13

6.7K 733 531
                                    

Askeriye nasıldır bilirsiniz. Dizilerden ailenizden duyduğunuz kadarıyla biliyorsunuzdur. Hiç öyle iyi bir yer değil. Her an başında onlarca komutan bitiyor. Dizilerdeki gibi değil şahsen. Yazar askere mi gittin niye böyle konuşuyorsun? Hiç öylesine.

Han ve Felix sevgilileri ile askerlik hayatlarının son aylarında kaçamak kaçamak ilişkilerini sürdüyordu. Minho ve Changbin de aynı şekilde. Taeyong ve Ten komutanımız aynı grupta oldukları için fazla ortalıkta gezmiyorlardı. Jungwoo ve Mark ise...

Konuşmak bile istemiyorum. Askeriyenin içine sıçmışlardı. Koskoca 3 katlı askeriyenin 1 katı full traş köpüğüydü. Changbin komutan bunları basınca yalan söylemek daha cazip gelmiş olmalı ki patladı demişti. Bütün katın içine edecek kadar da değil Mark. Sallama gavat. 

Jungwoo ise sevgilisinin yalanını onaylamıştı. Cezadan kaçamamışlardı. Koskoca Changbin'in radarından kaçabilir misiniz? Kaçamazsınız amk saçmalamayın. 3. kat bizim olduğu için kata giriş şuanlık yasaktı. Neden mi? Güzel soru. KAT FULL TRAŞ KÖPÜĞÜ KOKUYOR ONDAN.

Han ve Felix ise yüzüne 3 maske geçirmiş bizim salakların yanına gelmişti. ''Tanrı sizi cezalandırmak istemiş. Ya askerliğiniz uzasaydı?'' Felix konuştuğunda Han arkadan geliyordu. Jungwoo yüz buruşturup temizliğine devam etti. Mark sessizce ''Jungwoo ile uzayacaksa uzasın.'' dedi. Jungwoo bunu duymuş olmalı ki çiftleşmek isteyen kertenkele gibi değişik hareketler sergiliyordu. 

''Yardım etmeye geldik sandınız demi.'' Han sahte bir kahkaha atmış sonra ciddi yüz ifadesi takınmıştı. ''SAAT GECENİN 11İ VE BİZ UYUYAMIYORUZ ACABA NEDEN?'' Bağırdığı için Jungwoo duvardaki traş köpüğünü Han'ın suratına fırlatmıştı. Han da duvardaki traş köpüğünü Marka fırlatınca Mark bağırmıştı. ''Benim ne suçum var?!'' Jungwoo sen nasıl sevgilime köpük atarsın diyip köpüğü Han'a fırlatmıştı. 

Felix de sen benim arkadaşıma nasıl atarsın diyip o da atmıştı. Temizlik yapıyorlardı güya. Sonra eğlenmeye başlamışlardı. Fazla ses çıkartmış olmalılar ki Minho bastı koridoru. Her tarafı köpük içinde olan sevgilisine bakıp önce pıskırmış sonra azar çekmişti. ''OYUN ALANI MI LAN BURASI? KİM BATIRDI YİNE BURAYI?'' Jungwoo eli ile Han'ı, Han ise eli ile Jungwooyu gösteriyordu. 

''HEPİNİZE CEZA DÖRDÜNÜZ BURAYI TEMİZLEMEDEN ÇIKAMAZSINIZ!'' Han'ın yüzündeki traş köpüğünden oluşan sahte bıyığa baktı Minho. Diğerlerinin işine dönmesini söylemiş herkesi koridorda bir odaya sokmuştu. Minho sevgilisine yaklaşıp sahte bıyığına baktı. ''Yakışmış aslında.'' Han gururla göğüs kabarttı. Şuan köy ağasına benzemesi dışında bir sorunumuz yoktu. 

''Tabii lan karşında Han Jisung var.'' Minho yüzünü buruşturdu. ''Çok yüzünde durursa kaşıntı yapar. Bir an evvel çıkart sahte bıyıklarını.'' Han kafa sallamıştı. Minho koyu yeşil askeri üniformasından peçete paketi çıkartmıştı. ''Peçete ile mi geziyorsun.'' Han'ın sorusuna Minho çapkınca gülümsedi. Elindeki paketten peçete çıkartırken sessizce ''Han Jisung gibi sevgilin varsa yanında koliyle gezdirmen gerek aslında.'' Dedi. Han sahte bir şaşırma koydu yüzüne ve bıyığı altından gülümsedi. 

Peçete ile bıyıklarını silerken Han ise sevgilisine kur yapıyordu. Azgın köpek bir rahat durmuyor ki. ''Hangi salak başlattı kavgayı.'' Han gülümsedi. ''Jungwoo.'' Kafa salladı büyük olan. ''Askerliğinin bitmesine 2 ay kaldı Jisung. Rahat dur da uzatmasınlar askerliğini.'' Han kaşını kaldırdı. ''Askerlik uzatılıyor mu ceza alınca?'' Minho kafa salladı. ''Sakın yanımda kalmak için yapayım deme. Hapis cezası bile var.'' Han aklını okuyan bedene baktı. ''Düşünmemiştim zaten.'' Minho gülümsedi. ''İnandım.'' Minho sahte bıyıkları silmiş köşedeki çöp kutusuna atmıştı. ''Cezalısın işinin başına.'' Han gülümseyerek elini baş hizasında kaldırdı. ''Emredersiniz komutanım.'' 

Yeriz yeriz - MinsungWhere stories live. Discover now