Gecenin işlevleri dörde ayrılır

Start from the beginning
                                    

Belki de fazla düşünüyorumdur?

Kesinlikle. Sadece rahat hissetmek için girmiştir. Uzun süre düşünmeye gerek yok.

En iyisi film izlemek olurdu. Duştan çıktığında karşılaşacağı güzel bir ortam hazırlamak onu mutlu ederdi. Ortada karışık atıştırmalıklar ve kek olan bir sehpa bulunsa hoş dururdu bence.

Ama hayır. Keki Jimin ile birlikte yapacaktım. Vakit geçirmeye ve eğlenceli dakikalar yaşamaya ihtiyacı vardı.

Televizyonun yanında durup göz almayan, loş, sarı renkli abajuru açtım ve büyük lambaları kapatarak güzel bir hava katılmasını sağladım. Salon çok güzel görünüyordu.

Bu ortamı genelde tek başıma film izlediğimde ya da kar yağdığında yapardım. Çok güzel ve rahat hissettirirdi bana. Umuyorum ki bu Jimin için de geçerlidir.

Yalnızca kek yapmak için Jimin' i beklemeye başlayalı 15 dakika daha geçmişti. Tamı tamına bir saattir yukarıdan su sesi geliyordu.

Baksam yanlış anlar mıydı?

Onun yanlış anlaması oma bir şey olma ihtimalinden daha önemli değil Jungkook.

Yavaşça omu beklerken kendimi saldığım koltuktan kalktım. Merdivenleri teker teker çıkarken bir elimi de trabzana yerleştirdim.

Odama girdiğimde yatağın üzerine koyduğunu gördüğüm kıyafetlere göz gezdirdim. Bej renginde bol kısa kollu bir sweatshirt and kısa alt yerine uzun siyah bir eşofman. Ona biraz büyük olacak gibi görünüyordu ama olsun. Rahat etmesi yeterliydi.

Yavaşça su sesi gelen kapıya yaklaşıp parmaklarım ile kapı çalar gibi tıklattım. "Jiminie iyi misin? Uzun süredir içeridesin?"

"Oh! Sorun yok. Uzun kaldığım için üzgünüm."

"Hayır bebeğim bunun için özür dilemene gerek yok. Fakat uzun kalmanın sebebi ne? Bir şey mi oldu?"

"Sadece biraz dalmışım Jungkook. Endişelendirmek istememiştim." burun çekme sesi ile sıkışan nefesini duyduğumda anlamıştım.

Ağlıyordu.

Bunu dile getirmem iyi olmazdı. Ağlayan birisiyle konuşmak her zaman daha fazla ağlatırdı. Anlamamam için su açıktı fakat anlamıştım. Ve üzerinde durmayacaktım.

"Anladım. Bornoz küvetin dışında solunda. Kolunu uzatarak alırsın."

"Tamam Kook. Teşekkür ederim."

Yavaşça kapının önünden ayrıldığımda odamda köşede bulunan minik balkona çıkmıştım. Soğuk mermere dayadığım kollarım ile gökyüzünün lacivertliğini izliyordum.

Dolunay gecenin en tepesinde güneşten aldığı loş ışığını yansıtırken hafif esen rüzgara bıraktım kendimi. Gözlerimi kapatırken saçlarımı havalandıran rüzgar içimi serinletiyordu.

Bir süre kaldım dışarıda. Kollarımı dirseklerimle mermere dayayarak eğilmiştim. Gecenin harikalığı ile yalnızdım.

Gece eğer 10 yaşındaysanız ailenizin zorla uyutmaya çalıştığı an,

15 yaşındaysanız herkesin sizin sorunlarını ergenliğe bağladığı ve bu yüzden kendinizde olmayan sorunların yavaş yavaş sizi düşürdüğünü hissettiğiniz zaman,

// NUDE \\ JikookWhere stories live. Discover now