• 𝗔𝗹𝗹𝗲𝘆𝘄𝗮𝘆𝘀

618 47 120
                                    

—————13 Şubat Cumartesi, Seattle —————

"Sonunda bitti!" diye koltuğa yayıldı Ellie.

Ellie ile yeni bir eve taşınmıştık. Önceden San Diego'da yaşıyorduk. San Diego'da yaşarken çıkan birkaç sıkıntı yüzünden taşınmayı düşündük, uzunca araştırdık ve konuşup anlaşınca farklı bir eyalete taşınmaya karar vermiştik. İlk başta Orlando'ya taşınmayı düşünmüştük fakat bir zaman sonra Seattle'a taşınmaya karar verdik. Eşyalar eve geldiğinden beri yaklaşık 5 saattir eve yerleşmeye çalışıyorduk. Her şey tamamlandığında sadece yorgunluktan ölüp bitmiş ben ve Ellie vardı.

Biraz kendimden ve Ellie'den bahsetsem sorun olmaz sanırım. Ellie ve ben ailelerimiz sayesinde tanışmıştık. Babam ve Ellie'nin babası yakın arkadaşlardı ve bu sayede bizde Ellie ile çok yakın olmuştuk. Lisede Ellie'nin anne ve babası vefat ettikten sonra Ellie uzun zaman kendini toparlayamadı, belki 2 belki 3 yıl. Ellie ailesi vefat etmeden önce kaldığı evde ailesi vefat ettikten sonra kendini iyi hissetmediği için birlikte ev tutmaya karar vermiştik. O zamandan beri birlikte yaşıyoruz. Aslında Ellie'nin ailesi bir kan davasında vefat etmişti... Ellie'nin babası benim babamı da bu kan davasına bulaştırmıştı ama bizim başımıza bir şey gelmemişti, umuyorum ki gelmez...

4 yıl önce üniversiteyi bitirip meslek sahibi olduğumuzda taşınmaya karar vermiştik. Şu anda 3 yıllık bir avukatım, Ellie ise tercüman. Her şeyi o lanet şehir San Diego'da bırakıp yeni bir hayat kuracaktık.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle doğruldum ve telefonumu sehpanın üstünden aldım. Ekrana baktığımda Instagram'dan mesaj gelmişti. Telefonu açtım ve Instagram'a girip 'dm' kutusuna tıkladım. "Jamiethewell" den mesaj vardı. Jamie en yakın arkadaşımızdan biriydi, o da Seattle'da yaşıyordu. İlk başta Ellie bu duruma pek sıcak bakmamıştı fakat daha sonra Jamie San Diego'ya geldiğinde buluşmuştuk. Bu sayede Jamie, Ellie'nin güvenini kazanmıştı. Genellikle mesajlaşıyorduk veya telefonda konuşuyorduk, bazen ise görüntülü konuşurduk.

Ellie bana baktı ve konuşmak için dudaklarını araladı.

"Kim?"

"Jamie." dedim, Ellie 'tamam' anlamında başını salladı ve telefonuyla uğraşmaya devam etti. Mesajın üstüne tıkladığımda direk sohbet kısmı açılmıştı.

=

- Millie? Neredesiniz? Seattle'a vardınız mı?

- Evet, sana Seattle'a vardığımızda haber vermeliydim fakat telefonumun şarjı
bitmişti kusura bakma.

- Olsun sorun değil, eve yerleşiyor
musunuz? Yardıma ihtiyacınız
varsa gelebilirim.

- Hayır hayır gerek yok eve
yerleştik bile.

- Ciddi misin?

- Tabii ki!

- Harika, Peki yarın boş musunuz?

- Yani evet diyebiliriz, sadece mobilya
bakmaya gideceğiz.

- Tamam! Yarın akşam evime
gelsenize? Sizi misafir etmek isterim.

- Ellie ile konuşmalıyım. Konuştuktan
sonra haber veririm.

-Tamam, bekliyorum Mills

You Get Me So High | fillieWo Geschichten leben. Entdecke jetzt