21- S&M

6.1K 536 284
                                    

Hyuckil <3

Azıcık elleşmeli bölüm ⚠️⚠️ aile yanında okumayın beyniniz falan patlar mazallah sorumluluk almiorum

Haechan, kahve bardakları ile tekrar yıllar önce sürekli kahve götürdüğü kapının önüne geldi. Yine aynı şeyi yapıyordu. Kahvesi dökülmemesi için havaya kaldırıyordu.

Kapıyı kısaca tıklamış içeri girmişti. Neden burdaydı yine. Hiç birşey değişmemişti. Değişen tek şey zamandı.

"Merhaba tekrar, yüzbaşım."

Taeil gülümseyerek karşıladı bu sefer. "Merhaba komutanım." Haechan gülümseyerek kahveleri masaya bıraktı. Özellikle sağ elindekini dikkatlice Taeil'a verdi. Neden sağ? Kalbi kırık bir komutan ve kalbini tamir etmeye çalışan yüzbaşı.

"Nasılsın?" Haechan, kahvesini yudumlarken kafasını kaldırdı. "İyiyim yüzbaşım, siz?" Kafasını olumlu anlamda salladı ve bardağını masaya bıraktı. "İyiyim." Arkasına doğru yaslandı.

"Aşağıda ne demiştin?" Taeil kaşını kaldırdı. "Aşağıda mı ne demişim?" Şerefsiz herif. Uğraşma çocukla. Haechan derin bir nefes verdi. "Güneş ile ilgili birşey dediniz." Taeil yüzüne arsız bir gülümseme yerleştirdi. "Neden mesajlarıma ısrarla yazmama rağmen cevap vermedin? Hayır yani 4 yıldır hiç vermedin."

Haechan kafasını eğdi. "Bir kere kırıldığımda acısını atlatamıyorum." Sessizce konuşmuştu. Taeil dudaklarını büzdü. Şuan aralarında sadece cam bir masa vardı. Taeil gülümsedi. Haechan ayağa kalkıp odanın içinde kısa bir tur atmış kapının kilidini çevirmişti.

Dejavu yaşayan Haechan bu sefer sakindi. Oturan kişi ise pek sakin gibi değildi. Burda en baskın olan Haechandı. Taeil ise sadece sessizdi. İçi içini yiyordu. Gerçekler ile yüzleşmeye korkuyordu.

Haechan arkasına yaşlanmış olan yüzbaşının oturduğu koltuğun arkasına geçti. Taeil'ın yutkunmasına sebep olan bu hareket aynı zamanda Haechanı heyecanlandırıyordu. Haechan, yüzbaşının omuzlarına elini koymuş sol kulağına fısıltı ile söylenmişti.

"Sıra sizde..." Biraz durdu ve konuştu. "Yüzbaşım." Taeil'ın beyni ve ruhu onu burada tek başına bırakıp gitmişti. Haechan minik bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. "Bahçede ne demek istediniz?" Haechan, Taeil'ın bütün hücrelerini zorluyordu. "Bir şey demedim." Haechan kaşını kaldırdı. "Öyle mi? Ben duydum sanki?" Nasıl delirtmesi gerektiğini ne de iyi biliyordu.

Taeil bütün hücreleri ile gerilimi yaşıyordu. 4 yıl önce Haechan aynı yerde oturuyor aynı gerilimi yaşıyordu. 4 yılda tek değişen şey, Taeil'ın hisleriydi.

"Hatırlamıyorum şahsen. Ne söylemişim?" Taeil yapmacık bir ses ile konuştu. Haechan gülümseyerek kafasını yakınında olduğu yüze çevirdi. Elini çenesine koymuş parmakları ile kendine çevirmişti. Çok yakınlardı. Taeil o dudakları şimdi öpmek istiyordu. Taeil'ın neyi vardı? Birden sıcak basması normal miydi?

"Güneş gibi parlıyor olmam adil mi?" Taeil gülümsedi. "Bildiğin şeyleri neden soruyor, ısrar ediyorsun Hae?" Haechan Omuz silkti. "Doğamda var." Taeil, Haechan konuştuğunda Haechan'ın dudaklarına değme gerilimi ile birlikte kafayı yiyordu. Öpmeli miydi? Hayır hayır, o öpmeden veya o karşılık vermeden yapamazdı. Götü yemezdi sanırım. Neden terliyordu? Neden istiyordu?

Haechan yüzündeki çapkın ve arsız gülümsemesini gözler önüne seriyor, bu gülümseme Taeil'ın bütün yetilerini kaybetmesine sebep oluyordu. Bir insan nasıl bu kadar güzel olabilir? Haechan fısıldadı. "Şuan beni öpmek istiyorsunuz değil mi yüzbaşım?"

Taeil kararlı bir şekilde kafasını olumsuz anlamda salladı. İkisi de bunun yalan olduğunu biliyordu. Haechan elini Taeil'ın biraz daha atarsa patlayabilecek olan kalbine götürdü. "Kalbiniz öyle demiyor ama yüzbaşım?" Taeil kısa bir süre Haechan'a bakmış, kafasını başka yere çevirmişti. Haechan eli altındaki göğüsü hafifçe okşamıştı. Taeil ise Haechan'ın onun yüzündeki surat ifadesini görmediği için dua ediyordu. Neydi onu bu kadar istekli kılan şey? Neden bu kadar istekliydi?

Yeriz yeriz - MinsungWhere stories live. Discover now