• 𝗛𝗼𝘄

220 47 144
                                    

Selamm <3

~

"Burası mı?" diye sordu Ellie.

"Evet, konum burayı gösteriyor."

Arabayı evin yan tarafına park edip arabadan indik. Arabanın anahtarını cebime koydum ve eve doğru yürümeye başladık. Kapının önüne geldiğimizde zile bastım ve beklemeye başladık. Kapı açıldığında Jamie karşımızdaydı.

"Hoş geldiniz." dedi Jamie gülümseyerek, bende gülümsedim.

"Hoş bulduk."

"Hadi geçin." dedi ve kapıyı geçmemiz için biraz daha açtı. İçeri geçtiğimizde üstümüzdeki hırkaları çıkartıp askıya astık.

"Jamie, nereye geçelim?"

"Beni takip edin." dedi ve koridorda ilerlemeye başladı. Bizde onun peşinden gitmeye başladık. Sağa dönüp bir odaya girdi, bizde peşinden o odaya girdik. İçeriye girdiğimizde buranın bir Amerikan mutfak olduğunu gördüm. Koltukta bir adam oturuyordu ve mutfakta içki seçen biri vardı. Arkasına dönüktü, bu yüzden yüzünü tam olarak görememiştim ama bir yerden tanıdık geliyordu. Jamie mutfağa doğru ilerlerken koltukta oturan adamın koluna vurup konuştu.

"Hadi Richard kalk artık."

Böylece ismini bilmediğimiz adamın ismini de öğrenmiştik. Richard ayağa kalktı ve bana tanışmak amacıyla elini uzattı.

"Ben Richard."

Uzattığı elini sıktım ve konuştum;

"Millie." dediğimde gülümsedi ve elini elimden çekip aynı şekilde Ellie'e uzattı.

"Ellie."

İkisi de elini çektiğinde yemek masasına doğru ilerledik. Masada sadece bardaklar eksikti ve masanın üstünde kırmızı şarap şişesi duruyordu. Bardakları çıkarmak için önce nerede olduklarını bilmem gerekiyordu. Bu yüzden Jamie'e sormak için dudaklarımı araladım.

"Hey Jamie, bardaklar nerede-"

"Gerek kalmadı, getirdim bile." diyen tanıdık ses sözümü kesti ve şarap bardaklarını masaya yerleştirdi. Sesin geldiği yöne döndüğümde Finn'i gördüm. Nasıl olabilirdi?

"Finn?" dedim şaşırmış bir şekilde, onun burada olabileceğini düşünmemiştim. O anda aslında dün gece telefona bakarken Jamie'nin attığı fotoğrafta etiketli olan Finn'in bu Finn olabileceği aklıma gelmişti. Onunla tanışırken buna dikkat etmemiştim, şimdi düşündüğümde hatırladığım kadarıyla isimler ve soy isimler uyuşuyordu. Bu kesinlikle oydu.

Bana doğru döndü ve yüzüme baktı.

"Millie?"

"Siz tanışıyor musunuz?" dedi Jamie arkadan garipseyerek. Finn yüzünü Jamie'e doğru döndürdü.

"Evet, daha doğrusu bugün tanıştık. Aynı ofiste çalışıyoruz."

"Şimdi anladım."

Nedenini anlamadığım bir şekilde Jamie hafiften güldü ve masaya oturdu. Masada her şey hazırdı, bizde masaya oturduğumuzda Jamie şarap şişesini açtı ve bardaklara bir miktar şarap koyduktan sonra bardakları teker teker bize verdi.

You Get Me So High | fillieWhere stories live. Discover now