Kayıp Anlar

383 21 4
                                    

*** Felsefe Taşı - Peron ***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*** Felsefe Taşı - Peron ***

Muggle mı demişti o kadın?

Harry birdenbire onları takip ederken buldu kendisini. Dursley'ler onu burada yalnız bırakmış, Hagrid de trene nasıl binmesi gerektiğini söylememişti.

Yaklaştı onlara. Kadın, iki birbirinin aynısı kızıl saçlı çocukla konuşuyordu. Bir eli ile yanındaki kızıl ve ufak tefek görünen kızın elini kavramıştı. Birkaç adım ötesinde kızıl saçlı iki kişi daha vardı.

Ilk önce saçları kıvır kıvır olan biri duvardan geçip gitti. Harry'nin ağzı kupkuru oldu. Bu nasıl olmuştu ve neden kimse duvardan girdiklerini görmemişti? Sanki olağan bir şeydi de, yanından geçip giden insanlar onlara aldırmıyordu.

Sonra ikizlerden biri gitti ve hemen ardından üçüncüsü gidiyordu ki Harry adımlarını kadına doğrulttu.

Başka çıkar yol kalmamıştı.

Harry," Özür dilerim," dedi tombul kadına.

"Merhaba yavrum" dedi kadın. "Hogwarts'a ilk gidişin mi? Ron da yeni." dedi. Oğullarının en küçüğünü gösterdi. Harry Hogwarts'ın adını duyunca heyecanla
"Evet," dedi. " Bir şey soracaktım - ben - ben bilmiyorum -"

Kadın ona gülümsedi " Perona nasıl gideceğini mi?" diye sordu. Harry başını salladı.

Onlarla karşılaşmak mucizeydi. Yoksa treni kaçıracaktı ve adını birkaç hafta önce duyduğu Hogwarts ve büyücülük dünyasına veda etmek zorunda kalacaktı.

"Kolay" dedi kadın. "Bütün yapacağın, dokuzuncuyla onuncu peronlarını ayıran bölmeye yürümek. Dosdoğru git, durma, bölmeye çarparım diye korkma, bu çok önemli. Heyecanını bastıramıyorsan, koşar adım git. Hadi, Ron'dan önce seni yollayalım."

Harry "peki" dedi ve dediklerini yapmak için bölmeye yöneldi. Pek sağlam görünüyordu açıkçası. Nasıl geçecekti oradan? Kafasını çarpmaz mıydı?

Bölmeye ona çarpıp gidenlere rağmen yürüdü, yürüdü. Yaklaşıyordu. Içinden nasıl geçecekti? Kalbi göğüs kafesini dövüyordu.

Ve son bir adım. Gözlerini yumdu, çarptı çarpacaktı.

Ama bir yere çarpmadı, koşmayı sürdürdü ve gözlerini açtı.

Insanlarla dolu bir peronda kırmızı bir buharlı tren bekliyordu. Tepelerindeki tabelada Hogwarts Ekspresi, kalkış saati:11 yazıyordu. Harry arkasına baktı, bilet gişesinin yerinde Peron Dokuz Üç Çeyrek yazılı demir işlemeli bir kemer vardı. Başarmıştı.

***

Harry sandığını ite kaka tren kapısına götürdü. Bir ucundan tutarak kaldırmaya çalıştı, basamağa koyacaktı, ama beceremedi, iki kere ayağının üzerine düşürdü.

Harry Potter | Kısa HikayelerWhere stories live. Discover now