Bölüm 1

60.3K 1.2K 209
                                    

Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz:)

Başlamadan önce önemli bir duyuru yapmak istiyorum. Kitaplarımı Pınar Özen Hikayeleri isimli youtube kanalımda seslendiriyorum. Kitaplarımı benim sesimden dinlemek isterseniz mutlaka beklerim. Sevgiler ve keyifli okumalar<333

MUGREM: Aşık, Tutkun.

Bir gün bana öl dersen,
O gün ölmeyi de severim.

***

Asya, İstanbul'un en lüks restoranlarından birindeki kadınlar tuvaletinden çıkmış ailesi ve konuklarıyla oturdukları kalabalık masaya giderken ne kadar sıkıldığını düşünüyordu. Bıkmıştı. Gerçekten bıkmıştı. Annesi onu sürekli böyle yerlere gelmeye zorluyordu. Düğünler, davetler ve niceleri. Hem de neden? Tabi ki koca bulması için. İnsan içine çıkmalıydı, eğer insan içine çıkmazsa kimse onu görüp beğenemezdi. Tabi tabi diye düşündü. Sanki insan içine çıkınca onu çok beğenen oluyordu. Asya güzel değildi. Bunu adı gibi biliyordu. Maalesef hiç kimse yüz kilo ağırlığındaki kızlarla ilgilenmiyordu. Beğenilmek için günümüzün trendi sıfır beden olmaktı. Sıfır beden ol, biraz makyaj yap, modaya uygun giyin veee işte beklenen koca bulundu. Çok güzel olmasan da olurdu. Zayıf ve bakımlı ol işte hepsi bu. Ne yazık ki Asya bunu başaramıyordu. Bırak kilo vermeyi son günlerde yapabildiği tek şey daha fazla kilo almamak için dua etmekti. Kilo veremeyeceğini biliyordu zaten bari daha fazla almasaydı. Yakında Doktor Nowzaradan'ın programına katılanlar gibi olacaktı. Nowzaradan'ın onun karşısında durup boyalı saçları ve sert bakışlarıyla şöyle dediğini hayal edebiliyordu: Neee, kendini mutlu etmek için yemek mi yiyorsun? Evet Doktor Nowzaradan kendime engel olamıyorum. Bu iş bu şekilde yürümez Asya bir sonraki gelişinde yirmi kilo vermiş olmazsan seninle bozuşuruz. Yirmi kilo mu? Tek hedefi daha fazla kilo almamak olan biri için imkansızdı. Ya yakında aşırı kilolu olduğu için kendi başına tuvalete bile gidemeyen biri olursa?

Asya kendini şöyle güzel, sağlam bir bunalıma sokmak için içini karartmaya devam ederken tam köşeyi dönmüştü ki babasının iş ortaklarından birinin oğlunu gördü. Berk. İleride durmuş garson kızla konuşuyordu. Asya'nın orada olduğunun farkında değillerdi. Nedendir bilinmez kızın hali Asya'ya garip geldiği için onlara biraz daha bakmaktan kendini alıkoyamadı.

''Hadi ama sadece köşedeki tuvalete kadar gelmeni istiyorum. Neden sorun yaratıyorsun?'' Diyordu Berk. Tuvalette ne vardı? Sifon falan mı bozulmuştu?

''Lütfen izin verin işimi yapayım.'' Dedi kız.

''Bu da senin işin. Bunu sık sık yaptığından eminim.''

''Saçmalamayın lütfen.'' Kız geri çekilip gitmeye yeltenince Berk kızın önüne geçti.

''Sen kime saçmalama diyorsun?'' Berk kızmış görünüyordu. Yani bir sifon bozuldu diye bu kadar tartışmaya ne gerek vardı? Hem kıza söyleyeceğine erkek garsonlardan birine söyleseydi ya. Kızın gidip erkekler tuvaletine bakmasından daha mantıklı olurdu. İşte böyle züppelerden nefret ediyordu. Ve nedense parası olunca insanlar çok züppe olabiliyordu. Asya da zengin bir aileden geliyordu ve yıllardır bu tarz insanlarla haşır neşir oluyordu ama hala onlarla başa çıkmayı öğrenebilmiş değildi. Bu arada Berk kızı kolundan tuttu. Kolundan mı tuttu? Artık çok ileri gidiyordu. Asya yanlarında gidip olaya müdahale etse iyi olacaktı. Bir adım attığı an da Berk'in kızın dudaklarına yapıştığını gördü. O kadar şok oldu ki olduğu yerde kaldı. Kız Berk'i zorla da olsa itmeyi başardı. Tam ona bir tokat atacaktı ki Berk onun kolunu havada yakaladı. ''Neden bu kadar sinirleniyorsun alt tarafı tuvalete gidip biraz eğlenecektik.'' Sorunun sifon olmadığı belli olmuştu. Bu sırada o zamana kadar ortada görünmeyen restoran müdürü çıkageldi. Adam bu işe el koyardı herhalde. Berk'i buradan kovsa iyi ederdi.

MUGREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin