HempRope [BetweenUs] - WinTeam

Bizimle İlgilenen Biri

Pharm'ın restaurantında, kapanış saatinden sonra, şu an mekanın sahibinin üniversiteden arkadaşlarıyla birlikte yemek yeme saatiydi.

"Hey! Hepsi favorin."

Team ansızın bağırmıştı.

"Hia bunları beğenmedin mi? Kızarmış yengeç ve köri soslu biftek."

Yemeklere uzandı ve yanında oturan kişinin tabağına koydu.

"İşte, tomyum (karides çorbası)"

Pharm arkadaşı ve üstü için kaseleri uzattı ama daha bırakmadan Team iki kaseyi de aldı ve birinden mantarları kepçe ile çıkararak diğerine ekledi. Mantarları koyduğu kaseden de karidesleri alıp diğerine koydu.

"Hia mantar yemeyi sevmiyor."

Team yüzünde kafası karışmış bir ifade olan Pharm'a yanıt olarak konuşmuştu. Sonrasında mantarsız kaseyi Phi Win'e uzattı.

Pharm çenesini kaldırırken bilmiş bir ifadeyle ağızının köşesiyle gülen sevgilisine titreyen gözleriyle gizlice bir bakış atmıştı.

Team üniversite zamanlarında diğerleriyle ilgilenmeyi seven biriydi. Monaow ve ikisi birçok şeyde Team'den yardım almışlardı ama bunu düşünmemişti...

"Acı!"

Win yakınırcasına bağırdı çünkü koca bir biber çiğnemişti.

"Aptal."

Seslenen kişi aceleyle bir bardak su uzatmıştı. Sonrasında Hia'nın tabağını aldı ve tüm biberleri attı.

"Al."

"Nong Pharm tarafından zehirlenecektim."

Gözlerinde üzgün bir ifadeyle aklı karışmış duran Pharm'a sataştı.

"Sevgilime bulaşma."

Dean elindeki çatalı yüzüne doğrulturken konuştu ve herkesin gülmesine sebep oldu.

Yemeklerini bitirip gitmek için kalkana kadar Pharm Phi Win'e bakmaya devam etmiş ve onun da karşılık olarak gülümsemesini sağlamıştı.

"Bana sormak istediğin bir şey mi var?"

Pharm sağına ve soluna baktı. Jao Team tuvalete gitmişti.

(Jao, Ai gibi bir hitap ifadesi ama daha yumuşak hali.)

"Phi Win ortanca çocuk değil mi?"

Win başıyla onayladı.

"Phi Dean kardeşlerinle ilgilenmeyi sevdiğini söylemişti."

"Umh, çünkü şımarıklar (ilgilenilmeye alışmışlar anlamında)"

"...O zaman neden..."

Pharm geri dönmekte olan Team'a bakış attı, alışkın olmamasına rağmen neden Team'in kendisiyle bu kadar çok ilgilenmesine izin verdiğini öğrenmek istemişti.

Win biricik erkek arkadaşının başını sevgiyle okşadı.

"Bazen... Bizimle ilgilenmesini istediğimiz birileri de olur."

Her zaman iyi(akıllı) olmak zorunda değildi. Hayır mükemmel olmasına gerek yoktu, bazı zayıflıkları da vardı, bazı iyi şeyleri de.

Araba restauranttan uzaklaşırken mekanın sahibini ve sevgilisini artlarında bırakmıştı.

"Phi Win Team'i çok seviyor, değil mi?"

Dean kaşlarını kaldırdı ve erkek arkadaşının omzuna kolunu sarıp evden içeri girerken konuştu.

"Özünde bir şeytan. Team'in çok yufka yürekli olduğunu biliyor, diğerlerine bebek bakıcısı gibi davranıyor. Bu yüzden ilgilenilmesi gereken biri gibi davranıyor."

Geniş yolun ortasında, yüzme kulübünün eski yardımcı başkanı sürücü koltuğuna rahatça yaslanmıştı. Team'e bir bakış attı ve belli belirsiz gülümsedi.

Team'in Win'i gözlerinin önünden ayırmaya cesaret etmediğini tekrar fark etmişti.

Yoldaşının (Team) sözleri kendisini etkilemişti.