5.Bölüm

731 20 0
                                    

Dicle elinden telefonu almamı bekliyordu. Dönüp Gülsüm anneye baktım oda telefonu almam için başıyla onay verdi. Sanırım bu ilk adımdı Gülsüm annenin deyimiyle gerçek bir karı koca hayatı yaşamamızda ilk adımı Mirza attı.

Uzanıp Dicle'nin elindeki telefonu alıp kulağıma götürdüm ses yoktu.

"Alo" deyip Mirza'nın konuşmasını bekledim.

"Hazırlan birazdan seni almaya gelicem."

Daha konuşmama fırsat bile vermeden telefonu suratıma kapattı.

Telefonu kulağımdan indirip Dicle'ye uzattım elimden alırken meraklı bir şeklide

"Ne dedi? Ne dedi?" Diye sordu.

"Şey! gelip beni alıcağını söyledi."

Dicle "Eee ne güzel işte niye hala duruyorsun kalksana Reha." Deyip kolumdan tutup kaldırdı beni. Gülsüm anneye dönüp baktığımda yüzündeki tebessümmü gördüm.

"İyi o zaman ben aşağı ineyim gelir şimdi." Deyip aşağı avluya indiğimde oturup beklemeye başladım. Bir süre bekledikten sonra, gözüm konağın büyük kapılarına takıldı. Benim burdan bu konaktan çıkış yolumdu, ayağa kalkıp kapıya ilerledim,kapının kolunu sıkıca tuttum burdan çıkıp gidersem biter, ablam gibi çok uzaklara kaçıp gitsem kurtulsam her şey biter.

Ama ya annem, babam beni ne kadar bu duruma getirsede babamdı benim, kanımdı, ailemdi Derviş ağa affetmezdi acımazdıki onlara sözünü tutar öldürürdü babamı.

Peki ya Mirza ikinci kez bunu yaşarsa sineye çekermi? Bırakırmı bu işin peşini? Beni her ne kadar sevmesede gururuna yediremezdiki içinde olan azıcık merhamet kırıntısıda nefrete öfkeye dönüşürdü. O akşam yaralarıma merhemi sürerken gözlerinde o şefkati görmüştüm eğer gerçek bir evlilik olsaydı gerçekten sevseydi belki çok iyi bir eş olabilirdi ama değil.

Boşta kalan elimlede diğer kapıyı tutup açtım yüzüme çarpan soğuk hava saçlarımı geriye savurdu dışarıya küçük bir adım attığımda kapının önünde duran siyah arabadan konağın şoförü diye bildiğim adam indi.

Arabadan indi yüzündeki sıcak tebessümle "Bende şimdi sizi çağırmaya geliyordum."dedi.

"Şey! Ben" daha konuşamadan adam ne diyeceğimi anladı

"Mirza bey gelemedi. Bana sizi istediğiniz yere götürmemi söyledi."

Nedense hiç şaşırtmadı beni. Arayıp geleceğini söylediğinde hiç anlam verememiştim. Daha fazla adamı kapıda bekletmemek için.

"Ben size hiç zahmet vermiyim zaten gitmekte istemiyordum Mirza'ya da söyleyecektim ama fırsat olmadı."

Çünkü Mirza bey konuşmama bile fırsat vermeden telefonu suratıma kapattı.

Arkamı dönüp içeri girecekken adam "Reha hanım Mirza beyin emri lütfen."

'Mirza beyin emri' ister istemez sinir doldu içim kendi gelmediği yetmiyor birde emir veriyordu. Adamı daha fazla zor durumda bırakmamak için gidip arabaya bindim.

"Nereye gidelim efendim?"

Sorduğu soruyla donup kaldım. Ben nerden bileyim nereye gidelim burada doğup büyümeme rağmen pek dışarı çıkmadığım için alışveriş mağazalarını hiç bilmiyordum.

"Miraz bey onuda söylemedi mi?" Diye sordum adam şaşkın bakışlarıyla aynadan bana bakıyordu.

Bir süre sesiz kaldıktan sonra"Hayır Reha hanım sadece istediğiniz yere götürmemi söyledi."

REHAWhere stories live. Discover now