Bölüm 7 "Kaza"

280 28 42
                                    

Yıldız Sokağı

Bölüm 7 "Kaza"

Önde Sude hemen arkasında ben bizim apartmandan çıkıp çaprazımızda ki Neriman teyzelerin apartmana giriyoruz. Yine tırnak yeme alışkanlığımın gelişine ramak kaldı. Merdivenleri tırmanırken bir yandan da tırnağımı kemirmemek için zor tutuyorum kendimi.

"Bence çok saçma bir plan bu. Ayrıca çok da riskli ! Sude ! ... sana diyorum!"

Sude merdivenleri çıkarkan omuz silkti. "Sen bu evleri sabote etmek istemiyor musun? E Akın abinin bilgisayarının şifresini de görmüşsün. Tamam işte! Ev sahiplerinin numaralarına ulaşırsak tamamdır bu iş. Gerisini bir şekilde hallederiz artık."

O bir şekilde nasıl olacak onu da anlamış değilim. Ev sahiplerini arayıp ne diyeceğiz? "Bu evi kiralayamazsınız !"

"Niye?"

"Çünkü kiralayacak adam evde hint keneviri yetiştirecek" mi? Hayır ne diyeceğiz adamlara? Akın abi dururken niye bizim dediğimize inansınlar? Oof.. of !

Yine de kıyın kıyın Sude'nin arkasından gitmeden de yapamıyorum. Allahım nolur şu işin içinden bir çıkalım.

Neriman teyzelerin kata geldiğimizde Sude hemen zile bastı. Gayet rahat bir eliyle ayakkabısını çıkartırken bu garip genişliğine anlam veremeyerek yüzüne bakıyorum. Sırıtıp "Rahat ol ! Hallederiiiz" derken iyice sinirlerimi hoplattığının farkında mı acaba? Ayrıca nasıl rahat olacağım ki ben? Bir daha Akın abiyle görüşmem, konuşmak zorunda kalmam diye düşünürken adamın yatak odasına girmeyi planlıyorum (!)

Neriman teyze kapıyı açtığında önce şaşkınlıkla ikimizin suratına bakıyor "Derya ...Sude..."
sonra da telaşla yerinde kıpırdanıyor.

"Ay noldu? Leman'a bir şey mi oldu? Yoksa İkbal'in tansiyonumu çıkmış yine? ... Eyvah Akın da evde değil! ...Hemen arayalım gelsin! ...Hastaneden mi aradılar sizi?"

Kadın haklı tabi. Ben en son çocukken gelmiştim Neriman teyzelere. Sağolsun ruh hastası abim kendi düşmanlığına bizi de dahil ettiği için anneler dışında pek gidiş geliş yaşanmazdı aramızda. Şimdi böyle beni kapı da görünce telaşlandı.
Hemen yanındaki portmantodan telefonuna uzanırken Sude de içeriye girip telefonu elinden alıyor.

"Yok Neriman teyzeciğim. Kimseye bir şey olduğu yok arama Akın abiyi. Biz evin anahtarlarını almayı unutmuşuz da kaldık ortada öyle. Annemler gelene kadar sen de oturalım dedik... Girelim mi? "

E ayakkabılarını çıkarıp girdin bile. Neriman teyze gülerek Sude'nin omzunu sıvazlarken ben de yüzümde tuhaf bir gülümsemeyle kapı pervazında kalakalıyorum nedense.

"Ay aman kızlar ne korkuttunuz beni ! Girin tabi ki şansınıza kakaolu kekte yapmıştım, sıcak sıcak daha yeni çıkardım fırından. Bir de çay demleyelim... Leman'la İkbal de beklesin dursun hastane sırasında... Derya... niye dikiliyorsun kızım girsene içeri."

Ayakkabılarımı çıkarırken ürkek kuş gibiyim sanki Neriman teyze elini beline koyup "Ben niye geldiğinizi biliyorum sizin ! Pis yalancılar!" diye üstümüze atlayacakmış gibi hissediyorum.

Paranoyak mı oldum ben acaba ya? Çünkü dünyanın en tatlı insanı Neriman teyzeyi bile böyle hayal ediyorsam...delirmeme epey az kaldı.

Ayakkabılarımı çıkartıp koridor boyunca ilerleyerek salonda ki ikili koltuğun ucuna ilişiveriyorum. Neriman teyze mutfağa gidip çay koyarken Sude'ye bir şeyler söylüyor ama pek dinleyecek durumda değilim.

Yıldız SokağıWhere stories live. Discover now