7| Bu Yüzden Aramadım Kimseyi

1.8K 194 359
                                    

Bazı güzel anlar insanın yüreğinde bahar aylarında güzel kokan çiçekler gibi yeşerip umut olurken, bazı anlar ise kabus gibi kalbin tam ortasına çakılan bir kazık misali nefes aldırmaz; hareket ettikçe acıtır dururdu. Xiao Zhan'ın yüreğini kaplayan güzel anılar ise kalbinin tam ortasına çakılan kötü anılar yüzünden solmuş ve ardından silinip gitmişti.

Artık güzel anılar yüreğine uzak geliyordu. Çünkü insan güzel anılarını çok geç hatırlar, belki de hiç hatırlamazdı. Ancak kötü anılar hafızamızda eski bir kaset gibi döner dururdu. Üç yıl boyunca ailesine göre kaçıp başını dinlediği, ancak kendisinin bir tutsak olarak gördüğü Amerika'da her gece Yibo'nun beraber seçtikleri takım elbisenin içinde kendisine dünyanın en kötü insanıymış gibi bakışını unutamamıştı. Sanki çok büyük bir günah işlemişti ve Yibo da bu ana şahit olmuş gibiydi.

Şimdi düşündüğünde Yibo ile geçen o kadar güzel anıları vardı ki her birini eski fotoğrafları gördükçe hatırlıyordu. Yibo üniversitedeyken kendisinin aksine motor ve kaykay kulüplerine katılmış, oldukça başarılı faaliyetler göstermişti. Zhan ise o dönemler okuduğu bir kitabın karakteri yüzünden yan flüt diye tutturup çalamasa bile gürültüsüyle tüm sınıfı çileden çıkarıyordu. En çok da Yibo'nun yanında çalmaya çalışırken notaları kaçırışına, yanlış üfleyip korkunç sesler çıkarışına rağmen Yibo'nun sesini çıkarmadan Zhan'ı dinleyişi hâlâ zihninde bir yerlerde yaşıyordu.

Hatta kulüpler arası yarışmalarda Zhan'ın deli cesareti yüzünden bir kez bile düşünmeden katıldığı yarışmada, notaları kaçırıp tiz ses çıkararak yan flüt ekibinin düzenini bozduğu için kendisiyle alay eden çellistlerle kavga etmek amacıyla müzik bölümünü bastığında sinirini Yibo haricinde kimse dindirememişti. Yumruklarını birkaç kez Yibo'nun göğsüne geçirip sonrasında başını yine aynı göğse yaslayıp ağlama krizlerine girdikten sonra galerinin çatı katına çıkıp Yibo ile beraber gece yarısına kadar resim çizmişlerdi.

O günden sonra ise Xiao Zhan bir daha yan flüt çalmamıştı.

Yarışma gününde Zhan'ın sahne ortasında mükemmel bir ciddiyetle duruşunu alayla kameraya alan Cheng'in çektiği fotoğraf şimdi Zhan'ın elleri arasındaydı. Zhan sahnede duruyor, Yibo ise en önden ifadesiz yüzüyle onu izliyordu.

Belki de o yüzde gördüğü ifadesizlikten daha fazlasıydı.

Zhan o an sırtını arkasındaki yatağa yaslayıp derin bir nefes aldı. Yere oturmuş Cheng'den bin bir zorlukla aldığı fotoğrafları inceliyordu. Yibo'nun Yuan'ı eve, dadısına bıraktıktan sonra konuşmak için geldiği gece Yanli'nin endişeli sesi yüzünden hızlıca birbirlerinden ayrılmış, Zhan aceleyle Yibo'yu arka kapıdan çıkardıktan sonra ablasına kapıyı açıp krizi atlatmışlardı. Ancak Zhan'ın hesaba katmadığı çok büyük bir şey vardı.

Yibo arabasını atölyenin önüne park etmişti ve Yanli o evin en zeki çocuğuydu; İçeride Yibo'nun olduğunu elbette biliyordu. Yibo'nun bağırışını tüm sokak duymuştu. Lakin genç kızın duyduğu son cümle, "Senden nefret ediyorum Xiao Zhan!" olup ardından içeriden birkaç eşyanın kırılış sesini duyunca birbirlerine zarar verdiklerinden korkarak Zhan'a seslenmek zorunda kalmıştı.

Yanılmadığını da düşünüyordu. Çünkü kardeşi kapıyı açtığında gözleri ağlamaktan dolayı kızarmıştı. Zhan ablasına hiçbir şey söyleyemiyordu. Yanli ise kardeşinin nişanlısıyla büyük bir kavga ettiğini düşünerek kardeşine sarılıp eve kadar elini tutarak eşlik etmişti. Ancak Yanli yanılıyordu.

Eğer biraz daha geç kalsaydı, Belki de Zhan üç yıl boyunca kendisini kambur eden tüm yükünü haykırıp Yibo'ya istediğini verecek, ona her şeyi anlatacaktı. Zhan'ın düşüncesi buydu.

Bu Yüzden, | Yizhan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin