.Sexist.

Bölüm 7

Gecikmeden dolayı Özür dilerim. Içimden bir ses devam ettir dedi ve boom buradayım. Iyi okumalar :)

Ahh..Pazar günlerini severim. Cumartesi haftanın yorgunluğunu atıp Pazar günü boş boş oturmak. En sevdiğim. Yatmaktan dizi, filim ve müzikten başka hiçbir işim yok.

Bilgisayarın başına oturup dizilere göz attım. "American Horror Story". Sevde milyon defa önermişti ama başlamak daha yeni aklıma geldi. Güzel birşeye benziyor.Telefonumu son kez kontrol ettikten sonra ilk bölümden başlayabilirim. Kafam dağılsın biraz.

..................

American Horror Story'yi izledikten sonra dalmışım. Sanırım bir yada iki saattir uyuyorum. Uyuştuğum ve iki büklüm yattığım çift kişilik koltukta oturur pozisyon alıp telefonuma uzandım. Bildirim kutusun da tanımadığım bir numara vardı. Whatsapp'dan mesaj atmış. Kim acaba diye düşünmeme gerek kalmadı.

"Naber ezik ?"

Bu mesajı atacak bir kişi tanıyorum. Tek bir kişi bu kadar egoist olabilir.

Serhan.

Profil fotoğrafında her baktığımda kalbimde anlayamadığım bir duygu oluşturan Serhan bana mesaj atmıştı. Iyide numaramı nerden buldu ? Birinden mi aldı ?

Tanıdığım halde "pardon tanıyamadım kimsiniz? " diye karşılık verdim mesaja. Neden çünkü aşırı derece malım ve bunu dediğime pişman olacağımı sezerek ellerimde titreyen telefona baktım. "Serhan ben nasıl tanımazsın ezik ahaha" komik mi ?!

"Numaramı nerden aldın yada kim verdi ?" diye yanıt verdim beni her mesajında aşağılayan ve ona karşı birşeyler hissettiğim çocuğa. Neden mi? Birdaha söylüyorum malım.

Rehberlik hocasına yardım ederken almış telefon numaramı. Bende gidip "Numaranı verirmisin acaba ?" deme cesareti olmadığı için bir bakıma iyi oldu bu.

Bu kadar yakınlık, çok garip. Alıştığımız Serhan değildi. Veya öyleydi Sevde'ye yaklaşabilmek için beni kullanmayı tercih ediyor olabilir. Ahh bilmiyorum yakınımda olmalı ki ona karşı ne hissettiğimi anlayayım.

Saçma sapan muhabbetlerin sonunda nihayet niyetini belli ediyordu.

"Sevde ve tabi istersen seninle sinamaya falan mı gitsek ??" dedi.

Ne..Ne..Ne..Yanlış mı anladım. Beni sinamaya mı çağırdı. Aslında Sevde'yi çağırdı ama sende istersen dedi sonuçta değilmi. (Yazar burda ergence umutlanır kdkdkf)

"Sevde'ye sormam gerek o gelirse gelirim tabi neden olmasın benim için de değişiklik olur."

"Süper o zaman senden haber bekliyorum."

Bu şansı kaçıramazdım. Sinama, ben, Serhan. Mükemmel olabilirdi. Tabi fiyasko ile sonuçlanabilir de.

Hemen rehbere kaydettim Serhan'ı. Ardından rehberde Sevdö diye kayıtlı olan Sevde'yi aradım.

"Alo..Alo..Sevde ?"

"Ahh şükürler olsun çok sıkılmıştım. Aradığın çok iyi oldu. Naber?"

"Iyiyim yani sanırım. Şey..Serhan mesaj attı."

"Numaranın onda ne işi vardı ki ?"

"Rehberlikten almış. Sen bunları boşver. Imm..Bizi sinamaya çağırıyor. Ne dersin ?"

"Ciddimisin sen ?! Sana ezik diyen biri ile sinamaya gitmek istediğinden eminmisin ?"

"Ya haklısın ama canım sıkıldı hazır çağırdı bizi itiraz etmesen de gitsekk ? Emin ol benlik bir sorun yok."

"Bak eminmisin ? Orda yine ezik gibisinden birşey söyler de canını sıkarsa ?"

Bu kızı cidden çok sevmeye başladım. Beni düşünen bi insan. Geçen sene falan söyleseler inanmazdım.

"Yoo..Benim için sorun yok. Alışkınım biliyosun. Ve öyle birşey derse pişman ederim merak etmee."

"Peki o zaman haber ver bir..bir buçuk saate çıkalım."

"Yepp hemen haber veriyorum. Sinamada görüşürüz."

"Görüşürüz.."

Dıt..Dıt..Dıt..Dıt..

Hemen Serhan'a mesaj atıp bir buçuk saat sonra sinamanın önünde sözleştiğimizi haber verdim. "Bir buçuk saat sonra sinamanın önünde ol." Biraz emri vaki ama olsun. Kendisi teklif etti sonuçta.

Gardropuma koşup her zamankilerin aksine kırmızı bir sweatshirt giydim altına buz mavisi dar kotumla koluma bileklikti saatti dizmem bir oldu. Saçlarımı düzeltip Siyah, kırmızı, krem şeritli beremi takıp ayna da kendime son bir kez baktım. "Taş gibi oldun bee." dedi içimdeki egoist sürtük. Çantamda sakladığım bir paket sigarayı ve çakmağı cebime attım. Ve çantamda olduğunu bile unuttuğum parfümü üzerime boca ettim.

...................

Sinamanın önüne geldiğimde Sevde ve Serhan beni bekliyordu. Aman ne güzel. Konuşma fırsatları olmuştu. Hemde benim yüzümden. Çok güzel. Süper.

Nerde kaldın nazlarına aldırış etmeden filim seçmek için sinamanın afiş bölümüne gittim. Korku, komedi, dram, dans...Bir ton filim vardı. Biran korku olsun diye haykırdım. Itiraz etmediler. Gişeye yönelip en arkadan üç bilet aldık. Para vermeye çalıştıysam da Serhan bunlar benden diyerek para kabul etmedi. Sevde'yi etkilemeye çalışıyor kesin dedim kendi kendime. Filim başlamak üzere olduğundan hızlıca salona geçtik.

...................

Filim aşırı ani sahne ve kan içeriyo öggh...Hele o gözlerinden kan akan ve ayni zamanda arapça birseyler bağıran kadını görünce istemsizce yanımda oturan Serhan'a sarıldım. Yani elimi omzuna attım. Rezil oldum. Dalga geçecek. Yine. Ve yine.

Beklemediğim bir tepkiyle;

"Ahaha..Korkma be hiçbiri gerçek değil. Sadece efekt. Ama korkuyorsan bana sarılabilirsin ?"

Ne..Ne..Ne dedi. Ne..Ben yanlış mı anladım. Bana sarılabilirsin mi dedi. Ne..Ne..

"Ç-çok korkarsam sarılırım. T-teşekkürler.

"No problem" dedi o sexy sesiyle. Alllllahım. Mutluluk. Sevde'yi unutmuş durumdayım. Ama elimde değil.

Çıkan ilk korkunç sahnede Serhan'ın kollarına sarıldım. Sinamada olmamıza rağmen bastı bir kahkaha. "Güleceksen çekiyim ellerimi ?!" dedim ve baya sinirliye benziyor olacağım ki korkarak "yoo komik geldi sadece birazda tatlı"

Amacı ne bu çocuğun ne yapmaya çalışıyo?! "Nefes alsın yeter" olarak mı düşünüyor acaba. Öyle düşünüyorsa cidden sıçtım.

............

Serhan'ın kollarında izlediğim film beni bir hayli yordu. Eve girer girmez kendimi yatağa attım. Ahh güzel bir uykuya ihtiyacım var. Rüyamda Serhan'ı görmezsem iyi.

Düşüncelerinizi yorum olarak yazarsanız çok mutlu olurum. Bölümlerin uzunluğu ile ilgili bir sıkıntı olabilir. Telefondan yazıyorum çünkü. Yorumlarınızı bekliyorum. :')