Bir Aşk Biter Bir Aşk Başlar

En başından başla
                                    

'İrem bak seninle çok dürüst bir şekilde konuşacağım. Can çok çabuk sıkılan biridir. Senden önce en fazla süren ilişkisi 1 hafta filandı. Ama siz 4-5  aya yakındır çıkıyosunuz. Bu kadar uzun çıktığınza göre Can'ı etkilemişsin ve demekki seni gerçekten seviyor. Can bişeyden sıkıldımı tam sıkılan ve o şeyden hemen vazgeçen biridir. Ama birşeyede bağlandımı tam bağlanan ve canı gibi koruyan biridir. Sonuç olarak seni sevdiğine göre böyle birşey yapacağını sanmıyorum. Boşuna kendini üzüp böyle düşünme.'  Aslında İrem'e biraz yalan söylemiştim. Dediğim herşey doğruydu bir tek 'Sana böyle birşey yapacağını sanmıyorum' demem yalandı. Can bu beklerdin ondan. İrem'in suratı iyice soldu ona seslendim. 'İrem bak böyle yapma Can seni seviyor ve sana böyle birşey yapmıyacak. Ayrıca böyle birşey yaparsa sonu çok kötü olur sen anla.' Birden yüzüne hafifte olsa bir gülümseme geldi. Makarnamı bitirdim ve İrem ile açtığım bir komedi filmini izleyip ikimzide aklımızdaki o cevamsız soruları sallamamaya çalıştık.

Film devam ederken ortalarına doğru İrem'e telefonumu almaya çatıya gidip geleceğimi söyledim. Çatıya çıktığımda tahmin ettiğim gibi telefon ordaydı. Hemen telefonumu kaptım ve tam aşağı inecekken İrem'in konuştukları hakkında Can'ı arayıp sorgulamaya karar verdim.

Can'dan

Çağla ile oturmuş konuşuyorduk ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Doruktu. Açmamayı düşündüm ilk önce daha sonra Çağla 'Can telefonla benim anlamadığım bir türden iletişim falan mı kuruyosun? Açsana telefonu.' diyince sinirle oflayarak mutfağa doğru gittim ve telefonu açtım.

'Alo Ne var?'
'Olum insa bi efendim var ne var falan. '
'Doruk ne olduğunu anlatacakmısın?' Telefonun diğer ucundan derin bir nefes sesi geldi . 'Can konumuz İrem bana dürüst ol onu şüphelendiricek birşey mi yaptın?'
'Ne alaka şimdi olum ne şüphelendirmesi? '
'Kızın canı çok sıkkın buraya geldi biraz konuştuk. Bak eğer onu aldatırsan falan karşında beni bulursun o benim kız kardeşim gibi.  bu sefer derin nefesi alan taraf bendim.
'Olum ne aldatması be saçmalama İrem'e öyle birşey yapmam şimdi işim var kapat. ' telefonu tam kadım ki arkamı dönmemle Çağla'nın mutfak kapısının orda olduğunu fark ettim.

'Fare gel buraya bizi dinlediğini biliyorum.' Mutfaktan içeri girdi ve bana meraklı gözlerle baktı. 'Ne oldu Can seni bekliyorum farkındaysan.' Çağla yı anlamıyordum. Hem Doruk'u sallamıyormuş gibi davranıyordu hemde baya bir merak ediyordu. 'Niye anlatıyımki senin umrunda değil ayrıca sen hemen Doruktan ayrılır ayrılmaz maşallah yeni birini buldun kendine.' Birden o meraklı gözler alev saçan gözlere döndü. 'Can istersen saçmalamayı kes!' 'Ne saçmalaması bunlar gerçekler zorunamı gitti!'
'Can bak ağızımı açtırma sırf İrem üzülmesin diye çevirdiğin haltları söylemedim lan! O kızları !' Birden bire susmuştum. Haklıydı ama haksızdıda. 'Çağla biliyosun ki o olaylar hep sarhoşken oldu.'
'Maşallah ya biriyiyle evlensen falan yanlışlıkla oldu diyeceksin Can. Sen pisliğin tekisin kendini düşünen çevresindekileri düşünmeyen bir Şerefsizsin!' Birden arkasını dönüp  mutfaktan çıktı bende onun peşinden gitti. Yukarı gitti ve tam odasına girdi kapıyı kapayacaktı ki elimle kapıyı tuttum. Birden Çağla ile burun buruna geldik. Tam benden uzaklaşmaya çalıştığında kolundan sıkıca tuttum. 'Can bıraksana kolumu acıtıyorsun! Şerefsiz bırak kolumu!' Onu umursamadan kolunu sıkmaya devam ettim. 'Dediklerine dikkat et! ' 'Bunlar gerçekler zorunamı gitti! Nasıl oluyormuş? Gerçekler sanını acıttı dimi! İrem senin gibi birini haketmiyor. Ona nerdeyse üç kez ihanet ettin ve aldattın peki ben ne yaptım salak gibi sırf o üzülmesin ve araız bozulmasın diye ona söylemedim! Şerefsiz bırak artık şu kolumu!' Çağlaya çok sinirlenmiştim. Kolunu bıraktım ve merdivenlere yöneldim tam aşağıya inecekken ona dönüp 'Aslında 3 değil 4 kez ihanet ettim ve sadece ben değil sende ona ihanet ettin. Çünkü 4.sü dün gece seninle oldu ve evet bu gerçek dün gece öpüştük!' Bu sefer arkamdan gelen Çağlaydı ve sürekli 'Ne öpüşmek mi? Yalan dimİ?' gibi şeyler söylüyordu.Onu umursamadan kapının önündeki ceketimi ve ayakkabımı giyip evden dışarı çıktım. Doruk'un evine doğru yol aldım. Giderken İreme  mesaj atıp tek başına Doruk'un oturduğu sitenin kapısına çıkmasını söyledim. yaklaşık bir kaç dakika sonra sonunda Doruk'un evine gelebilmiştim. İrem'i görür görmez adımalrımı hızlandırdım ve yanına gittim.İrem bana güler gözlerle bakarak 'Selam bitanem... ' dedi. 'İrem konuşmamız lazım bak böyle olsun istemezdim gerçekten istemezdim ama olmuyo anlıyomusun ben sana göre değilim ben şerefsizin , piçin , pisliğin önde gideniyim. Evet seni çok seviyorum ama olmuyor!  Sana zarar vermek , üzmekten korkuyorum anlıyomusun? Çok üzgünüm ama senden ayrılıyorum çok üzgünüm .'  İrem'in yüzüne bile bakmadan arkamı dönüp gittim. Belkide hayatımın en büyük hatasını yapıyordum. O şuana kadar en çok sevdiğim , değer verdiğim kişiydi. O muhteşem sarı saçları , herzaman pozitif , mutlulukla bakan sonsuz gözleri. Gülümsemesi , kişiliği o herşeyiyle mükemmel biriydi bense ona göre fazla kötüydüm. Çağla'nın en son dedikleri yüzünden İrem'den ayrılmıştım.

Aklıma birden İrem'in Emre Çağlayı terk ettiğği zaman söylediği söz aklıma geldi.

'Bir aşk biter , bir aşk başlar...'


Sen  BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin