M.A.W -4-

32 3 0
                                    

-Hanginiz açıklamak ister bu durumu? Neden bu salak yerde ve neden duvarı öpüyor?

-Biz de bilmiyoruz ki.

Birinin beni sarsmasıyla kendime gelmiştim. Henüz ayağa kalkacak kadar gücüm yoktu yine de hafiften uykum açılıyordu. Konuşmaya devam ettiler.

-Ben yoruldum. Biraz dinlenmek istiyorum.

Sonra bana ithafen konuştu.

-Yubin, okula gitmiyor musun?

Hafifçe kafamı kaldırdım.

-Ne okulu?

Birinin ayağını gözüme sokmasıyla yerimden sıçradım.

-Ne yapıyo-

Gözlerim şokla açıldı. Gerçek miydi? Gözlerimi kısıp baştan aşağı süzdüm.
Gülümsedi.

-Özledin mi beni?

-Abi?

-Abi mi? Herkes duymalı bunu. Bana ilk defa abi dedi.

İşin dalgasına vuruyordu ama umursamadım. Ayağa kalkıp ona sarıldıktan sonra ellerimi belinden ayırmadan, ciddi bir şekilde sordum.

-Ne işin var burada?

-Kız kardeşimin yanına geldim. Sevinmedin mi?

Kafamı sağa sola salladım.

-Sevindim ama onlar seni nasıl içeri aldı?

Onlar derken bir köşede bizi izleyen Yerin ve Chohee'yi gösterdim.

-Almadılar ki.

-Ne demek almadılar?

-Abin olduğumu söylediğimde beni eve girmeye çalışan bir sapık sandılar. Telefonu açıp fotoğraflarımızı gösterene kadar almadılar içeri.

-Keşke hiç almasaydınız,dedikten sonra abimin bana vurmasına fırsat vermeden oradan kaçtım.

            ×××××

Evden çıkmadan önce abimin benim yatağıma yatmış uyuyor olduğunu görünce dayanamayıp sarıldım. Aniden sarsılarak kafasını kaldırdı.

-Ne yapıyorsun?

Sorusunu duymazdan gelerek:

-Üstündekilerle mi uyuyacaksın?

Üstüne göz gezdirdikten sonra "hayır" dedi.

Sonra ayağa kalkıp beni kolunun altına aldı. Göz göze geldiğimizde:
-Kardeşimi okula bırakmak istedim olamaz mı?
Diyip güldü.

Cevap vermeden önüme döndüm. Kafasına koyduysa yapardı. Sırf bunun için ağzımı açıp yorulmak istemedim.

Okulun kapısından içeri girer girmez kolunu omzumdan attım. Bir şey demeden omzuma vurdu. Sanırım beni sınıfa kadar bırakmak istiyordu. Sorgulamadan onunla birlikte yukarı çıktık. 2. Kata geldiğimizde çaktırmadan Jaehyun'un sırasına baktım. Kafasını sıraya koymuş telefonla oynuyordu. Gülümseyip gözlerimi çektim.

3. Kata çıktığımızda abime dönüp konuştum.
-Burası benim sınıfımın olduğu kat sen git istersen.

Bana bakmaya tenezzül bile etmeden yürümeye devam etti.

-Sınıf arkadaşlarını görmem lazım,dedi ve başka bir şey söylemedi.

Benim sınıf arkadaşlarımı ne yapacaktı bu adam?

Make a Wish [excellent ver.]Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz