BÖLÜM 1 ;KAÇIŞ PLANI

14 1 3
                                    

Hayat ne garip öyle değil mi kime göre bir hediye kimine göre ceza bana göre de öyle tabi benim pek söz hakkım olmaz böyle konularda dedem her zaman haksız olduğumu konuşmayı bırak yaşamaya bile hakkım olmadığını söyler , onu da anlıyorum kim çocuğunu elinden alan birinin çocuğunu sevsin ki keşke beni de alsalardı belki o zaman mutluluğu anlardım , tanırdım az da olsa düşüncelerim beynimi kemirirken odamın kapısını çalan Fatma teyzenin sesi beni kendime getirdi "Açelya kızım müsait misin " belki de bana bu hayata en iyi gelen şey Fatma teyzeydi. Sesini duyunca bile yüzüme bir gülümseme çöker " müsaitim tontonum " odama girmesiyle mis gibi kokular içeriye hücum etti ."Bu kurabiyelere hayır diyemeyeceğimi biliyorsun neden yaptın dedem kızıyor böyle şeyleri yememe " tatlı tatlı kıkırdadı. "Şu haline bak inceciksin ne kilosu bir kaç taneden bir şey olmaz hem bu aramızda bir sır korkma öğrenmez haluk bey " gülümsedim, bu kadını seviyordum " farkındasın dimi bir kaç gün sonra 18'ime  gireceğim hala bana bir bebekmişim gibi davranma " yüzümü okşadı küçük hafif kırışmış elleriyle "sen hala o küçük kızsın benim için ahh hatırlıyorum da ne tatlıydın buraya geldiğinde dokuz yaşındaydın ama minnacıktın şimdi kocaman kız oldun " içim burkuldu belki de buraya hiç gelmemeliydim " evet o günü bende hatırlıyorum ne korktuğumu hiçbir şeye anlam veremezken haluk beyin elimden tutup beni bu altından kafese getirdiği günü çok iyi hatırlıyorum " Fatma teyzenin yüzü kırıştı biliyordum benim üzülmemi istemese de ben o dokuz yaşındaki kız değildim masallarla uyutup çikolataya kanan o küçük kız değildim gerçekler kızgın bir demir gibi boğ azımdan aşağı yutkundukça batıyordu "hayat kızım bize ne vereceğini bilemeyiz ve beklemek en büyük aptallık olur sana her  zaman söylediğim gibi hayatı anlamak zordur bir şey alır bir şey verir  ne alacağını da ne vereceğini de sen seçmelisin bu kararı kimseye bırakma "gülümsedim bu sözleri her gün duyuyordum ama bazen bu boktan hayatımdan kurtulmak istiyordum  ne yazık ki o kadar cesur değildim "yapmalıyım dimi " elimi tutu sıkıca dudaklarına götürdü avuç içimi öptü sıcacık hissettim sanki dadım değilde annemmiş gibi "zamanı geldiğinde sana ait olanın peşinden git sana yardım edeceğim  Haeun  yanına git  kaçmanın zamanı geldi kızım" korkuyordum yapabilir miydim bu kafesi parçalayabilir miydim bilmiyorum ama yaşmak için yapmam gerekiyordu " nasıl yapacağım hakkında hiç bir fikrim olmasa da bunu yapmak zorundayım daha fazla böyle yaşayamam dedim sanki düşmanım her gün daha da kötüye gidiyor " dizine yattım biraz düşünmeye ihtiyacım vardı " gittikçe annene benziyorsun biliyorsun deden anneni suçluyor babanın ölümünden " bir damla yaş düştü gözümden " ailemin ölümünden dedem sorumlu biliyorsun dimi tontonum o annemi kabullenseydi bana yaptığını babama yapmasaydı belki babamda kaçmazdı düşünsene dokuz yaşına kadar bir dedem olduğunu bile bilmiyordum babam onun için hep vefat etti derdi o araba kazasından sonra piyangodan çıkar gibi ortaya çıktı  neden dokuz yıl sonra babamın peşine düştü ki "  her şeyimi kaybetmemin sebebi dedem olacak adam " senin izini bulamayacak eminim buradan gittiğinde asla geri dönme sonucu  ne olursa olsun doğum gününde gitmelisin çok kalabalık olacak kalabalıktan faydalan senin peşine düşemez " aşağıdan gelen sesle irkildim " Fatma hanım " dizinden kalmak zorunda kalmıştım " ben ineyim aşağı akşam odanı kilitlemeyi unutma Haeun sana yardım edecektir onunla konuşmalısın " yanağımdan öpüp odamdan çıktı .

Haklıydı gitmeliydim tontonun bildiği benim bilmediğim şeyler dönüyordu ortada ve benim içim kötü son çok yakındaydı onun kölesi olmak üzereydim aptal paravan şirketinde onun pis işlerini örtecektim hayatımla oynamayı seviyor ama bilmiyordu ben babamla annemin kızıydım beni o büyütmüş olabilir asla onun istediği gibi biri olmadım.

 saat 10'u çeyrek geçiyordu odamın kapısını sessizce kilitledim bu saatten sonra odama gelmezdi  Haeun'u aramam gerekiyordu doğum günüme iki gün kalmıştı bir plan yapmalıydım telefonumu elime alıp hemen Haeun'u aradım bir kaç kez çaldıktan sonra açtı "alo " dizim resmen titriyordu heyecanlıydım hiç bilmediğim bir ülke dilini bile bilmezken orada nasıl yaşayacaktım " nerede kaldın telefonun başında beklemekten taş oldum " kıkırdadım dört yıl Türkiye 'de kalmasına rağmen hala deyimleri doğru söyleyemiyordu " ağaç oldum demek istedin her halde " sıkkın bir nefes verdi onu kızdırmayı seviyordum " her neyse ne yapıyoruz " titreyen dizimi tuttum korkmam benim durumumu daha da kötü yapardı "çarşamba günü  kaçmayı planlıyorum ama uçak biletini almam imkansız "  "tonton alamaz mı Açi " olumsuz anlamda başımı salladım sanki görebilecek " alamaz dedem denen o alçak son günlerde çok temkinli sanki biliyor kaçacağımı tontonu alışverişe bile yollamıyor benim gibi oda hapis hayatı yaşıyor " " buldum ben alırım buradan hah bunu niye düşünmedim ki " gülümsedim tatlı serseri " süper bu işe yarar dimi " karşıdan bir kıkırtı koptu " elbette ben şimdi bileti alırım ama uçağa nasıl bineceksin o kale gibi korunan evden nasıl çıkacaksın " " tontonun bir fikri var o gün mezarlığa gitmemi söyledi burayı terk etmeden onlara veda etmeliyim  " " haklısın ama o gulyabi korumalar ne olacak " gülmekten konuşamadım bir süre " o iş bende o gulyabani korumaları doğduklarına pişman edeceğim boşuna o kadar kickboks yapmadım hem bana zarar veremezler dedemden ödleri kopuyor "  "yap şunu güzelim seni özledim o uçağa bindikten sonrası kolay " gülümsedim deli kız başkası olsa umuruna bile takmazdı ama o kardeşim gibiydi " seni seviyorum biliyorsun değil mi hayatımda bir sen birde tontonum var onu burada bırakmak hiç içime sinmiyor " iç geçirdi " biliyorum ama istesen de o gelemez bunu biliyorsun dimi o yüzden üzülme onunla güzelce vedalaş " dışarıdan gelen tıkırtıyla dedemin geldiğini anladım " kapatmam gerek yarın yine aynı saate konuşuruz " " kendine dikkat et " odamın kapısını açmaya çalışan kesinlikle dedemdi " Açelya bu kapı neden kilitli aç şu kapıyı " yatağımdan hızlıca kalktım kapıya koştum kapıyı açar açmaz odaya daldı " sana kaç kez söyledim bu kapı kilitlenmeyecek " kafamı evet anlamında salladım " sen kiminle konuşuyordun " duymuş muydu duysa beni kesin öldürürdü sakinliğine bakılırsa duymamıştı " video izliyordum "  bana doğru bir adım yaklaştı " umarım şu açıklanacak sınavdan istediğim puanı almışsındır alamazsan senin için ben bile üzüleceğim biliyorsun dimi açelya o vasıfsız baban gibi olmanı istemiyorum " kan beynime sıçradı bir anda " biliyorum babam çok zeki bir adamdı hiç sana çekmemiş değil mi " sinirle ellerini sıktı yine başlıyoruz " baban mı zekiydi zeki olsa annen gibi para avcısıyla evlenmezdi " oturduğum yerden hemen doğruldum " onlar senin yüzünden öldü sen olmasaydın her şey daha güzel olurdu sen bizim hayatımızda bile yoktun adın bile yoktu sen şimdi ne cürretle annem hakkında böyle konuşuyorsun " sıktığı yumruğu artık yüzümde bir tokattı alışmıştım artık " aynı annen gibisin seni eğitmek mümkün değil " başımı kaldırdım gözlerimi gözlerine diktim " şimdi babamı çok iyi anlıyorum senden neden kaçtığını sen hep böyleydin değil mi " kolumu sıkıyordu beni susturmak için her şeyi deniyordu ama biliyordu hiçbir zaman susmadığımı " sen benim oğlum değilsin sen onun gibi olmayacaksın o beceriksizin tekiydi " beni yatağıma doğru fırlattı " bu kapı kilitlenmeyecek " dedi ve çıktı gitti .Bu kapıdan çıktığın gibi seni hayatımdan da çıkaracağım artık emindim burada kalamazdım kaçmam gerekiyordu hayatımı bir kaçak gibi geçirmek zorundaydım .



# Uzun zamandır düzenlemek istediğim sevdiğim hayran kurgularımdan biri umarım beğenirsiniz oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlarınız benim için önemli .Medyadaki kızımız Açelya .😊🤗

KAÇAKWhere stories live. Discover now