Don't Let It Break Your Heart //18

1.5K 193 135
                                    

Louis gözlerini açtığında nerede olduğunu algılamaya çalıştı. Başı deli gibi ağrıyordu ve bu gözlerine etki ediyordu. Zor açtığı gözleri farklı bir evde olduğunu anladığında fal taşı gibi açıldı. Anında yorganı üstünden çekti ve altına baktı. Kıyafetlerini üstünde gördüğünde derin bir oh çekti.

Yataktan sessizce kalktı ve yavaş adımlarla koridora girdi. Ev büyük bir evdi ve iki katlıydı. Louis merdiveni gördüğünde aynı sessiz adımlarla merdivenden inmeye başladı. Bu merdivenin nereye çıktığını bilmiyordu ama salon diye düşündü Louis. Çünkü üst katta sadece oda vardı.

Merdivenlerden indiğinde tam da tahmin ettiği gibi salon karşılamıştı kendisini. Peki bu evde kim yaşıyor? diye düşündü Louis. Evde hiçbir ses yoktu, boş gibi duruyordu. Ama Louis arkasında duran Harry'i bilmiyordu.

Louis etrafı dolaşırken yavaşca arkasını döndü. Harry'i gördüğünde korkudan sıçradı ve ayağı kaydı. Tam düşecekken Harry koluyla belinden yakaladı ve onu kendine çekti. Tamam, Louis her an bayılabilirdi. Bu gerçek miydi? Louis şuan Harry'nin evinde miydi? Hatta neredeyse kucağında?

Louis heyecandan donmuştu ve hiçbir şey yapamıyordu. Sadece gözlerinin içine bakıyordu ve kollarına sıkıca tutunuyordu. Harry'de ondan farksız değildi. O da Louis'nin gözlerine bakıyordu ve belinden sıkıca tutuyordu. Harry'nin kokusu burnuna geldiğinde Louis burnunu onun boynuna gömmemek için zor duruyordu.

Ne kadar öyle kalmışlardı ikiside bilmiyordu ama birbirlerine bakmadan edemiyorlardı. En sonunda Louis'nin kafasına dank ettğinde hızlıca Harry'den uzaklaştı ve gözlerini o dışında her yerde gezdirmeye başladı. Ne yapacağını bilmiyordu, ne diyeceğini de bilmiyordu. Buraya nasıl gelmişti?

"B-ben niye buradayım?" Louis'nin ağzından ilk çıkan şey bu olmuştu. Başka bir şekilde söze başlayabilirdi ama utangaçlıktan zor  konuşuyordu.
"Dün çok sarhoştun ve seni buraya getirmek zorunda kaldım" zorunda kalmış. "Üzgünüm" dedi Louis sadece ama yüzü düşmüştü.

Harry dediği şeyin yanlış anlaşıldığını fark ettğinde tam ağzını açıp konuşacaktı ki Louis konuşmaya başladı, "Ben en iyisi gideyim. Tekrardan özür dilerim sana zorluk çıkarttım" hızlıca merdivenlerden yukarı çıktı ve odadan telefonunu alıp tekrar aşağı indi. Şuan buradan gitmek istiyordu.

Harry Louis'i durdurmak istedi ama ne diyebilirdi ki? Gitmek istiyorsa onu durdurmak bir işe yaramaz diye düşündü ve sadece sustu. Bunu yaptığı için muhtemelen pişman olacaktı ama yinede sustu.
Louis ondan tekrardan özür diledi ve hızlıca evden çıktı.

Mavi gözlü çocuk olayın şokunu hala atlatamamıştı. Harry'nin yatağında yatmıştı, Harry'nin evinde uyumuştu ve oraya nasıl geldiğini bilmiyordu. Louis aralarında bir şey olup olmadığını düşündü. Hiçbir şey hatırlamıyordu ve bu onu deli ediyordu.

Eve geldiğinde hızlıca telefonu cebinden çıkartıp Niall'a yazmaya başladı.

Loulou: Delirmek üzereyim

Harry'nin evinde uyandım

Niall dün gece hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum

NİALL BENİ AYDINLAT!

Neil: Ya sokucam sabah sabah ya

Senin mesaj seslerin yüzünden uyandım!

Tanrım, beni rahat bırak!

Loulou: Niall seni öldürürüm

Anlat hemen

Ben nasıl Harry'nin evinde uyandım?!

Neil: offf senden nefret ediyorum

Neyse bak şimdi

Barda sohbet muhabbet derken sen içkiyi fazla kaçırdım ve sarhoş oldun

Bizde ne iyisi kalkalım dedik

Zayn'nin evi benim evime yakın olduğu için o beni bıraktı

Harry'de seni bırakmış oldu diyeceğim ama evine götürmüş :d

Loulou: Of dur dalga geçme

Ben şimdi gidiyim Harry'e yazayım

Ama kendi numaramdan

Yok veya mavi olduğum kişiden

Ama bu sefer Louis olduğumu anlar of

Neil: Bence direkt normal 'Louis' olarak yaz ve dün gece ne olduğunu sor

Loulou: Tamam gidip yazıyorum

Neil: Bana sakın yazma

Uyuyacağım ve eğer uyandırırsan çok kötü olur

Loulou: Tamam kes yat zıbar

---
(Harry ve Louis, Louis'nin gerçek hattından konuşuyor)

Louis (Mavi): Selam Harry, ben sabah aceleyle çıktım, afedersin. Bir anda başka bir evde gözümü açınca şaşırdım ve geceden kalma olduğum için düzgün hareket edemedim.

Harry (Egoist): Ah, hayır hiç sorun yok. Seni anlıyorum biraz geren bir durum.

Louis (Mavi): Em.. dün gece nasıl sana geldim?

Ben hiçbir şey hatırlamıyorumda.

Harry (Egoist): Sen baya sarhoş oldun ve bizde en iyisi kalkalım dedik. Niall'ın biraz başı dönüyordu ve evi Zayn'e yakın olduğu için Zayn Niall'ı eve götürdü. Bende seni evine götürecektim ama sen evinin yerini sarhoş olduğun için söylemedin. Bende seni kendi evime getirdim.

Louis (Mavi): Anladım. Tamam, teşekkür ederim ve tekrardan özür dilerim.

Harry (Egoist): Hiç sorun değil, rica ederim mavi.

Hate Love || L.S Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin