Kate'in yaşadığı döneme baş kaldırdığı,romantik ve macera dolu hayatına konuk olacaksınız❣️
Umarım hikaye hoşunuza gider,her yeni bölümde daha da sürükleyici bir hal alacak.
Hikaye ile ilgili yorumlarınızı ve eleştirilerinizi bekliyorum.
İyi okumalar❣️
Evdeki patırtı seslerine uyandım,son bir kaç gündür ev ahalisi oldukça telaşlılardı.Çünkü en büyük ablam sonunda evlenebileceği birisini bulabilmişti.Ee ne de olsa 19 yaşına gelmişti,evlenip çocuk sahibi olmak için en güzel yaştı hatta geç bile kalmıştı.Tabii ben öyle düşünmüyorum, çevremdeki çoğu kişi öyle düşünse de ben ve bazı arkadaşlarım bu konuda farklı düşünüyoruz büyüklerimize nazaran.Her neyse bir kaç dakika daha uyumak için tekrar gözlerimi kapatırken kapının tıklandığını duydum."Kate hadi kalk ve yardım et ablanın eşyalarını topluyoruz hadi." Evet günlerdir ablamın eşylarını topluyoruz,çeyizini hazırlıyoruz ve bunu yapmak için her seferinde yirmi kişi toplanıyoruz.Gerçekten bunu yapıyoruz,her neyse mecbur yardıma gidicektik derin bi nefes alıp"Tamam hazırlanıp aşağıya iniyorum." Dedim.
Yataktan zar zor doğruldum ve aynaya baktım, yüzümü buruşturmamak elde değildi, saçım başım dağılmış,yüzüm gözüm şişmiş bir şekilde uyandım her zamanki gibi.Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı yapmaya başladım o sırada Marry'i çağırdım.Kendisi benim kişisel yardımcım,her yere benimle gelir ama daha çok arkadaş gibi bir ilişkimiz var.Çok geçmeden içeri girdi "Kate yine çok geç kalktın annen içerde söylenip duruyor." Tabii ki söylenir "Marry annemin söylenmediği bir dakika bile yok,her neyse şu korseyi takmama yardım et." Korseyi Marry'e verdim ve uzun beyaz içliğimin üzerine koyup ipleri bağlamaya başladı.Korse giymeyi seviyordum,daha güçlü hissediyordum sanki.Kate çok geçmeden ipleri sıkmaya başladı "Ahh korse takmak çok çileli." Dedim.Marry daha da sıktıktan sonra korsenin iplerini düğmeledi ve bugünkü elbisemi uzattı.Tam anlamıyla bayılmıştım sarı,burgulu ve hafif kabarık bir elbiseydi.Giyip fermuarını çektikten sonra son kez saçımı düzeltip sonunda odamdan çıktım.
Odamdan çıkmamla tanımadığım misafirlerimin küçük bir kabile oluşturacak kadar çok olan çocuklarını görmem bir oldu.Hepsi evin bir yanından diğer yanına doğru koşuşturuyordu.Merdivenlerden hızlıca indm,çoğu akrabalarımız ve komşularımız buradaydı,hizmetliler ellerinde kıyafetler ve tabaklarla evin her yerinde koşuşturuyolardı.Annem ve arkadaşları misafir odasında oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı ben de onların yanına gittim.Annem beni gördüğü an "Kate bu saate kadar neredeydin kızım seni bekliyoruz?" Annem bu saate kadar uyuduğumu biliyordu gerçi ama neyse "Ne olcak anne uyuya-" derken annem birden gözlerini açıp konuşmaya başladı bana bakarak "Kate sen ablanların yanına git yardım edersin." Dedi misafirlere başımı sallayıp gittim.Tabii ki ablamların yanına gitmiycektim hiç birinin bana ihtiyacı yoktu,buradaki olay gelen misafirlerin oğulları için annemin beni beğendirmesiydi.
Misafir odasının yanında babamın çalışma odası vardı,oraya gidip bir kitap aldım ve arkaya bahçeye çıktım.Evin arka bahçesi çok güzeldi, tamamen yeşillik ve çiçeklerin olduğu bir yerdi.Asma salıncağa oturup sallanmaya başladım o sırada da kitabı okumaya başladım.Bir kaç dakika sonra arka bahçenin yan duvarından garip sesler gelmeye başladı,kaşlarımı çattım ve sesin geldiği yöne doğru gittim.Lanet olsun bıktım artık bu çocuktan Louis yine piçlik peşindeydi,bıktım bu çocuktan.Ablamın arkadaşı olan Diana ile öpüşürken yakaladım bu sefer.Louis abimin en yakın arkadaşı,benim de arkadaşım,kendisinin o kadar çok pis sırrını biliyorum ki eğer ailesine anlatıcak olursam,ailesinin ona vericeği en küçük ceza onu sürgün etmek olurdu.
Louis ve Diana'yı o halde görünce şok geçirdim,bi elimde kitap diğer elimde daha rahat yürümek için tuttuğum elbisem ile şaşkın gözler ve çatık kaşlarla onlara bakıyordum.Louis o kadar meşguldü ki yaptığı şeyle beni uzun süre fark etmedi.Diana'yı duvara yaslamış bi eliyle ensesini diğer eliyle de bacaklarını kavramıştı.Kahverengi saçları rüzgardan oraya buraya savrulurken tam pozisyon değiştireceği anda beni gördü.Gözleri kocaman açılmış,ve bi Diana'ya bir bana bakıp duruyordu.
