Şok etkisi

2.9K 167 43
                                    

(Şuan saat tam gece 11 ve  son 2 buçuk saattir bok gibi zaman geçiriyorum yani kötüyüm ve basit şeyler değil . O yüzden bu bölüm biraz ruh halime göre yazıcağım . Bence  bu bölümün konusu da benimki gibi baba olsun. Hatta yıllar sonra geri dönen bir baba olsun ama benimki ölüpte dirilmedi )

      Çağanın teklifinden sonra hep beraber okula gelmiştik şuanda da kantinde oturuyorduk. Mutluydum , gülüyorduk. Zeynep ve dorukta bize katılmıştı . Rakip takımlardı ama dostlarımız oldular. Okulun hoparlöründe müdürün sesi duyulduğunda hepimiz onu dinlemeye başladık.
" okçuluk takımımız olan mavi ay takımı odama gelsin ." Dediğinde şaşırdık. Bizimle ne işi olabilirdi ki? Ayağa kalktık
" zeynep doruk sizinle sınıfta görüşürüz." Dedim gülüösediklerinde bende gülümsedik ve müdürün odasına doğru gitmeye başladık.

    Kapıyı çalıp içeri girdiğimizde Amcam, Salih hoca yengem  ve bir tanımadığımız bir adam vardı. Direk bana bakıyordu. Gözlerimi adamdan çektim ve Mete lafa  girdi.
" hocam  bişey mi oluyor ?" Dediğinde müdür lafa nasıl gireceğini bilmiyor gibiydi. Ayağa kalktı
" ben en iyisi çıkayım siz ailecek bir konuşun." Dedi ve odadan çıktı . Hepimiz şaşırdık. Esat konuştu
" hocam korkutuyorsunuz ne oluyor ?" Dediğinde
" evet Amca ne oluyor iyimisiniz?" Dedim. Salih hoca ayağa kalktı.
   

    Bana kalktığı yeri gösterip" gel sen otur öyle konuşun." Dediğinde daha çok şaşırdım
" hocam saçmalamayın . Oturun siz ne oluyor ?" Dedim ama o beni omuzlarımdan tuttu ve oturttu. Amcama baktım. Yengeme Salih hocaya hatta o adama baktım. Sabrım taşmak üzereydi
" bakın korkutuyorsunuz anlamıyorum ne oluyor ?" Dedim. Amcam yüzüme baktı. Gözlerindeki ifade ürkmeme sebep oldu ayağa kalktım

     " bişey olmuş, ne oluyor ?" Dediğimde Amcam zorla konuştu
" baban ölmemiş." Dedi. İkimdeki  o evin yıkıldığını hissettim . Kalbim titredi. Gözlerim doldu . Amcam konuşmaya devam etti ama sanki son nefeslerini  veriyor gibi zorlanıyordu .
" ölmemiş ama ortaya çıkamamış." Dediğinde  öfkeyle konuştum
" saçmalıyorsunuz. Benim babam öldü. Ölmeseydi beni yalnız bırakmazdı. Ben küçükken öldü." Dedim gözümden bir damla yaş düştü. 

     Bizimkilere döndüm. Sonra Yengeme baktım.
" yenge konuşsana , ne diyorsunuz ya ne saçmalıyorsunuz?" Dediğimde artık  kendimi durduramıyordum ağlıyordum. Aklıma gelen şeyle hızla yabancı adama döndüm . Kafasını eğmişti. Öfkeyle konuştum.
" bu adam kim ? Amca siz ne saçmalıyorsunuz kendinize gelin benim babam öldü ." Dedim Amcam ayağa kalktı. Bana doğru gelecekti. Hızla geri geri gittim
" açıkla siz ne saçmalıyorsunuz?" Dediğimde yabancı adama baktı. İçim yıkık harabe bi ev gibiydi ve o yıkıl evin camları çatladı sanki. İçimde bişeyler öldü.

     Salih hocaya baktım . Üzgündü
" tamam yeter bu kadar ben gidiyorum saçmalıyorsunuz ."Dedim ve arkamı döndüm. Gidecektim ama Salih hoca beni tuttu. Yüzüne baktım
" hocam bırakın." Dedim ama dinlemedi. Amcam konuşmaya başladığında arkam ona dönüktü.
" gelememiş." Dediğinde amcama dönüp güldüm.
" kusura bakmayın siz delirmişsiniz. Ben gidiyorum umrumda da değil. Benim babam öldü." Dedim ve hızla odadan çıktım. Sınıfa gittim çantamı aldım . Çantam tek omzuma takılıyken Koşarak okuldan çıktım.

      Koşmaya başladım ama gücümü kullanmıyordum. Ağlıyordum . Ormana girdiğimde gücümü kullanmaya başladım. Ormanın ortasına geldiğimde çantam omzumdan düştü. Bağıra bağıra ağlamaya başladım.

    Kaç saat ağladım bilmiyorum. Babam öldü benim. Ölmeseydi gelirdi. Saatler sonra ormandan çıktığımda hava kararmak üzereydi . Ülkü'ye iyiyim beni aramayın gelirim diye kısa bi mesaj atıp Telefonumu kapattım.

    Küçükken yaptığım gibi eski evimin sokağındaki sokak lambasının yanında buldum kendimi. yine oturdum sokak lambasının altına dizlerimi kendime çektim. Küçükken babamın geleceğine inanırdım hep. Ne kadar uslu bir çocuk olursam o kadar erken gelir sanıyordum. Gecelere kadar babamı beklerdim sokakta . Hatta sokak lambaları kaç gece babam gelmedi diye ağladığıma şahit olmuştur . Sokak lambasının altında Ben beklerdim , beklerken ağlardım ama o gelmezdi . Hiç gelmedi. Sokak lambasının altında otururken sağ tarafıma baktım. Sanki o küçükken babasını bekleyen kız şuan yanımdaydı ve bana  bakıyordu. İçimde bişeyler yıkıldı . Boğazımdan bi hıçkırık koptu. O küçük kızda sanki şuan benimle ağlıyordu. Herkes gitmişti ama ben yine çocukluğumla  bu sokak lambasının altında kalmıştım .Okulda Veli toplantısı olurdu mesela kadınlar ev hanımı olduğu için genelde babalar gelirdi ama ben sanki kendi velimmişim gibi gider o okul bahçesinde herkes toplantıdayken beklerdim. Bi gün sınıfta ilk kez mektup yazacaktık, babalar günüydü. Yazın dediler. İşinizden gelenleri onları mutlu edecek şeyleri , yazın sonra onlara göndericez dediler ama ben hiç bi anımızı  hatırlamıyordum ki. Yazamadım. Ne gönderebileceğim bi adres var ne de yazabileceğim bir anı. Öğretmen anlamasın diye tüm ders boyunca yazıyormuş gibi yapmıştım ama kağıt bomboştu . Bembeyaz bi sayfa.... zil çaldı herkes mektuplarını hazırladı. Zarfa koydular.  Arkadaşlarım hocaya mektupları verirken ben o kargaşada sınıftan çıktım. Akşam eve gittiğimde çok ağlamıştım.

    Ne çok ağlamalarıma şahit oldu bu sokak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Ne çok ağlamalarıma şahit oldu bu sokak. Oysaki çok umutluydum babam gelicek sanıyordum . Veli toplantıları, babalar günü , arkadaşlarımı babalarıyla görmem hep  kapanmayan yaramı kanatmıştı. Şimdi ortaya çıkmıştı? Ben o kadar gözyaşı boşuna mı dökmüştüm. Bi gece ben yine sokak lambasının altında ağlarken yağmur yağmıştı. Gökyüzü bile bana ağlamıştı. Boşuna mı eşlik etmişti bana... Madem yaşıyordu nasıl gelmedi senelerce , aklım almıyordu. Kolumdaki saate baktım. Gece yarısı olmuştu ve ben hala bu sokak lambasının altında kalmıştım. Kalkamadım. Burası da göz önünde olan ama bana özel tek yerdi.

      

Mavi ay'ın Sadecesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin