10

432 46 54
                                    

" Saygı değer avukat, daha ne kadar beklemem gereki-"

Içeride gördüğü manzarayla yüzündeki gülümseme bir an da silindi. Harry eşikte dona kaldı. Onu fark eden Ginny, tezgahın yanından ayrılıp masada oturan kadına arkasını döndü.

" Tanıştırayım Harry...M-müşterim." diye açıkladı. Yüzü kireç gibiydi.
" Bellatrix Lestrange... Beraber iş yapıyoruz. Benimle davanın gidişatı hakkında konuşmaya gelmiş."

Harry elbette kim olduğunu biliyordu. Ginny nin bu tanışma faslını durumu normalleştirmek için yaptığını biliyordu. Rahatça masada oturmaya devam eden siyah saçlı kadına gözlerini dikti. Yumruklarını sıkmamak için kendini zor tutuyordu. Annesinin katilinin kim olduğunu bilmiyordu fakat Lestrange denen bu kadının da masum bir melek olduğu söylenemezdi.

Eğer Lestrange kim olduğunu, Ginny ile arasındaki iş birliğini öğrenirse bir çuval inciri berbat etmiş olurlardı. Yüzüne zoraki bie gülümseme oturttu.

" Oh, demek öyle...Ben sizi rahatsız etmeyeyim. Pizza gecesini başka bir zamana erteleyelim Ginny-"

" Hayır, hayır buna gerek yok." dedi Bellatrix soğuk bir neşeyle, oturduğu sandalyeden ayağa kalktı. Masanın üzerindeki siyah deri çantayı kolunun altına sıkıştırırken " Biz de zaten Miss Weasley ile sohbetimizi bitirmiştik." dedi. Yüzünü Ginny den Harry e çevirdi. " Demek ki zaman konusunda seni uyarmakta haklıymışım. Sevgili mevzusu işlerimizi aksatan faktörler... Miss Weasley bir süre rahat bırakmanızi tavsiye ederim, şu sıralar epey meşgul olacak Mr..."

Harry aklına gelen ilk ismi söyledi.
" Jordan. Harry Jordan."

" Demek Jordan...Hah, demek benzettim." dedi Bellatrix. Son kez gözlerini Ginny e diktikten sonra mutfaktan dışarı çıktı. Dış kapının gürültüsünü duyana kadar Ginny, nefes almayı unutmuştu. Kalbini tutarak kendini Bellatrix in oturdugu sandalyenin üzerine attı.

" Burada ne işi var? Aklını mı kaçırdın Weasley, onu içeri nasıl alırsın-"

" Ben kimseyi içeri almadım!" dedi Ginny kızgınca. " Nasıl yaptığını bilmiyorum ama kendi girmiş, onu masada otururken buldum."

Harry " Ne istedi senden?"

" Buluşmak. " dedi Ginny, elini alnının üzerinden geçirdi. " Iyi ama mahkeme gününe kadar yüzünü görmeyeceğimizi söylemişti. Ayrıca duruşmaya daha bir ay var. Bu çok mantıksız."

Harry " Beni burada görmesi hiç iyi olmadı." dedi, içi huzursuzlukla doluydu. " Kim olduğumu öğrenirse hayatın tehlikeye girer. Daha da kötüsü, babamı öğrenirse-"

" Hayatım neden tehlikeye giriyormuş?" dedi Ginny. Bu konu hiç de hoşuna gitmiyordu. Tom Riddle ın yaşadığını öğrendiğinden beri kafası allâk bullak olmuştu.

" Hala anlamadın mı? Onlar için Hermione ve sen sadece piyonsuz. Lestrange, eşinden rahatça boşanmak için sizi tuttu. Eğer olaya polisin de karıştığını, çevirdikleri dolapları öğrenmeye çalıştığınızı öğrenirlerse seni bizden önce öldürürlerdi."

Ginny nin gözleri dehşet içinde büyüdü. Harry ne söylediğinin farkına çok geç vardı.

" Hayır, hayır onu unut-"

" Beni öldürmek mi istiyordun?" dedi Ginny dehşet içinde. Ondan birkaç adım geriye attı.

Harry yorgunca iç çekti. " Yanlış kelime seçimi. Öyle bir şey yok-"

" Bu nasıl kelime hatası??" dedi Ginny öfkeyle. " S-seni gayet iyi duydum beni - yaklaşma!"

Harry ona doğru attığı adımı geri aldı.
" Ginny, sakin ol lütfen. Eğer seni öldürmek isteseydim bunu çoktan yapardım."

Occisor ~ HinnyWhere stories live. Discover now