2

184 32 173
                                    

Rengarenk ışıklarla donanan ve her çeşit insanla dolu bara girip tezgâhın önündeki bar sandalyelerinin birine oturdu. Kimin geleceğini bilmiyordu, yani neye benzediğini görmemişti. Sadece adını biliyordu.

Bayağı bir süre bekledikten sonra sıkılıp Carol'ı aramaya karar verdi. Neredeyse yarım saat geçmişti ve ortalıkta kimse yoktu. En azından yanına kimse gelmemişti.

Birkaç saniye sonra açınca lafa girdi. "Carol bardayım, ortalıkta Harry falan yok. Yarım saat oldu."

"Şimdiye gelmesi lazımdı, paparaziler bile orada."

"Ben nereden bilebilirim, fotoğrafını da göstermedin ki. Yanımda olsa bile anlayamam."

"Tamam tamam, ben kendisini arıyorum. Sana yazarım."

Her zamanki gibi cevaplamasını beklemeden kapayınca uzunca ofladı Louis. Harry'yi daha fazla bekleyemeyeceği için bira söyleyip etrafta göz gezdirmeye başladı.

Carol'dan haber alamayınca bir daha aramadan tuvalete gitti. Barın sıcak olmasından dolayı terlediğinden neredeyse omzuna gelen uzun saçlarını topuz yapıp yüzünü yıkadı. İçeri geçince bir bira daha söyleyip beklemeye devam etti. Gerçekten gecenin bu saatinde sevgilisiyle olmak varken sorumsuz birini beklediğine inanamıyordu.

Birkaç biranın daha ardından yanındaki bar taburesine biri oturunca oraya döndü. Kendisine kocaman gülümseyen adama anlamsız bakışlarını gönderirken, yüzüklerle bezenmiş elini uzattı Harry.

"Harry Styles."

Louis kendini bir saat bekleten adamın eline bir de kendisine baktı. Tekrardan önündeki biraya dönüp "Lütfettiniz." dedi.

"Bahanem var gerçekten." Gülerek taburesini yanındakine biraz daha yaklaştırdı, bir yandan da etrafta onları çeken birileri var mı diye göz gezdiriyordu. İki tane kamera bakış açısına girince de geri Louis'ye dönüp elini sırtında gezdirmeye başladı.

"Umrumda değ- elin?"

"Bizi çekiyorlar ve kabasın. Öncelikle hazırlanmam biraz uzun sürdü çünkü güzel giyinmek istedim sonrasında da yaklaşık yirmi dakika seni aradım. Herhâlde uzun süredir görüntülenmiyorsun, en son kısa saçlıydın." Minik topuzunda ve yüzüne düşen birkaç telde elini gezdirdi.

"Ee ben gelmeden önce ne yapıyordun."

Önündeki birayı gösterip saçındaki eli çekti. "Çok fazla sırnaşma."

"Amaç bu değil miydi?"

"Öyle ama ilk günden de gerek yok."

"Ne yani boş boş oturup bira mı içeceksin?" Tamamen Louis'ye döndü.

"Onu planlıyordum."

"Kameralar hâlâ çekiyor, bari eğlenme olasılığımız olan şeylerden içelim."

Barmene dönüp dört shot vodka istedi ve tekrardan Louis'ye döndü.

"Sevgilini mi düşünüyorsun?"

Cevap alamayınca devam etti. "Ben de sahte sevgiliye çok meraklı değilim, amaç para kazanmak. Niye suçlu muamelesi görüyorum?"

"Suçlu değil. Yabancı muamelesi görüyorsun, işine kendini bu kadar kaptırma." Önündeki dolu iki bardağı da hızla kafasına dikip alnını sıvazladı.
Harry de ona ayak uydurup iki bardağı da hızla shot atıp tekrar elini Louis'nin sırtına koydu.

"Hadi kalkalım, tüm gece oturursak tuhaf durur."

"Sahte sevgililik hakkında hiçbir fikrin yok değil mi?" Louis de yanına dönüp göz göze gelmelerine sebep oldu. Harry'nin üstünde göz gezdirirken az önce hiç dikkatli bakmadığını fark etti.

BeardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin