16.BÖLÜM: FARKLI PENCERELER

263 21 0
                                    


Oy ve destekleriniz için teşekkür ederim. Yazım yanlışları varsa maruz görün lütfen, ne kadar kontrol edersem edeyim illa ki gözden kaçabiliyor.

Hepinize iyi okumalar canlarım.

 ✨

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*

Masanın üstünde duran kadehime uzandığım sırada gözlerim bana yamuk bir gülümsemeyle bakan Çağan'daydı. Kendimi bir tüy kadar hafif hissederken böylesine huzur dolu bir akşamı daha önce hiç yaşamadığıma adım gibi emindim. Daha öncesinden de geldiğimiz bu tanıdık mekanda bir masaya oturmuş siparişlerimizin gelmesini bekliyorduk, görünürde diğer masalarda oturan insanlardan bir farkımız olmadığını bilsem de öyle hissetmiyordum.

Sanki bu koca mekanda var olan her şey ben ve Çağan içindi. Sanki çalan müzik, içeriyi aydınlatan ışıklar, mekanın eşsiz manzarası sadece bize özel olarak sunulmuş nimetlerdi ve en önemlisi, baktıkça içimin tanıdık bir sıcaklıkla dolmasına neden olan Çağan'ın sadece bana ait olduğunu bilmemdi. Bu, o kadar güzel ve öyle inanılması güç bir gerçekti ki aklıma her düştüğünde içimde hala bir şaşkınlık beliriyordu. Bu şaşkınlığımdan kurtulmamı sağlayan şey ise onun da bana karşı aynı hisler ve düşünceler içinde olduğunu bilmemdi. Tüm manzaraların yanında sönük kalacağı o güzel gülümsemesi ve yüzüne yansıyan memnuniyeti bunu anlamama yetiyordu.

"Böyle sustuğuna göre bir şeyler düşünüyorsun," dedi Çağan, doğru bir noktaya vurgu yapıp yapmadığını sorar gibi kaşlarını kaldırmış olsa da cevabı çoktan biliyordu.

"Aslında seni izliyorum," olağan bir tavırda omuzlarımı silktim, itirafım karşısında sanki inanamadığı bir şeyi duymuş gibi dudaklarını bükünce gülümsedim

"Sen bana bakarken susuyorsun, ben sana bakarken hep konuşmak istiyorum," Çağan söylediği şeye güldüğünde bu zıtlığa alışmış gibi başını sallıyordu. "Neyse ki sen dinlemeyi seven birisin,"

"Ama öyle herkesi dinlemem," dedim, arkama yaslanıp içkimden yudumlarken Çağan bu ciddiyetime karşın merakla kaşlarını çatmıştı. "Sadece ilgimin olduğu kişilere kulak kabartmayı severim,"

"Ben de ilginin olduğu biri olduğuma göre..." durdu, cümlesinin devamını tamamlamamı ister gibi gözlerimin içine bakarken kararsızmışım gibi başımı sallamakla kaldım. Bu tepkime karşın gülse de gücenmiş gibi bir bakış attı, bana oldukça tatlı gelen bu haline karşın dayamayarak ben de güldüm.

"İlgimin olduğu biri değil," elimdeki bardağı bıraktım, yumruk şeklindeki elimi çeneme koyarken Çağan dikkatle beni izliyordu. "İlgimin olduğu tek kişisin,"

Bana emin olup olmadığımı sorar gibi bir bakış atmasına karşın kararlılık içinde gözlerimi kırptım. Bir an sonra duyduklarının hazzı içinde güldü ve masanın üstünden uzanıp elini yanağıma koydu. Bana öyle bir bakıyordu ki içimde bir şeylerin erimeye başladığını hissediyordum. Yanağımın üstünde bir tüy gibi gezinen parmağını hiç çekmemesini dilerken aynı şeyi birbirine kenetlenmiş gözlerimiz için de diledim.

MESELWhere stories live. Discover now