-29-

14.4K 1.4K 104
                                    

İki saattir verdiğim komutla birlikte sessizce birbirleriyle konuşan çocuklara baktım. Benden korkmuş ya da bana saygı duymuş gibi bir tavır sergilemeye başlamışlardı.
Tam 15 kişilerdi. 10 tanesi erkek 5'i kızdı. Kızların ağzı var dili yokken erkekler tam bir şebekeydi. İzin versem okulu birbirine katabilecek kabiliyete sahiptiler. 9-A dediklerinde hepsini 14 15 yaşında birer genç sanmıştım ama her yaştan öğrenci görmemle dumura uğramıştım. 8 yaşından 17 yaşına kadar öğrenci vardı sınıfta.

Son ders zili de çaldığında oturduğum sandalyeden ayağa kalkıp kimse sinıftan çıkmasın diye elimi kapıya uzatarak kilitledim.
Hepsinin yüzü bana dönmüştü. Konuşmamı bekliyorlardı.

" Müdürle konuşacağım. Diğer öğrenciler gibi sabahın sekizinde kalkmayacaksınız. Uykulu gözlerinizle maval maval suratıma bakmanızı çekemem. Canlı olmanız lazım. Öğlen 12 gibi bahçede toplanın. Dediğim gibi diğerlerine benzemem. Bir dakika geç kalanı antrenmana götürmem. "

Cümlem bittiğinde kilitlediğim kapıyı açarak dışarı çıktım ve beni bekleyen arkadaşlarımın yanına ilerledim.

Konuşmaya başlayacak olan John'u bakişlarımla susturup gülerek

" Eve gidince konuşursun John.. Bir an önce şu müdürün yanına gidelim. " dedim ve gülerek tamam diyen arkadaşımla birlikte önden ilerlemeye başladık. Geri kalan takımda arkamızdan gelmeye başladığında merdivendeni yarılamıştık bile...

●●●

" Rahat edeceğinizi düşünüyorum çocuklar. Her ne ihtiyacınız olursa olsun haber verin. İyi dinlenmeler "

Müdür bizi iki katlı okula yakın mustakil bir eve getirmişti. Fazla güzel bir evdi...

Tam gidecekken bir iki adımda yanina gidip durdurdum ve konuşmaya başladım.

" Daved bey , benim ders saatlerimi gidene kadar öğlen 12'ye alsanız olur mu ? "

Soruma ilk başta şaşırsa da tebessüm ederek kafasını sallayan müdür konuşmadan devam ederek

" Bu arada ben derslerimi sınıfta işlemeyeceğim. Haberiniz olsun. " dedim.

" Emin misin Luna. Biliyorsun başlarına bir şey gelmemesi lazım. " diyen müdüre göz devirdim. Benim ay tanrıcası olduğumu ve gücümun ne denli kuvvetli olduğunu bildiği halde söylediklerine bakarmısıniz... Uzatmadan kısaca kafamı olumlu anlamda salladım.

" Gücümle övünmeyi pek sevmem ama... Benim yanımda okuldakinden daha güvende olurlar. Emin olabilirseniz. "

Cümlem bittiğinde gülerek tamam diyip giden müdürün ardından kapısı açık duran eve doğru adımladım ve içeri girdim.

Oturma odası olduğunu tahmin ettiğim yerde oturan arkadaşlarımın yanına ilerleyip bende oturduğumda zor dayanan John konuşmaya başlamıştı.

" Eğlenceli geçti benim dersim. Bu iş hepimize iyi gelebilir bence... Sınıftaki herkes bana hasta kaldı.... Ah bayıldılar fiziki özelliklerime. " diyerek hepimizi güldüren John'dan sonra herkes dediklerini onaylamıştı.

" Bakın , sakın okulda bir casus olduğunu unutmayın! İnsanları fazlasıyla iyi gözlemleyin. Birinizin sınıfında bile olabilir. " diyerek neşeli ortamı gererek her zamanki gibi realist bir şekilde konuştuğumda teker teker beni onaylamışlardı.

Havanın git gide kararmasıyla birlikte neredeyse herkes odalarına dağılmaya baslamıştı. Bense acıktığımı hissederek mutfağa geçtim.

Kendime büyük bir sandviç hazırlarken bahçede tek başına oturan Evan'a takıldı gözlerim. Biten sandviçimle ve dolaptan aldığım iki kolayla birlikte mutfaktaki kapıyı açarak bahçeye çıktım.

KUTSANMIŞ VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin