6. Bölüm

0 1 0
                                    

Multimedia; Ateş kardeşler

...Berrak'dan...

Sabah telefonumun alarmı sayesinde uyandım. Gözlerimi ovuşturup alarmı kapattıktan sonra doğruldum. Baran beni izliyordu. Yataktan kalkıp hızlı hızlı yatağı topladım. Baran'a döndüm.
" Günaydın " öküz sadece kafasını sallamıştı. Hayır buna dünden bugüne ne olmuştu, yine fabrika ayarlarına dönmüştü. Öylece yattığım için çantamı alıp banyo olduğunu tahmin ettiğim yere girdim.
Banyo olduğunu anladığımda elimi yüzümü yıkayıp tipimi de düzelttikten sonra makyajımı tazeledim. Saçlarımı da düzelttip taradıktan sonra banyodan çıktım.

Baran bana bakıyordu. Ayağa kalktı. Masanın üzerinde duran ıslak mendili alıp yaptığım makyajı sildi. Normalde sinirlenmem gerekirken ne sinirlenebilmiş ne de müdahale edebilmiştim. Baran elindeki bezi odada çöp kovasına attı tekrar yanıma geldi.
" Az önce daha güzeldin ondan dolayı bugün makyaj yapma" Dediği şey ile kalbim hızlanmaya başlamıştı. İlk defa bana iltifat etmişti.
" Neden ki? Ben makyajlı halimi daha çok severim. Şu anki halim kötü bence."
" Hayır değil. Sen doğal daha güzel oluyorsun, şu boyaları sürünce sanki başka biri gibi oluyorsun, bir gün makyajsız gezemez misin?"

"Gezerim de konu bu değil"
" Bence makyaj yapmayı bırakmalısın ama yine de sen bilirsin sonuçta cilt senin cildin neyse aşağı inelim kahvaltıya, hazırsan tabi" Az önce bana bugün böyle gez dedi şimdi ise kendin bilirsin diyor, bu çocuk harbi dengesiz
" Sen dengesiz falan mısın? Az önce ne diyordun şimdi ne diyorsun"

Dediğim şeyde pişman olmuştum. Sonuçta mafyaya ters yapmak biraz cesaret isterdi.
" O an içimden öyle yapmak geldi yaptım. İstersen gir banyoya tekrar yap ben aşağı iniyorum"
" Yok pes ediyorum. Seninle baş edemem ben, kalsın böyle, yapmıyorum makyaj falan, inelim hadi" baran bir şey demeden odadan çıktı. Bende peşinden çıktım.

Aşağı indiğimizde herkes aşağıda masada oturuyordu. Itiraf etmeliyim ki biraz gerilmiştim. Baran kulağıma doğru eğildi.
" Gerilmene gerek yok, rahat ol"
Nasıl anlamıştı? bilmiyordum. İkimizde masaya oturduk. Kadir amca bana gülümsedi.
" Günaydın kızım, nasıl rahat uyuyabildin mi?"

Kafamı salladım.
" Uyudum kadir amca, teşekkür ederim."
" Bugün açılış var umarım iyi çalışır şirket, sen ne diyorsun baran? iyi çalışır mı?"
" Berrak iyi asistanlık yaparsa neden çalışmasın"
Buse abla" Bence yapar ya, deme berrakcığım"
Kafamı salladım. " Elimden geleni yaparım buse abla"
" Bak işte bu sözden nefret ediyorum."
" Sebep?"
" Elinden gelenin en iyisini yaparım diye söyleme, En iyisini yaparım diye söyle; senin elinden gelmeyen şeyi geliştirip elinden getirebilirsin zeki kızsın sen"

Kafamı salladım. Bu konuda haklıydı. Ama şaşırmıştım. Beni benden iyi tanıyordu resmen, üstelik daha bir hafta olmasına rağmen, düşüncelerimden Telefonumun sesi ayırdı. Özür dileyip telefonu cebimden çıkardım. Bilinmeyen numara arıyordu. Baran açmamı söyledi. Açıp hapörlere verdim.
" Merhaba berrak"
"Kimsin sen?"
"Aaa hemen sert yapma bak, yazık olur yoksa o güzelliğine"
" Kimsin dedim!"
" Madem çok öğrenmek istiyorsun söyleyeyim o halde, Ben Emrah Ateş, namıdeğer anne babanı tam alnının çatısından öldüren kişi, yalnız sana bir sır vereyim. Benim Yaşlı fantezim var annen ile ölmeden baya eğlendik. Kadın acıdan kıvrandı. Bir gün hatırlat sana o günleri anlatayım."

Gözyaşlarım istemsizce gözlerimden dökülmeye başlamıştı. Adi pislikler, ballandıra ballandıra söylüyordu birde, Baran masanın üzerindeki elimi tutu.
" Benden ne istiyorsun?"
" Heh nihayet mevzuya geldik."
" Ne istiyorsun?"
" Seni istiyorum, çok güzel kızsın be berrak, o piçin yanında olman yerine benim yanımda olmanı istiyorum. Bak eğer kabul edersen seni de aileni de rahat bırakırım. Geç bizim tarafa hadi güzelim"

KARANLIĞIN İÇİNDEKİ AYDINLIKWhere stories live. Discover now