bölüm yirmi beş²⁵

Start from the beginning
                                    

Tek solukta söyledi. Birleştirdiği ellerini ayırıp saçlarından geçirdikten sonra gözlerini bana çevirmeden hemen önce nefesini vererek sırıttı.

"O gece orada kalmayı tercih edip Dejun'a merak ettiğin her şeyi sorabilirdin, sana her şeyi anlatırdı
ve ağzımdan bir şeyler çıkmasını beklemek zorunda kalmazdın."

Dejun'un dün geceki çocuk olduğunu anladığımda dediklerinin devamını getireceğini bilsem de araya girme gereği duydum.

"Ama yapmadım Jeno."

Jeno aralık dudaklarını kapatarak bana döndüğünde belki de ilk kez bu kadar açık konuştuğundan olsa gerek, yüzünde garip bir ifade vardı.

"Yapmadım çünkü ben sana olan tüm bu şeyleri senden duymak istiyorum, başkalarının yorum kattığı cümlelerden çok senin gerçeklerine ihtiyacım var."

Kalp atışlarımın anormalleşmesini umursamamaya çalışarak hâlâ bende duran gözlerine bakmayı sürdürürken, "Üstelik senin yanındayım çünkü ben..." ,diye devam ettim ve yutkundum.

"Ben de senden hoşlanıyorum. Seni merak ediyorum, gözlerimin önünde olsan dahi aklının nerede olduğunu ya da düşüncelerinin bu sefer sana ne anlattığını merak ediyorum."

İfadesinde meydana gelen büyük değişikliği gördüğümde durmadım.

"Bu seni rahatsız etmemeli çünkü bu...
yapmaya engel olmadığım ve olmayacağım bir şey."

Göğsüm hızla inip kalkmaya başladığında bu kadar açık konuşmama karşılık büyük bir çekingenliğin bedenimi sardığını hissettim.

"Min Sung uyuşturucu bağımlısıydı."

Onu ikna ettiğimi anlamamı sağlayan sakin ses tonu ile beraber dudaklarının arasından ayrılan cümle üzerine duraksadım.

Mezarlıktaki gün ilk defa duyduğum bu adın üzerinden geçeli olmuştu ve ikinci defa onun ağzından bu ismin çıktığını duyuyordum. Çok fazla anmaması, bu işin göründüğünden daha farklı olduğunun diğer bir kanıtıydı belki de.

"Parasını torbacısına yatırıp duruyordu ve bir gün
hiç parası kalmadığında bana geldi."

Jeno, arka çaprazında kalan ödül köşesini işaret ettiğinde gözlerim hâlâ orada yaslı duran fotoğrafa kaydı. Zaten onun da fotoğrafı imâ ettiğini, cümlelerine devam ettiğinde anladım.

"Beşimizin arası çok iyiydi ancak ben Min Sung ile daha iyi anlaşırdım, zaten uyuşturucu işini sadece bana anlatmıştı. Borç isteyeceği zaman geldiği ilk kişi de bendim, bu yüzden borç istediğinde onu geri çeviremedim."

Gözlerimi fotoğraftan alıp ona döndüğümde o zamanları bir kez daha yaşıyormuş gibiydi ifadesi, fotoğrafı işaret etmeyi bırakarak tekrardan bana baktı.

"Bu sefer son olacağını söylediğinde ona inanmak istedim. Aradan zaman geçti ancak o hâlâ aynıydı. Tanıdığım Min Sung'dan çok farklıydı ve aramız eskisi gibi değildi. Ben de ondan uzaklaştım. Evet, uzaklaştım çünkü tehlikeli işleri etrafına zarar veriyordu artık."

Böyle bir durumda olsaydım ben ne yapardım diye düşünmekten kendimi alamazken sadece sorunun kaynağından uzaklaşmanın o sorunu çözemeyeceğini bildiğimi fark etmekle yetindim.

there is a superhero in our school 英雄 jenoWhere stories live. Discover now