• 𝗬𝗼𝘂𝗻𝗴

190 36 160
                                    

selam mumin kardeslerim <33

-

Eve vardığımda otoparka girip arabamı park ettim ve arabadan indim. Merdivenlerle rezidansın otoparkından çıktım ve giriş kapısına geldiğimde şifreyi yazıp içeriye girdim. Asansörü çağırdım ve beklemeye başladım, o anda şakaklarıma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum. Sanırım kendimi biraz fazla yormuştum. Asansörün gelmesiyle kapısı açıldı, asansöre bindim ve çıkacağım katın düğmesine bastım. Kapı kapanırken kendimi asansörün duvarına yasladım. Asansör yukarı doğru çıkarken asansörün havasızlığı başımın ağrısının artmasına ve midemin bulanmasına sebep olmuştu.

Çıkacağım kata vardığımda kendimi asansörden dışarı attım. Vakit kaybetmeden kendi daireme doğru ilerledim ve cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı açtım. İçeriye girip evin anahtarını anahtarlığa taktım ve oturma odasına doğru yürümeye başladım. Bir yandan gömleğimin açmadığım düğmelerini açarken diğer yandan ise oturma odasına doğru adım atıyordum. Oturma odasına vardığımda kendimi siyah renkteki uzun kanepeme bıraktım ve sonunda düğmelerini açmayı bitirdiğim gömleği omuzlarımdan düşerken çıkartıp bir kenara koydum.

Gözüm masanın üzerinde duran bilgisayarıma çarptı. Ekranının ışığı yanıyordu, oturduğum kanepeden kalkıp bilgisayarımın üzerinde durduğu masaya yöneldim. Masa sandalyesini çekip oturdum ve elimi farenin üstüne koyarak mail kutuma tıkladım. Ben evde değilken bir sürü mail gelmişti, hepsini açıp teker teker incelemem gerekiyordu. Gözüme hepsinden farklı isimde bir mail çarpınca fareyi o mailin üstüne ilerletip tıkladım. Linda'dan bir mesaj gelmişti.

Tanrım, yine ne istiyordu kim bilir.

Mailin üstüne tıklamamla bir videonun yüklenmekte olduğunu gördüm, videonun yüklenmesi bittiğinde siyah kapak fotoğrafı olan videonun üstüne tıkladım. Video ilerlemeye başladığında yavaş yavaş Linda'nın konuşması duyulmaya başlamıştı. Bilgisayarın tuşundan sesin seviyesini yükselttim.

Linda videoda göründüğünde üstünde her zaman ki siyah dantelli olan sütyenlerinden biri vardı, ne dediğine odaklanarak dinlemeye başladım.

"Finn, bunu dinliyorsan mailim sana ulaşmış demektir, merak etme bunu atalı çok olmadı, belki 10-15 dakika. Neden beni bıraktın? Neden? Bak burda seni bekliyorum." dediğinde masanın üstüne uzandı, göğüslerini belirginleştirmek için kamerayı biraz daha üst tarafa doğru tuttu ve konuşmaya devam etti.

"Seni bekliyorum, 2 haftadır seni bekliyorum. Bak neredeyim? Beni her zaman sertçe becerdiğin ve üstünde inlediğim o masanın üstündeyim babacık. Sana ihtiyacım var, o değerli sevgilin çok ıslak ve seni istiyor, hadi gelip becer beni. Be-"

Son söyleyeceği cümleyi dinlemeden bilgisayarın ekranını indirdim. İğrençti. Pekala, onunla yatmış olabilirdim. 1 değil 2 değil 3 değil belki de daha fazla kez seviştim onunla, fakat yatmamın sebebi kendi isteğim değildi, onun 7/24 olan artık beni sıkmaya başlayan azgınlığıydı. 2 veya 3 hafta önce en son ne zaman sevişmeden 12 saat geçirdiğimizi bile hatırlamıyorum, artık onunla ilişkiye girmekten sıkılmaya başlamıştım. Artık ne zaman "bana dokun yalvarırım." derse bir bahane bularak gidiyordum, bunu söylemesinden korkar duruma gelmiştim çünkü cidden sıkmaya başlamıştı. Sürekli istiyordu ve bu aşırı sinir bozucuydu. (Millie olsa boyle demez aslanim tabii😋)

Gece birlikte film izlerken bile bazen hiç beklemediğim bir anda ona dokunmam için resmen yalvarıyordu. Bu iş çığrından çıktığı için onunla konuştum, düzelteceğini söyledi fakat 1 hafta sonra aynı şekilde devam etti, sürekli kendi kendine dokunuyor, dışarıda bir partiye gittiğimizde tuvalette onunla sevişmek zorunda kalıyordum eğer bunu yapmazsam kavga çıkarıyordu ve bağırıp çağırıyordu. Onun bu salak saçma triplerine veya bağırışlarına dayanamayacağım için kabul etmek zorunda kalıyordum. Onunla ayrılmayı daha önceden düşünmüştüm fakat onu kırmadan nasıl söyleyeceğimi düşünürken işler dahada berbatlaştı bu yüzden onu kırıp kırmamayı düşünmeden onunla olan ilişkimi 2 hafta önce kestim.

You Get Me So High | fillieWhere stories live. Discover now