13

450 34 21
                                    

Soğuk.

Hissettiği tek şey buydu genç kızın , soğuk...

Baygın gözleri etrafta gezinirken neler olduğunu anlamaya çalıştı. Bir depodaydı, oldukça iğrenç kokan bir depoda.

Yüzünü buruşturarak etrafına bakınmaya devam etti kızıl saçlı kız.

Karanlık, neredeyse her yerde üst üste dizilmiş karton kutular olan , küçük bir depoydu. Deponun en tepesinde bulunan küçük pencereden giren ışık sayesinde etrafını az da olsa görebilmişti.

Bellatrix neden onu öldürmemişti? Acaba Harry attığı mesajı görmüş müydü? Tanrı aşkına ne yapacaktı.

Eli kolu bağlı bir şekilde düşünmekten başka şansı yoktu. Çaresizce tekrar etrafına bakındı.

Yüzüne düşen saçlarına bir nefes verdi ve başını önüne eğdi. Gözleri kapanıyordu, bir kaç saat önce verdikleri ilaç yüzündendi.

Gözlerini açmak için direndi ama başarısız oldu ve tekrar uykuya daldı...

*****

" Harry , artık sakin olur musun ? Elimizden geleni yapıyoruz. "

" Anlamıyorsun Sirius , hepsi benim suçum , O...o suçsuzdu ben bulaştırdım onu bu işe ve şimdi benim yüzümden hayatı tehlikede. " Harry üzgünce konuşmuş ve odanın içinde volta atmaya devam etmişti.

Tüm bu olanlar onun suçuydu. Ginny'i bu işe bulaştırmayacaktı. Lanet olsun neden onun karşısına çıkmıştı ki ? Onu kurtarmak için elinden geleni yapacaktı.

Kapının açılması ile daldığı düşüncelerden ayrıldı ve gelene baktı.

Dumbledore yanında sarı saçlı ve tuhaf bakışlı bir kız vardı.

Kaşlarını çatarak Dumbledore'a baktı. Bu kimdi şimdi?

Yaşlı adam sanki onun zihnini okumuş gibi konuşmaya başladı.

" Bu Luna Lovegood. Kendisi bir hacker bize flash bellek konusunda yardım edecek. "

" Merhaba. " dedi Luna naif bir ses ile.

Harry , o kızın bir hacker olduğuna inanamadı. Çok sakin birine benziyordu.

Kızın 'merhaba' deyişine karşı hafifçe başını salladı ve bakışlarını tekrar Dumbledore'a çevirdi.

" Luna bu konuyla ilgilenirken bir yandan da Bellatrix'in telefon numarasının sinyallerine erişmeye çalışacak. "

" İyide. " dedi Hermione , geldiğinden beri konuşmamıştı. " O kadının telefonunu açık tutacağını düşünmüyorum. "

Dumbledore bilgece gülümsedi.

" Zaten normalde kullandığı numarayı değil Bayan Granger , gizli işlerinde kullandığı numaranın sinyallerine ulaşacak. Telefon numarasını bulmamıza yine Bayan Lovegood yardımcı oldu. " dedi Dumbledore gülümseyerek.

Harry , bu adamın her durumda gülümsemesine şaşkınca bakakaldı.

" Eee şimdi ne yapacağız peki ? " dedi James Potter sabırsızca.

" Ben birazdan çalışmaya başlayacağım , beş on dakikaya sinyallere ulaşırım. Flash belleğin kopyası çoktan hazırlandı. " dedi Luna gülümseyerek. Elleri ile sarı saçlarını geriye attı ve onun için hazırlanan bilgisayar masasının başına geçti.

Dediği gibi beş dakika sonra sinyalleri bulmuştu.

" Sinyallere Londradaki bir depoyu gösteriyor, adresin tam halini mesaj olarak- "

" Bana at. " dedi Harry sözünü keserek.

Luna başını salladı ve bir kaç dakika sonra Harry'nin telefonu titredi.

Harry, telefonu eline alıp adrese baktı ve koltuğa bıraktığı ceketini alıp üzerine geçirdi.

" Harry , bende sizinle geleceğim." dedi Hermione.

Harry , basını olumsuzca salladı " Hayır Hermione, seni de tehlikeye atamam , lütfen benden böyle bir şey isteme. "

Hermione daha fazla ısrar etmedi.

Harry , Sirius ve James odadan çıkıp kapının önünde duran arabaya bindiler.

Dumbledore onları arkadan takip edecekti.

Harry'nin kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Ginny'nin iyi olduğunu görmeden rahat edemeyecekti. Sanırım onun varlığına fazla alışmıştı.

Luna'nın verdiği adrese geldiklerinde , hemen arabadan indiler ve etrafa bakınarak deponun önüne geldiler.

Harry , son bir kez etrafına bakındı ve kapıyı araladı.

Boş mu?

Her yere bakmışlardı, kuytu köşeye sıkışan fareler bile gözlerinden kaçmayacakken Ginny yi bulamamak imkansızdı. Harry tamamen panikten kafayı sıyırmışken bir ses dikkatinu yeniden toparlamasına sebep oldu.

Biri demir kapıyı üzerlerine kilitledi.

" Iyi tarafından bakın, en azından sandığımız kadar boş değilmiş." dedi Sirius.

Peki Ginny nerede, dedi Harry kendi kendine. Sınırsızlığını gizlemeye gerek duymadı.

" Her kimsen ortaya çık." James in sesi depoyu inletti. " Çocukça oyunlara ayıracak vaktimiz yok."

" Çocukça? Ben daha çok ölümcül kelimesini kullanırdım."

Harry başını yukarı kaldırdığında sarışın bir adamın yukarıdaki merdivenlerde durduğunu gördü. Üçü birden silahlarını üzerine çevirdiler.

" Hey, sakin olun." oğlan ellerini havaya kaldırdı. " Üzerime sıkacagınız her kurşun sizi daha da ölüme yaklaştırır."

" Kimsin sen?" dedi Harry hararetle. Onu gözü bir yerlerden ısırıyordu ama tam olarak kim olduğunu çıkaramadı. " Ginny nerede?"

" Bayan Weasley güvende Bay Potter, fakat sizin bu boş çabalarınız onu güvende tutmayacak. "

" Sen kimsin ? " diye yineledi Harry.

Sarışın adam sırıttı ve ellerini ceplerine yerleştirip merdivenlerden indi.

" Sizce de burası fazla bunaltıcı değil mi ? Ah aslında sormama gerek yok zaten öyle, kim bilir Bayan Weasley şimdi ne zorluklar çekmiştir, onun adını üzüldüm. " sahte bir üzüntüyle konuşmuştu sarışın adam.

Harry, onu birine benzetti , oldukça yakınlarında olan birine...

Devam edecek...

****

Umarım hoşunuza gider.

Bir daha ki bölümde görüşmek üzere

Вы достигли последнюю опубликованную часть.

⏰ Недавно обновлено: Jun 24, 2021 ⏰

Добавте эту историю в библиотеку и получите уведомление, когда следующия часть будет доступна!

Occisor ~ HinnyМесто, где живут истории. Откройте их для себя