3

27 4 10
                                    

Multimedya:Derin Kaya

İyi okumalar

Çalan lanet alarm ile gözlerimi araladım ve telefona ulaşıp kapattım. Tekrar uyumak için gözlerimi kapattığımda odamın kapısı açıldı. Hadi ama beni uyutmamaya yemin mi etmişlerdi? Giren kişiye çevirdim, hafif aralanmış gözlerimi. Annem kapıda sabahlığıyla durmuş bana bakıyordu. Annem sabahlığıyla durmuştu, bu saatte evdeydi. Hızla yerimden doğruldum, lütfen rüya olmasın, lütfen rüya olmasın.

"Anne, bu saatte bu şekilde ne işin var?"

Genişçe gülümsedi.

"Bugün izinliyim, ben de bunun tadını çıkartmak istedim."

Gülümsedim ama rüya olup olmadığını anlamak için yine de kolumu cimcirdim. Acıyla yüzümü buruşturdum, gerçekti. Şirince gülümsemeye çalışarak anneme döndüm, sabahın bu saatinde nasıl mümkün olacaksa? Yüzüm şempanzelere benziyordu.

"Annecim, senin bugün izin günün ya ben okula gitmesem kız kıza vakit geçirsek olur mu?"dediğime karşın gülümseyerek yanıma geldi ve yatağıma oturdu.

"Dün devamsızlık hakkını rahatça kullandığını düşünüyorum, üzgünüm bugün için hakkın bitmiş."

"Ama an-"

''Aması yok küçük hanım, okulun sahibiyiz diye böyle aklına estiği gibi devamsızlık yapamazsın. Bugün o okula gidilecek dediysem gidilecek, en geç yarım saate aşağıda olacaksın." bir şey dememe fırsat vermeden yatağımdan kalktı ve odamdan çıktı. Sinirli bir şekilde ofladım, sadece onunla vakit geçirmek istiyordum. Hastanedeki çalışanlar onu benden daha fazla görüyordu. Sinirle yataktan kalktım ve dolabımın karşısına geçip giyeceklerimi çıkarttım. Sonra da odamdaki lavoboya doğru ilerlemeye başladım, önce rutin işlerimi hallettim, sonra da kısa bir duşun ardından çıktım. Üstümü giyindikten sonra, aynanın karşısına geçip lanet olası saçlarımla ilgilenmeye başladım. Uzun savaşların ardından, salınık bırakıp çantamı aldım ve odamdan çıktım.

Kahvaltı masasına ilerlediğimde annemle babamın gülüşürek kahvaltı ettiklerini gördüm.

"Ooo keyifler yerinde. Ben sizi yalnız bırakmak için geri mi gitsem ki?"

"Olur mu hiç öyle şey, tek başıma annenle nasıl baş edeyim?" diyen babama gülerek masaya oturdum. Önümdeki salam ve peynirlerden iştahla yemeye başladım, bu sırada annemde babama laf yetiştiriyordu.

"İnanamıyorum sana Yağız, görüyor musun kızım? Baban nasılda nankörleşiyor. Boşa geçmiş gitmiş gençliğim boşa."dedi sitemle, onun bu haline güldüm babam annemle uğraşmayı severdi.

"Derya gözlüm mümkün mü, senin gençliğinin boşa gitmesi? Sen hâlâ o ilk tanıdığım 17 yaşındaki kız gibisin. İnsan hiç mi yaşlanmaz sorusunun örnek gösterilen ilk kişisisin."babamın iltifatına içten bir şekilde gülümsedim, annemin de gözleri parlıyordu. Bu hallerinden yararlanıp babama döndüm.

"Babacım diyorum ki bugün şöyle bir ailecek vakit geçirelim, ne-"

"Halandan her gün her gün izin alamam. Bahanesi yok, bugün okula gideceksin."

Sinirle ofladım, neden bana karşı hep böylelerdi? Yerimden hızla kalktım.

"Daha kahvaltını bitirmedin Dalga."

Babamın sesiyle, oflayarak yerime oturdum. Otoriter bir ailede yaşamak cidden ölüm gibi oluyordu, her zaman onların isteklerine göre hareket ediyordum ve bu çok can sıkıcıydı. Hızla kahvaltımı yemeye başladım.

ZeminDove le storie prendono vita. Scoprilo ora