Sunflower, Vol. 6 //31

Start from the beginning
                                    

Yukarıya çıktıklarında Louis'nin ilk gördüğü şey kum torbası ve boks eldivenleriydi. Louis Harry'i üstsüz bir şekilde kum torbasını yumruklarken hayal ettiğinde bayılacak gibi olmuştu. Hayal etme Louis. Diye geçirdi içinden ama çok geçti.

"Burada boks yapıyorum, zaten anlamışsındır" diye konuştu Harry boş alanı gösterirken. Louis'de başını salladı. Üst kat minikti, merdivenleri çıktıktan sonra direk yanda iki oda vardı ve odadan çıkınca merdiven direkleri tam karşınızda kalıyordu. Aynı şekilde salonuda görebiliyordunuz.

Harry ilk odanın kapısını açtı ve içeriye girdi. Bu oda stüdyo odasıydı ve Louis odayı gördüğünde ağzını kocaman açtı. Stüdyo çok geniş ve büyüktü. Simsiyahtı, duvarlarda aynı şekilde siyahtı ve deri kaplamalıydı. Üç duvar kaplamaydı ama ön kısım sadece camdan oluşuyordu. Tanrım dedi Louis içinden. Ben cennete mi düştüm?

"Burası stüdyom. Bu evde en çok zaman geçirdiğim yer olabilir" dedi Harry gülümseyerek. Burayı çok sevdiği belliydi. "Burası cidden çok güzelmiş" Louis boydan boya olan cama doğru ilerledi ve manzaraya baktı. Deniz ve binalar büyüleyici gözüküyordu. Louis şimdi anlamıştı merdivenlerin neden bu kadar fazla olduğunu ve fazla kat çıktıklarını.

"Evet! Şimdi şarkını bana çalabilirsin ha?" Harry heyecanla konuştuğunda Louis kıkırdadı. "Elektonik gitar ve bateri var şarkımda ama akustik çalabilirim"
Aslında stüdyoda bateri de vardı elektronik gitar da ama Harry bateri çalmayı bilmiyordu. Şarkı bestelediğinde genelde hep Liam ve Zayn olurdu ve Zayn bateri çalmayı bilirdi.

Harry siyah gitarı Louis'ye uzattı ve deri koltuğa oturdu. Louis gitarı aldı ve Harry'nin karşındaki sandalyeye oturdu. We made it mi, Don't Let It Break Your Heart mı? Diye düşündü içinden.
Aslında ilk planladığı Don't Let It Break Your Heart dı ama şuan We made it in daha iyi olacağını düşündü.

"Ne düşünüyorsun?" Harry sorduğunda Louis düşüncelerinden sıyrılıp ona odaklandı. "Hangi şarkıyı söyleyeceğimi düşünüyordum" Harry kaşlarını havaya kaldırdı. "Birden fazla şarkın mı var?" Louis başını salladı. Harry bundan etkilenmişti. "Neyse, ben çalmaya başlayayım"

"Çünkü biz başardık. Hafife alındık ve her zaman küçümsendik. Şimdi elveda diyoruz zor zamanlara. Her şey ilk baştaki gibi güzel olacak. Senin kapında tanışmıştık. Gözlerinin içine bakmak, nasıl bir duygu tattığımızı hatırla. Bebeğim hala uçuyordun, asla aşağı inmedin, ellerin ellerimdeydi."

Harry'nin bakışları daha da derinleşmişti. Bunu beklemiyordu, bunu asla beklemiyordu. Evet, Louis'den güzel bir performans bekliyordu ama bu kadarını tahmin etmemişti.

Louis en sonunda şarkıyı bitirdi ve gitarı sandalyeye dayayıp ayağa kalktı. "Nasıldı?" Umutla sordu. "Bu... mükemmeldi Louis" Harry hala etkisinden çıkamamıştı. "Cidden mi?!" Louis'nin sevinci sesine yansımıştı. "Cidden" dedi Harry sami bir ses tonuyla. "Söz yazarlığın çok iyi, sesin çok iyi, şarkı çok iyi"
Louis gururla gülümsedi. Beğenmesine sevinmişti.

"Senin bir besten var mı?" Diye sordu."Şuan yazma aşamasındayım, az kaldı. Bitince ilk sana dinleteceğim" Louis kalbinin ısındığını hissetti. "Mutlu olurum"

"Hadi gel aşağı inelim" diye Konuştu Harry kapıya yönelirken. Louis'de başını salladı ve son kez stüdyoya bakıp odadan çıktı. Diğer kapıyı gördüğünde Louis durdu. "Orası neresi?" Harry Louis'nin sorusuyla başını ona verirdi. "Yatak odası. Orayıda görürsün zaten sonra" diyip göz kırptı. Louis Harry'nin imasını anlayınca kıpkırmızı olmaya başlamıştı bile.

Hate Love || L.S Where stories live. Discover now