VAY BE DEDİRTEN KISA HİKAYELER

1K 97 51
                                    

1)Nebraska'da yaşlı bir adam yaşardı. Patates ekini için bahçeyi bellemesi gerekiyordu, lakin bu çok zor bir işti. Tek oğlu olan David ona yardim edebilirdi fakat o da hapisteydi. Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve derdini anlattı.
"Sevgili David, Patates bahçemi belleyemeyeceğimden dolayı kendimi çok kotu hissediyorum. Bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahçeyi benim için kazardın. Sevgiler Baban " Bir kaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı
"Babacığım, Tanrı aşkına bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm." Sevgiler David
Ertesi gün sabaha karşı 4'de FBI ve yerel polis çıkageldi ve tüm sahayı kazdı lakin hiç bir cesede rastlamadılar. Yaşlı adamdan özur dileyerek gittiler. Ayni gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı.
"Babacığım, Şimdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yaptım."



2)
Bir üniversitenin kütüphanesinde oğlan kızın masasına yaklaşarak yavaşça sorar: "Yanınıza oturabilir miyim?" Kız, yüksek sesle yanıt verir: "GECEMİ SİZİNLE BERBAT ETMEK İSTEMEM!.." Kızın sözlerini herkes duymuş, başlarını kaldırmış, dik dik ayaktaki oğlana bakmaktadırlar... Oğlan çok utanır ve hiçbir şey diyemeden,şaşkın şaşkın kendi masasına geri döner... Birkaç dakika sonra kız yerinden sessizce kalkar, oğlanın masasına yaklaşır ve ona yavaşça şöyle der: "Ben psikoloji öğrencisiyim; demin,şaşıran bir erkeğin nasıl tepki vereceğini öğrenmek istemiştim; bu arada sizi de herkesin önünde biraz utandırdım sanırım, özür dilerim!" :))))) Bu kez oğlan onu yüksek sesle yanıtlar: "BİR GECELİĞİNE 200 DOLAR MI?.. ÇOK PARA!.." Oğlanın dediklerini de yine herkes duymuştur ve bu kez ayaktaki kıza dik dik bakmaktadırlar ki, oğlan şoka girmek üzere olan kızın kulağına yaklaşıp şöyle fısıldar: "Ben de hukuk öğrencisiyim: çevreye birini suçluymuş gibi nasıl gösterebilirim öğrenmek istemiştim, özür dilerim!"


3)Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve şöyle dedi: 'Teğmenim fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?' Delirdin mi? der gibi baktı teğmen. 'Gitmeye değer mi?. Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile.. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın.'  Asker ısrar etti ve teğmen 'Peki ' dedi.. 'Git o zaman...' İnanılması güç bir mucize. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taşınan arkadaşına döndü: 'Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez,demiştim. Bu zaten ölmüş. ' Değdi teğmenim. dedi asker.' 'Nasıl değdi? dedi teğmen. Bu adam ölmüş görmüyor musun? 'Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için.'Ve arkadaşının sözlerini hıçkırarak tekrarladı:'Jim!.. Geleceğini biliyordum!.. demişti arkadaşı... Geleceğini biliyordum..

Selaam 3 etiket rica edebilir miyim

PSİKOLOJİK TAKTİKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin