Çağan-tuana

4.3K 240 73
                                    

Gözlerimi açtığımda başımdaki ağrı dayanılmaz derecede olduğu için yattığım yerden doğrulup çantamdan ilaç aldım ve mutfağa su almak için gittim.tam suyu doldurduğum sırada arkadan Mete'nin" napıyosun burda ?" Demesiyle yerimden sıçradım. Hemen ona döndüm.
" hiçbişey su içiyordum." Dedim ama inanmamışa benziyordu. İlaç kutusu arkamdayken Mete bana doğru yaklaşıp beni biraz sağa itti ve ilaç kutusunu gördü.Sinirle bana bakıyordu. Omuzlarımı düşürüp" başım ağırıyor kuzen valla" Dedim. Mete ilaç kutusunu cebime koydu ve "yemek yemediğin hiç bir gün ilaç kullanamazsın zaten yemek yemediğin için ağırıyor." Dedi. Ofladım .

Herkes kahvaltısını yaptıktan sonra Mete'yle beraber evden çıktık. O normalde her sabah arkadaşlarıyla buluşur okula öyle gidermiş. Mete'nin arkadaşlarının olduğu yere yaklaştığımızda sokak lambaları dikkatimi çekti. Hemen bakışlarımı yere indirdim. Buluşma yerine vardığımızda Çağanın olmadığını farkettim ama umursamadım. Leya ve Ülkü'nün aniden kollarımı tutmasıyla onlara baktım.
" hayırdır noluyor?" Bakışlarım Ülkü'ye değdi" ne bu enerji sabah sabah?"
Ülkü gülüp" bir ger sabah böyleyiz iki kişiydik ama artık 3 kız olduğumuza göre bence sende bize alışmalısın." Dedim. Güldüm.

     Okula geldiğimizde bizimkiler sınıf çıkarken artık bişeyler yemem gerektiğini biliyordum o yüzden onlara kantine uğrayacağımı söyledim. Kantine  gelip poçağamı aldım tam arkamı döndüğümde birine  çarpmamla geriye doğru sendeledim ama dengemi sağladım. Çarptığım kişinin Çağan olduğunu görünce sinirle"önüne baksana ya hadi benim arkam dönük sen önünde benim olduğumu görmüyor musun?" Dediğimde çağan tam cevap verecekken yanımıza bi kız geldi. Bakışlarım ona döndü.
" sevgilim ne oluyor burda?"dedi Çağana bakarak. Kıza baktım onunda bakışları bana döndü.
" bişey olmuyor çarpıştık sadece ,gördüğün gibi diycem ama sen o gözündeki makyajla görebiliyor musun emin değilim." Dedim. Kantinden çıkıp sınıfa doğru gittiğimde sinirliydim.

    Sınıfa girdim daha ders başlamamıştı aldığım poğaçayı masama koydum ve sinirle oturdum. Herkes bu halime şaşırdı ama  bişey demedim. Sınıfın kapısı aniden açılsa da umursamadım. Çağan tepeme gelip bağırmaya başlayınca bende ayağa kalktım.
Sevgilisine öyle davrandım diye beni azarlıyordu.
" Ne oluyor be kendine gel bağırma?" Dedim ama o baya sinirliydi. Bağırarak"sen ne hakla benim sevgilime laf söylersin." Dedi. Bizimkilere baktım. Alayla" allah aşkına o kıza sevgilim mi diyor bu? Lan o kızın yeni boya badana yapılmış duvardan farkı yok, siz bu çocuğu doktora götürmediniz mi?" Dedim. Herkes kıkırdadı. Çağan sinirle kolumu tuttuğunda Bakışlarım sertleşti. Ona bakıp" bak işte bunu yapmak istemezsin kolumu hemen bırak."Dediğimde Mete araya girdi.
" çağan bencede kolunu  bırak." Dedi. Derin bi nefes aldım ve" bak bu harekete çok sinir oluyorum. Yani izinsiz herhangi birinin koluma dokunmasına falan. O yüzden kolumu bırak yoksa kırarım." Dedim. Mete ciddi olduğumu biliyordu o yüzden hemen kolumu çağandan kurtardı. Göz devirip Leyanın yanına oturdum. Çağan karşıma oturmuş bana bakarak sırıtıyordu.

   Okul çıkışı bizimkiler Salih hocanın yanına gidecekti , hocaya sormam gereken sorular olduğu için onları gönderdim. Hocaya soruları sorduktan sonra sınıfta çantamı topladım tam çıkıcakken kapının önünde çağanı görmemle durdum. Yanından geçecekken bırakmadı. Ona bakıp göz devirdim. O ise sırıtıyordu.
" beraber Salih hocaya gidelim mi?" Dediğinde ona baktım. Ciddi miydi ? Sinirimi bozmaya başlamıştı.
Telefonum çalınca baktığımda Mete'nin aradığını gördüm. Çağana bi dakika diye işaret yapıp telefonu açtım
Mete " nerde kaldın kızım?" Dediğinde gülüp"bi işim var geliyorum." Dedim. Telefonu kapattığımda çağan bana bakıp sırıtıyordu.
" hadi beraber gidelim." Dediğinde ona bakıp" şimdi şöyle ki" Diyip tokat attım. Çağan şaşırdı yüzü yan tarafa döndü. Tekrar bana bakıp" oha kızım napıyorsun?" Dediğinde sinirle bağırıp" deli misin olum sen ? Önce kolumu sık bana bağır sonrada beraber gidelim de. Gebertirim olum seni elimde kalırsın." Dedim. O ise hala sırıtıp"elinde ağırmış ya"dedi. Bu halleri beni sinir ediyordu. Sinirle ona bakıp" dur sen şimdi duur." Dedim ve çantamdan parfümümü çıkarıp Çağanın gözüne sıkmaya başladım.
" al sana beraber gidelim gerizekalı , gebertirim olum seni elimde kalıcaksın ." Dedim. Çağan kendini koruyamaya çalışıyordu. Bi yandan da öksürüyordu. Parfümü çantama koyup" bulaşma olum bana uzak dur . O sevgilini de seni de yolarım." Diyip sınıftan çıktım.

   Hızla okuldan çıkıp ormana girdiğimde bizimkilerin sesini duyarım diye dinlemeye başladım. Bizimkilerin sesini duyunca hızla o tarafa koşmaya başladım. Yaklaştığımda yavaşlayıp yürümeye başladım. İlerde bizimkileri görünce yanlarına gittim. Ülkü yanıma  geldi
"Oohooo ne bu sinir ?" Dediğinde güldüm.
" boşver ya önemli bişey değil." Dedim . Salih hoca elinde yay ve oklarla yanımıza gelince hepimiz toplandık.  Bi ses duyduğumda kafamı eğip  dinlemeye başladım. Mete haricinde kimse güçlerimi bilmiyordu. Çağan söylene söylene geliyordu. Kafamı kaldırıp gülmemi tutmaya çalışarak " çağan geliyor." Dediğimde herkes bana baktı. Daha fazla dayanamayıp kahkaha attığımda  bize doğru gelen çağanı farkettiler . Çağana baktığımda gözleri kıpkırmızı olmuştu. Göz devirdim .
Çağan yanımıza geldiğinde herkes gözlerini farkedince şaşırdı. Esat gülerek" ne oldu olum gözlerine ." Dediğinde çağan  gülerek " kızlar işte rahat bırakmıyorlar." Dedi.  Bu çocuk gerçekten umutsuz vaka , kafamı iki yana salladım. Esata dönüp" ya esat aynen ben gördüm. Kızlar o kadar bayılıyorlar ki gözüne parfüm sıktılar." Diyip Salih hocanın masanın üstüne bıraktığı ok ve yaylardan bi tane aldım. Leya Çağana baktı
" Nasıl yani ? Kim parfüm sıktı gözüne?" Dediğinde Çağana bakıp sırıttım.
Çağan " bi kız işte ya boşverin." Dedi. Salih hocaya dönüp" ilk atışı yapabilir miyim?" Dediğimde kafasını salladı. 
Çağan bana bakıp" sen ok atmayı  biliyor musun?" Dediğinde güldüm ve " tabi ki biliyorum babamda ok atıyordu malum , o öğretmişti." Dedim.
Çağan yanıma gelip elimden oku ve yayı alıp" yani çok küçükken öğrenmişsin. Babam öleli uzun zaman olmuştu bildiğim kadarıyla." Dediğinde Bakışlarım değişti. O lafın devamını getirme demek istedim . Boğazım düğümlendi ama sadece kafamı salladım. Mete tam yanımıza gelecekken Çağanın " tamam işte baban öldüğünde seninde öğrenim yarıda kalmıştır. Sen çekil biz atış yapalım." Demesiyle Mete durdu. Gözlerimi kapattım. Açtığımda direk Çağana baktım. Yüzümün aldığı ifadeyi farkedince o daha yeni ne dediğinin farkına varıyordu. Geri çekilip " tabi şey... siz atış yapın haklısın." Dedim ve gidip sandalyeye oturdum. Mete sinirle bağırıp" saçmalamayın geç tuana atış yap" Dediğinde ona bakıp kafamı hayır anlamında salladım. Salih hoca araya girip" siz atış yapın biz tuanayla oturalım." Dediğinde kafamı salladım. Herkes az ileri atış yapmaya gittiğinde Salih hocada yanıma oturdu.  Bi süre Kimse konuşmadı. Salih hoca dayanamayıp " konuşmak ister misin?" Dediğinde omuz silktim. Salih hoca güldü.
Biraz durduktan sonra merakla " hocam neden ormanın ortasında tek yaşıyorsunuz ?" Dedim. Salih hoca  bi kederle yüzüme baktığında sorduğum sorudan pişman olmuştum.
" Ben karımı ve oğlumu aynı gün kaybettim. Sonrada burdayım işte ." Dediğinde içim burkulmuştu.
"Babam  öldüğünde ben 5 yaşında falandım. Okçuluğa başlayalı  daha bir sene bile olmamıştı. Annemle  ben kaldık sadece, arada bir tatilde annemle buraya gelirdik. Amcam babamdan sonra çok yardımcı oldu bize, annemi kendi kardeşi gibi severdi. Mete'yle hiç yan yana bile oturmazdık biliyorsunuz zaten. Her şey normaldi taa ki o gün okuldan eve gelene kadar. Eve geldim kendi anahtarımla kapıyı açtım. Salona girdiğimde annem bi sandalyede oturuyordu. Arkası dönüktü. Yüzüne baktığımda alnında kocaman bi delik vardı." Diyip sustum. Gözlerim dolmuştu. Derin bi nefes aldım.

   "Küstüm ben hocam. Hayata , annemi benden alan bu kadere küstüm. Bi anda yapayalnız kaldım." Dediğimde gözümden bi damla yaş düştü. Hemen sildim. Salih hoca bana bakıp" Cihan'la konuştum. Sen biraz farklıymışsın. Güçler falan varmış." Dediğinde ona bakıp güldüm. Kafamı salladım.
" yani pekte farklı hissettirmiyor. Genelde umrumda olmuyor ama okçulukta da baya iyiyim." Dedim.

   Bizimkilerin yanına gittiğimizde bi okla yay aldım . Salih hoca " leya ve tuana hedefin karşısına geçin." Dediğinde hedeflerin karşısına geçtik. İçim rahat etmeyince leyaya döndüm ve  elimi uzattım. Gülümseyip elimi sıktığında bende gülümsedim. Salih hoca komut verdiğinde yay çektik. Gücümü onlara söylemem gerekiyordu . Neden bilmiyorum ama onlara güveniyordum. Komut  geldiğinde tüm gücümü kullanıp oku bıraktım. Oku attığım hedef parçalanınca Mete şokla bana baktı. Omuzlarımı  kaldırıp indirdim.  Herkes şok olmuştu.
" Aklıma başka şekilde açıklamak gelmedi napiyim?" Dedim ve Mete'ye baktım.

  Salih hoca herkesi oturttuğunda onlara güçlerimi falan anlattım ama kimse annemin intikamını alacağımı bilmeyecekti.

Mavi ay'ın Sadecesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin