdi. "Yani, fena değil. Senin nasıl gidiyor?" Harry başını öne eğdi ve bacaklarını sallamaya başladı. "İtiraf etsen her şey daha iyi olacak" diye mırıldandı. Louis ne dediğini anlamadı, "Efendim?" Harry başını hızla Louis'ye çevirdi, "H-hiç, iyi gidiyor" mavi gözlü başını salladı.

Ortamda yine bir sessizlik oluşmuştu ve Louis buna lanet etti. Ne olurdu hiç susmadan konuşsalar? Harry Louis ile samimi olsa, onunla gülse, kendini ona açsa.. Louis iç çekti ve Harry'e döndü. Kıvırcık saçlı çocuk iç çekmesine kaşlarını çattı ve konuştu "Bir şey mi oldu?" Louis başını iki yana salladı. "Bir şey olmadı, sadece sessizsin"

"Konuşacak bir konu yok?" Louis belki ağzından laf alabilirim diye düşünüp konuşmaya başladı. "Sevdiğin biri varmış doğru mu?" Harry başıyla onayladı. "Kim?" Harry gülümsedi. "Neden merak ediyorsun?" Mavi gözlü omuz silkti ve konuştu. "Bilmiyorum, bence kim olsa sorardı" Bu sefer omuz silken taraf Harry oldu.

Hate Love || L.S Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin