M.A.W -1-

45 8 0
                                    

Yerin sadece omzunu silkti ve beni umursamadan içeceğinin pipetiyle oynamaya başladı.

-Seninki,kuzenini de getirebilir mi diye sordu.
Sorgular bir biçimde ona baktım.
-Ve bana sormadın?
Gözlerini kaçırdı. Birkaç saniye sonra tekrar gözlerime baktı.
-Ne deseydim getirme mi? Adam akıllı dur yerinde.Az kaldı zaten birazdan gitmeye başlarlar.

Başımla onaylayıp az önceki köşeme geçtim. Parti ismini vermiştik ama o kadar sıkıcıydı ki. Resmen kendi organize ettiğim partiden çıkıp gitmek istedim. Daha düşüncelerim bitmeden insanların evden çıkmaya başladıklarını gördüm. Sevindiğimi belli etmeden ayağa kalktım ve onları geçirmeye başladım.

Çaktırmadan soluma dönüp kalkmış mı diye baktım. Arkası dönüktü ama üstünden neredeyse hiç çıkarmadığı kot ceketi görünce hâlâ oturuyor olduğunu anladım. Küçük adımlarla yanına gittim. Elimi omzuna koyup boğazımı temizledim. Acayip gergindim ve sesimin titremesinden korkuyordum.

-Bu akşam eğlendin mi?

NE! O NE SAÇMA BİR SORUYDU?!
Başımı öne eğip kendime kızarken ayağa kalktığını farkettim. Bu ne ara bu kadar uzamış-
Bana su veren çocuktu bu...

-Pek bir şey yapmadım ama evet eğlenceliydi.
Yanımdan geçerken hafifçe omzuma vurup:
-Doğum günün kutlu olsun doğum günü kızı. Unutmadan bir şey daha söylemem lazım.

Kaşlarımı çatıp gözlerine baktım.

Sanki,gülmemek için alt dudağını ısırmıştı veya ben öyle yorumlamıştım. Ki söylediklerinden sonra gerçekten gülmemeye çalıştığını anlamıştım.

- Oturduğum yerden seni izledim ve pastayı tüm tüm yuttuğunu gördüm.
Bunun son doğum günün olmaması için pastayı çiğnemeyi öğren lütfen.

Daha sonra sırıtıp acayip egoist ve şımarık birisi olduğunu belli edermişçesine 'hah' diye tabir edebileceğim bir ses çıkardı. Ellerini ceketin cebine soktu ve etrafı süzerek evden çıktı.

Şaşkınlıktan ağzım yere değecekti resmen. O bana ne demişti öyle?
'Son doğum günün' hayır hayır diğeri. 'Pastayı tüm tüm yutmak' hayır diğeri.

"Oturduğum yerden seni izledim"
Bunu aklımdan geçirmemle baştan aşağı buz gibi olmuştum. Neden bu cümle bende böyle bir etki yaratmıştı ki?

Beni mi izlemişti? Ama neden?
Belki o an yapacak başka bir işi yoktu sıkılmıştı ve beni görmüştü. Olabilirdi.

Ben düşüncelerimde kaybolmuşken  birinin beni sarsmasıyla kendime gelmiştim.

-Doğum günün kutlu olsun

Tanıdık sesle hemen yüzüne döndüm. Jaehyun bana dokunmuştu. Bana.Benim omzuma. Mutluluktan ağlayacaktım neredeyse.

-Teşekkür ederim. İyi ki geldin.

Bence gayet mesafemi korumuştum.Bir şey demedi gülümseyip beni kendine çekti. Ne olduğunu çözemeden ellerini boynuma götürdü.

-Ne yapıyorsu-
-Hediyemi verdim ve şimdi gidiyorum.

Elini çeneme koyup şirince bir gülümseme de hediye etti bana.

O,kapıdan çıkar çıkmaz koşarak banyodaki aynaya baktım.Hediyem dediği şey ucunda küçücük bir taş bulunan bir kolyeydi. Elimi kolyenin ucundaki taşa götürdüm. O kadar beğenmiştim ki asla çıkarmayacaktım bu kolyeyi.

Kolyeden başımı kaldırıp kendimle göz göze geldiğimde ne kadar mutlu göründüğümü farkettim. Jaehyun bu kadar küçük bir hareketle bile günümü güzel bitirmemi sağlamıştı. Yüzümdeki gülümsemeyi silme gereği duymadan banyodan çıktığımda evdeki gürültünün bitmiş olduğunu gördüm. Sadece ev arkadaşlarım Yerin ve Chohee'nin etrafı toplarken söylendiklerini duyuyordum.

Make a Wish [excellent ver.]Där berättelser lever. Upptäck nu