7

17 2 0
                                    

Multimedya: Dalga & Çağlar

Bölüm şarkısı: Her yerde sen - Zeynep Bastık

İyi okumalar

"Of sence bunlardan olur mu?"

Derin'in pinpirikli haline ölümcül bakışlar attım, maçtan önce son kez prova istemişti. Yaptıkları onlarca provadan sonra ve diğer amigo kızları da bu durumdan pek memnun değildi. Derin'in bu halinden onlarda sıkılmıştı. İyi ki dans edemiyorum, yoksa Derin'in nazı çekilecek gibi değil.

"Derin hepiniz harikasınız işte neden bu kadar abartıyorsun?"

Sanki çok kötü bir şey demişim gibi dehşetle yüzüme baktı.

"Geçen sene Adel Koleji'nin amigo kızlarını hatırlamıyor musun? Danslarıyla nasıl kapak attılar? Basket yenilgimizden çok onların dansta bizi nasıl alt ettikleri konuşuldu ve bu sene de aynısının olmasına izin veremeyiz."

Onu onaylacamazsına kafamı iki yana salladım, saçma yarışı sinir ediciydi. Kızlara döndüğümde oflayıp bıkmış nidalar çıkarıyorlardı. Eğer böyle devam ederse Derin ile aralarında maçtan önce gerginlik yaşanacaktı. Derin'e yaklaşıp kulağına fısıldadım.

"Biraz daha baskı yapmayı sürdürürsen maça çıkacak bir amigo kızları olmayacak. Provayı bitir biraz dinlensinler ve sen de dinlen."dediğimi tartmak ister gibi bakışlarını kızların üzerinde gezdirdi. Sonra mantığına yatmış olacak ki konuştu.

"Evet güzellerim, bunu tabi ki mecazen söylüyorum. Bir yerleriniz kalkmasın, neyse prova bitti. Maçta bunun çok daha iyisini bekliyorum. Tabii ki benim olduğum bir şey harika olur ama tek başıma değilim. O yüzden bana ayak uydurun. E hadi, bön bön bakacağınıza gidin."

Kızlar homurdanarak giderken ben gözlerimi devirmekle yetindim. Derin bilmiş bir şekilde gülümsedi, evet biliyorum arkadaşım çok fazla egoist. Beni dürtmesiyle ona döndüm.

"Ayakta direk gibi dikilecek miyiz? Hadi gel oturalım."

Cevabımı beklemeden beni çekiştirerek spor salonundaki oturaklara doğru götürdü, muzipçe sırıttı.

"Şirkette bir hafta hem de Çağlar ile baş başa. Çok kötü bir ceza olmuştur eminim."

Alayla dediği şeye karşı sinirle ona baktım, tamam tabii ki de hoşuma gitmişti. Bazı şeyleri gerçekten öğrenmiştim, genelde tartışmıştık ama onunla aynı yerde olmak güzeldi. O ise bıktığını nereden bulaştığını söyleyip durmuştu. Sanki anlamamak benim suçumdu, zamanla öğreniyordum işte. Bunların dışında içimde bir şeyler değişmeye başlamıştı ve ben bunu anlamlandıramıyordum.

"Onunla olmak kötüydü ama sensiz bir hafta cennet gibiydi. Nasıl rahat olduğunu bilemezsin."dedim konuyu değiştirmek ister gibi, çünkü uzatınca ona karşı ne kadar sinirli göstermek istesemde bu hoşuma gidiyordu ve neden hoşuma gittiğini bile anlamıyordum. Derin alınmış bir ifade ile bana baktı.

"Ay inanmıyorum, benim gibi birisini Allah sana lütuf etmiş ve sen şükür edeceğine sensiz iyiydim diyorsun. Şükürsüz kaltak."

"Neyine şükredeyim be senin yelloz? Cırlamaktan başka yaptığın bir şey var mı ki senin?"

"Aaa çirkefe bak sen. Benim kraliçe çizgimi bozacak. Gidiyorum ben, maçtan önce bir kendime bakıp geleceğim."dedi ve beni geride bırakıp ilerlemeye başladı, arkasından umursamazca omuz silkip hasret kaldığım telefonumla ilgilenmeye başladım.

***

"Ay bu sefer onlardan daha iyi yapacağız değil mi?"

Maçın başlama saati gelmişti, iki okul maçın yapılacağı yere gelmiştik ve Derin heyecanını dizginlemeye uğraşıyordu. Onu yatıştırmaya çalıştım.

ZeminWhere stories live. Discover now