Yalan söyleyen elf

Start from the beginning
                                    

"Sanırım evet. Az önce onun sürüsünden bir kurt plak dükkanının sahibine saldırdı. Genç bir elf onu durdurmasaydı o adamı öldürebilirdi."

Chanyeol duyduklarıyla birlikte parmaklarını tezgahın üzerinde hareket ettirmeyi bıraktı. O an olayı daha da derinlemesine düşünmesi gerektiğinin farkına varmıştı. Jongin ve Baekhyun liderliğe saygısı olan, dört ırkın bir arada yaşamasını isteyen ve asla birini öldürmek istemeyecek kişiler olabilirlerdi.

Ama kendisi gibi dört ırkın bir arada yaşama fikrine karşı çıkanların olduğunu elbette biliyordu. Sadece birisinin veya birilerinin böylesine büyük bir olayı gerçekleştirip, anlaşmayı bozacak bir şey yapacağını asla düşünememişti. Şimdiye dek suçladığı sadece liderlerdi ama asıl suçlu onlardan birisi olmayabilirdi. Baekhyun o adamın boynunu ısırmamış ve Jongin o adamın göğsüne pençelerini geçirmemiş olabilirdi. Aynı şekilde yabancı birisinin, sınırlarına saldırıp zayıf bir askerin üzerindeki ok ve yayı çaldığını söyleyen elf tamamen yalan söylüyor olabilirdi de.

"Dükkan sahibine saldıran kurt kim? Kimliğine erişebildin mi?"

Onaylayıcı bir ses çıktı hattın diğer ucundan.  "Seni arama nedenim de bu aslında çünkü çok şaşıracağına eminim. Dükkan sahibine saldıran kurt Kim Jongin'in kardeşi, Kim Kyungsoo. Onu durduran elf ise Oh Sehun'un kardeşi. Birlikte bir arabaya bindiler şimdi onları takip etmeye devam ediyorum."

Chanyeol ani bir kararla başını iki yana salladı. Sehun ile anlaşma yapmıştı ve Luhan'ı bu şekilde takip ettirirse ve eğer lider elf bunu öğrenirse, her şey daha da kötüye gidebilirdi. Sehun'un yardımına ihtiyacı vardı ve bunu kaybetmek istemiyordu.

" Onları takip etmeyi bırak Jongdae. Sadece Byun Baekhyun'a odaklan."

"Ama--"

"Dediğimi yap!" dedi, sesini yükselterek.  Ardından çağrıyı sonlandırıp telefonunu tezgahın üzerine bıraktı. Eline kendince büyük bir fırsat geçmişti, bunu kullanabilirdi ancak tek başına hareket etmediği için bunu Sehun ile konuşması gerekiyordu. Belki de elfin kardeşi büyük bir tesadüfle orada değildi, bilerek saldırıyı engellemiş ve dükkan sahibinin canını  bir nedenden ötürü kurtarmıştı. Banyodaki genç adamın onun adıyla bağırdığını duyduğunda sıkıntılı sorularını, düşüncelerini ve ucu Sehun'a dayanan kötü fikirlerini boş vermeye çalıştı.

Baekhyun ile konuşmaya çalışarak oldukça kötü bir güne merhaba demişti ve bunu daha da kötüleştirmek istemiyordu. Dudaklarına kondurduğu sahte bir gülümsemeyle banyoya girdiğinde, birkaç dakika önce onu arayıp durum raporu veren adam kurt adam ve elfi verilen emir üzerine takip etmeyi bırakmış ve karşısına çıkan ilk kahve dükkanının önünde arabasını durdurmuştu. Chanyeol'ün neden birden bire ona bu işin peşini bırakması gerektiğini söylediğini anlayamamıştı. Zihnindeki düşüncelerle sıranın kendisine gelmesini beklerken bir yandan atıştırmalık herhangi bir şey isteyip istemediğine karar vermeye çalışıyordu.

Her şeyi baştan düşünmeye başladı. Dükkana giren dişi kurt birkaç dakika sonra çıkıp gitmişti ancak diğeri orada kalmaya devam etmişti. Dişi kurt acelesi var gibi koşarak caddenin karşısına geçmiş ve kısa bir süre sonra gözden kaybolmuştu. Öylesine hızlı hareket etmişti ki Jongdae onun kimliğini tespit edememişti. Peki ya elf, diye sordu kendi kendine. Aslında takip ettiği oydu öyle değil mi? Chanyeol onun hastalığının ne olduğunu bulması için Jongdae'yi görevlendirmişti, bu yüzden Luhan'ı günlerdir izliyordu. Elf, o iki kurttan yaklaşık yarım saat önce plak dükkanına gelmişti. Tesadüf olması oldukça normaldi. Ancak ona yardım etmiş olması normal değildi. Barış imzalanmadan önce kurtlar ve elfler diğer ırklara göre birbirlerine karşı acımasız ve düşmanca yaklaşım sergiliyorlardı. Barışı imzalayan son ırk onlardı, birbirlerinden en uzak yerlerde yaşayanlarda onlardı.

REDWhere stories live. Discover now