Louis gördüğümü fark etmişti ama bir şey olmamış gibi onu kolundan tuttum ve durdurdum."Louis bekle,dudağın patlamış nasıl oldu bu?Kim yaptı bunu?"dedim.Louis dudağına koydğum elimi çekip "Yok bir şey Kate,kapıya çarptım o kadar acımıyor bile"dedi.Benden bana bunu inanmasını beklemezdi değil mi.Ona endişeli ifadelerle bakarak "Louis bak ben senin en yakın arkadaşının.benden bir şey saklam lütfen" dedim.Louis "Hayır gerçekten bir şey yok"dedi.Yalan söylediği belliydi zaten.Ona baktım ve "Louis bak lütfen söyle ne olduğunu yalan söylediğin belli"dedim.Louis bıkkınlıkla bana bakıp "Kate sabahın köründe beni sorguya mu çekiyorsun?" Dedi.Normalde benle böyle konuşmazdı,alaylı konuşurduk birbirimizle ilk defa bu kadar ciddiysij sanki.Kaşlarımı çatıp at arabasına baktım ve "Tamam o zaman gidelim dedim"dedim.
Tabii ki bu işin peşini bırakmadım sadece şimdilik daha fazla gerilmeyelim diye konuyu kapattım.Arabaya bindik ve yolculuk boyunca hiç bana bakmadı bile.Bir şey yapmamıştım neye bu kadar tepki gösterdi anlayamadım.Ona bakarak "Diana ile işler nasıl?"diyip ortamı yumuşattım.Louis bana baktı ve "Diana ile iş yok ikimizde o günden sonra görüşmedik,bir anlık bir şeydi." Şaşırmıştım "Aranız benim yüzünden mi bozuldu yoksa?" Dedim.Hayır dünyanın benim etrafımda döndüğünü düşünmüyorum ama sonuçta onları gördüğümde tepki verdim.Belki o yüzdendir diye düşündüm.Louis "Hayır seninle alakası yok sadece konuşmuyoruz o kadar."dedi.Ona "Tamam o zaman"dedim ve çok geçmeden küçük restoranda geldik.At arabasından inmemizle bir kaç adamın bize doğru gelmesi bir oldu.
Hepsinin siyah takımları ve şapkaları vardı,şapkaları yüzlerinin yarısını kapattığı için hepsi birbirine banziyordu.Louis onları görünce beni geri itti.Galiba bir işe bulaşmıştı Adamlar Louis'in yanına geldiler ve içlerinden birisi kalın bir tonla "Hazırladın mı?"dedi.Neden bahsediyordu anlamadım belki ot ve ya uyuşturcu hatta kumar borcu bile olabilirdi.Louis bana doğru kafasına çevirdi ve "Kate sen içeri geç,ben geliyorum dedi."Ona kaşlarımı çattın ve "Sorun yok ben burada iyiyim".dedim.Tabii ki gidemezdim Louis'e bir şey yapabilirlerdi.Louis tekrar etti "Kate içeri geçer misin önemli bir olay yok".Dedi.Yine de onu duymamış gibi yaptım.Louis bana bakarken bir anda adma sesini yükseltti ve "Sizin tartışmamız dinlemeye gelmedik biz,parayı topladım mı diyoruz sana bugün son gündü."İşte korkuyorum olmuş meğeresem,hayır neden bana söylemedi yardım ederdim ona.
Şok geçirmiş endişeli bir şekilde adamlara bakarken Louis'in kolunu tuttum belki daha güvende hissederdi.Louis onlara bakarak "Henüz birleştiren edin ama en yakın zamanda ödiye-" derken daha sözünü bitirmeden adamlar "Kaç kere uyardık akıllanmamışsın bizimle geliyosum o zaman" diyip Louis'in kolundan ve ensesinden çekiştirmeye başladılar.Ben de onu olduğum yöne doğru çekiyordum ama benden sayıca çok fazlalardı elimdeki her şeyi bırakıp iki elimle Louis'in koluna tutunup tüm gücünü kullandum.Louis olduğum yöne doğru bir kaç adım gelince adamlar benim onu çektiğimi anladı. Louis "Kate bırak beni!Git hadi!" Diye bağırmaya başladı.Nasıl gidebilirsin ki.Adamların kullandığı arabanın oraya çok yaklaştık,Louis'i çekmeye devam ederken adamlardan biri gelip ellerimi Louis'ten çekti ve beni tüm gücüyle itti.Yere çok kötü düşmüştüm.
Louis "Kate!!"diye bağırırken ağlamaya başladığını fark ettim.Louis'i arabay bindirdiler,yerimden kalkıp arabanın peşinden koşmaya başladım,üstüm başım çamur halde olabildiğince koştum ve onu kurtarıcağımı bilmesi için "Louis seni almaya geleceğim."dedim.Ve koşmaya son verdim.Sokağın ortasında oturdum bir yandan göz yaşlarını silerken bir yandan da ne yapacağımı düşünmeye başladım.Kim bilir ne kadar korkuyordu hemen kalkıp kendi arabamıza bindim.Eve varana kadar ne yapacağımı düşündüm.Eve vardıpımız anda koşarak kapıyı tıkladım ve içeri girdim.Direkt olarak babamın çalışma odasına girdim ve "Abi bi bakar mısın" dedim titrek bir sesle.Abim hızlı adımlarla yanıma geldi ve telaşla "Ne oldu?" dedi.Ona olayı anlattım ve cidden çok sinirlendi.Sonra içeri girdim ve olanları abimin arkadaşlarına da anlattım,hepsi zaten Louis'i tanıyorlardı.Onlara adamların kılık kıyafetini anlattığında hemen kim olduklarını anladılar.Kumarhaneleri olan bir grup zenginin adamlarıymış.Herkes toplanıp evden dışarı çıktı bir kaç at arabası vardı zaten evin önünde.Ben de abimin olduğu arabaya binerken abim bana bakarak "Kate sen evde kal." Dedi.Kalmıyacağımı bildiği halde ona döndüm ve "Hiç bir şey yapmadan durmak istemiyorum,ben de sizinle geliyorum dedim."
