8.BÖLÜM

2.4K 176 139
                                    

Selam, bu bölüm biraz +16 var rahatsız olursanız o kısımları geçersiniz :D Ben yazarken eğlendim umarım sizde okurken eğlenirsiniz sizleri seviyorum. Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

***

İnsanlar neden sadece fotoğraflarda mutludur? Neden fotoğraf çektirmek isterler? Sanırım mutlu oldukları anları ölümsüzleştirmek için çünkü sadece fotoğraflarda ebediyen gülümserler. Benim ise sadece bir tane küçüklük fotoğrafım vardı onu da yetimhanede kayıt sırasında çekmişlerdi.

O fotoğraf ise telefonumun ekran görüntüsü yapmıştım. Mete'nin arabasıyla babasının şirketine giderken elimdeki telefondan o tek fotoğrafıma bakıyordum. Küçükken çok yaramazdım sürekli yaramazlık yaptığım için dayak yerdim.

Belki hak ederdim belki etmezdim bilemem ama sadece küçüktüm onu biliyorum. Telefonun ana ekranında parmağımı gezdirdim ve telefonu kapatıp cebime koydum.

"Bombadan anlıyorum demeseydin hayatta seni peşime takmazdım ya."güldüm.

"Baban patlamadan yetişsek bari."

"Trafik var ne yapayım otursun birkaç saat kımıldamasın."kıkırdadım.

"Anladım, şirketinde mi olmuş bu olay?"

"Evet artık kim yaptıysa bayadır içeride olması gerekiyor yabancı biri girseydi anlaşılırdı."

"Hangi düşmanınız olabilir peki?"

"Ne bileyim hepsinin çetelesini tutsak ohoo ama var aklımda bir iki isim."

"İyi bombayı çözdükten sonra gider dürersin defterlerini bende omzum iyileşsin diye evde dinlenirim biraz."kafasını kaşıdığında bakışları tekrar yola odaklandı, yarım saat trafikte can çekiştikten sonra yol açılmıştı. Şirketlerinin önüne gelince kapıyı açıp aşağıya indim oda indiğinde peşinden ilerledim birlikte güvenlikten geçip ilerledik.

Asansörlere vardığımızda Mete'yi gören herkes yol vermişti. Birlikte asansöre binip yönetici katına çıktık Mete önde ben arkasında ilerlerken birlikte babasının odasına girdik.

"Nerede kaldınız amına koyayım götüm düzleşti!"babası beni sonradan gördüğü için önce biraz mahcup olmuş ama sonra oda boş vermişti.

"Selam."sağlam olan elimi kaldırıp selam verdiğimde hafifçe gülümsedi.

"Hayırdır senin burada ne işin var?"bombanın üzerinde bile kendinden taviz vermeyen bir adamdı sanırım hayret ailenin erkekleri toptan ilginç galiba.

"Bombayı ben çözeceğim."şaşırmamıştı. "Şaşırmadınız oğlunuz gibi?"

"Bu kadar haltı yiyen bir kıza daha niye şaşırayım ki?"

"Sizde haklısınız tabi."Mete'ye döndüm.

"Ya üzerinde çakı falan bir şey var mı?"dediğimde Eymen abinin yanındaki adam cebinden bir tane çıkarıp uzattı, çakıyı aldığımda tekrar konuştum. "Bana yardım edin şimdi sandalyenin altına uzanayım malum omzum."

"Gel."Mete sağlam olan kolumdan tutup yere uzanmama yardımcı oldu. Ne kadar memnun olmasam da Eymen abinin altına uzanıp sandalyenin alt kısmındaki bomba ile bakıştım. "Çözebilecek misin?"

"Bir dakika bakıyorum müsaade edersen."kabloların dikkatlice tek tek giriş ve çıkış yönlerini incelerken Mete de eğilmiş beni izliyordu. "Bak bu parolise bu da topraklama."ellerim titrerken yeşil kabloyu gösterdim. "Bu olması gerek."

"Emin misin?"dediğinde kafamı salladım.

"Evet eminim."

"Ne yaptığını biliyorsun değil mi kızım toptan havaya uçmayalım."diyen Eymen amca ile derin bir nefes aldım.

PAC-MAN +18 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now