Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
Ginny Weasley ikinci sınıf Gryffindor binasındandı. Uzun alev gibi kızıl saçları, burnu ve yanaklarına sıçrayan yoğun çilleri, beyaz teni vardı.
Aslında abilerine ait eski cübbeyi giymek zorunda kalmasaydı belki de arkadaş edinmekte bu kadar zorlanmazdı.
Weasley ailesi kalabalık bir aileydi ve maddi durumları iyi değildi. Ginny Weasley ilk kez okula başlayacağı sırada eski kitaplar ve eski cübbesine rağmen mutluydu. Abilerinin sürekli anlattığı büyüleyici okula gideceği için çok heyecanlıydı. Fakat işler istediği gibi gitmemişti. Sırf eski cübbe giyiyor diye birçok kişi tarafından dışlandı. Tek bir arkadaşı vardı ama o da Harry Potter'ı çekmekle daha çok ilgileniyordu. Zaten Harry Potter hikayelerini dinleyen tek kişi olduğu için arkadaş olduğunu biliyordu.
Öyle yalnızdı ki, kitaplarının arasında bulduğu günlüğe yazmaya başlamıştı. Yazdığı kelimeler kayboluyordu ve günlük onunla konuşuyordu! Bu muhteşem bir şeydi. Tam da ihtiyacı olduğu şey, bir arkadaş! Üstelik kendisini asla yargılamayan devamlı yanında olan bir arkadaş. Eski cübbesi ile dalga geçmedi, ikinci ya da üçüncü el kitapları hakkında kötü söz söylemedi. Aksine ona her daim yardım etti.
En azından Ginny Weasley öyle sanıyordu. Yanıldığını çok sonradan anlamıştı ama çoktan günlüğe kendini kaptırmış ve günlüğün asıl sahibi Tom Riddle tarafından ele geçirilmiş, birçok kişiyi taşlaştırmış en sonunda da az daha kendisini kurtarmaya gelen abisi Ron'un en iyi arkadaşı ve küçüklüğünden beri aşık olduğu Harry Potter'ın ölmesine neden olacaktı.
Günlük yok edilmişti ama olay okulda hızlıca yayılmış, herkes onu parmakla gösterir olmuştu. Yeniden dışlanmıştı ama ailesine iyi olduğunu göstermek için var gücüyle mutlu biriymiş gibi davranmıştı.
Sadece 11 yaşındayken yaşadıkları olaylar korkunçtu. Henüz çocuktu ama bu gerçeği neredeyse tüm arkadaşları göz ardı etmişti. Oda arkadaşları ile ve Hermione tek vardı. Colin bile ilk ay ondan uzak durmuştu.
Ginny Weasley tek başına gölün yakınındaki ağacın altına oturmuş ve gölü izliyordu.
Mısırda, abisinin yanında kalmayı çok isterdi doğrusu. Bill abisi Mısır'da büyücü bankası olarak bilinen Gringotts için lanet kırıcı olarak çalışıyordu. En büyük abisiydi ve her daim kendisine en yakın olan abisiydi. Kabus gördüğünde hiçbir şey söylemeden saçını okşamış, Mısır'dayken onunla ilgilenmişti. Tüm aile üyesi-Bill hariç- Ginny sanki hiç ele geçirilmemiş gibi davranıyordu. Konuyu kesinlikle kapatmışlar ve Ginny'nin de unutmasını beklemişlerdi. Ama öyle değildi. Ginny kabuslarla uyanıyor, uyuyamıyor, unuttuğu bir şey olursa da kendi içine kapanıyordu. Onu kabuğundan çıkaran kişi yine Bill'di. Onunla Sırlar Odası hakkında konuşmuştu. Bill Weasley, kardeşinin yaşadığı korkunç olay için onun suçu olmadığını tane tane açıklamıştı. Voldemort'un suçunu kendisine yüklenmemesi gerektiğini, Ginny'den yaşca büyük cadı ve büyücüleri bile kandırdığını söylemişti.
