Güneş: Yüzümü Denize döndüğümde muck off rezil oldum

Enes: " Yuh burda aile var "

Berk: " Napıyorsun lan sen "

Güneş: " Napıyormuş "

Demir: " Seni öptü abilerinin yanında "

Güneş: " Siz benim abim mişsiniz gibi davranmayı kesin ayrıca o ne öyle kıskanmış gibi yapmalar bana o rolleriniz sökmez ben sizin oyunlarınızı da biliyorum rollerinizi de hem ayrıca ne var onda öptü beni hala hala " Diyip Denizi kendime çektim ve dudağına yapıştım ( Ayıp jojum ayıp günah )

Deniz: Ben konuşmama hakkımı kullandım derken Güneş beni kendine çekip dudağıma yapıştı ( Birde anlatıyor saygısız)

Güneş: Abimler ayı görmüş gibi bize bakarken bende Denizden ayrıldım oh iyi oldu size

Enes: " Artık eve gitmek istiyorum yoruldum, açım ve uykum var aynı zamanda . Dedikodu saatim geçti "

Emre: " Hadi çıkalım " diyip biz hastaneden çıktık arkamızdan yavşaklar gurubu geliyordu ( Yavaşaklar gurubu dediği güneşin abileri yani )

Berk: " Güneş bizimle geliyorsun demi "

Güneş: " Sen benim anlıma baksana enayi mi yazıyor "

Berk: " Polise giderim 18 yaşın altındasın bizimle gelmek zorunda kalırsın hadi zorlama bizi "

Güneş: " Hele öyle birşey yapın darp raporu alırım hayla vücudumda izleri var belki ömür boyu o kemer izleri kalıcak ayrıca ben sizinle gelipte niye hayatımı bahvedeyim ki he sizinle geleyimde sinirlenince beni dövün yok ya karşınızda o eski salak Güneş yok siz beni dövün dövün çocukluğumu içine sıcın sonra sizi afedeyim yok ya ben sizi bir kere affettim ya dedim ki geçmişim güzel değil di geleceğim güzel olsun ama nerede size birşey söylimı iyi ki o gece evden kaçmış bak bana değer veren üç kardeş ve beni seven bir sevgilim oldu , bana şartsız iyilik yapan bir ablam oldu" . dediğimde başlarını öne eğdiler neyse onları umursamayıp arabaya bindik ah binmez olsaydık Enes cırcır böceği gibi konuşmaya başladı birde hastanenin kantininde çekirdek almış onu citliyordu

Güneş: " Az bana da ver be insafsız"

Enes: " Al dermişim "

Güneş: " Bak Enes seni döverim çiti çiti seni döverim"

Enes: " Tamam be al ne kızıyon hala hala ya bi şakada yapamazmıyım "

Güneş: " Bana yapma " diyip çekirdek çıtlamaya devam etik . Neyse işte öyle böyle eve geldik ilk Ahu ablalara geçtik yemek hazır olduğu için ellerimizi yıkayıp sofraya oturduk sohbet etmeye devam ettik

Abileri ne dönelim :)

Demir: " Haklı ne dese haklı bizi istemiyor"

Berk: " Mert çabuk şu arabayı takip et Güneşin kaldığı yeri öğren "

Mert: " Tamam abi ben gidiyorum " diyip koşarak birtane korumanın arabasına bindim çünkü Güneş benim arabamı tanıyor ve Güneş in bindiği arabayı takip etmeye başladım . Sıcaklayıp camı açtım . Açmaz olaydım arabanın içi çekirdek oldu hayır anlamıyorum çekirdek arabada yiyorsun niye çöplerini poşete atmıyorsun camdan dışarı atıyorsun . Neyse işte öyle böyle geldiler eve Allah'tan dizilerdeki gibi önümü tır yada komyon kesmedi de arabayı kaybetmedim . Arabayı park edip arkalarından gitmeye başladım apartmana girince çok fazla dikkat çekmeyeyim diye önlerine geçtim asansörün düğmesine bastım onlarda arkamdan geldiler Güneş ilk başlarda asansöre binmek istemedi , Güneşin karanlık fobisi var o geceyi hiç unutmam neyse işte Güneşi zar zor asansöre bindirdiler hemen şapkamı düzelttim Güneşlerin ineceği kata bende onlarla indim . Daire 15 he tamam hadi ben kaçar . Arabaya geldiğimde hemen abimleri aradım . Açtığın da hemen evin adresini söyledim

Güneş: 6 yaşında
Berk: 21 yaşında
Demir: 19 yaşında
Mert: 17 yaşında
Umut: 15 yaşında

Yazarın ağzından yani benim ağzımdan:)

Küçük kız o soğuk odasında , altına ince sermiş o ince örtüyle yatıyordu küçük bedenini ise incecik örtü kaplıyordu , örtünün altında kaybolmuştu adeta küçük kız . Çok korkuyordu gök gürültüsünden korkunun vermiş olduğu titreme bedenine sinmiş ti gök gürültüsü her seferinde daha sesli daha şiddetliydi küçük kız dayanamayıp. Mert abisinin odasına çıktı elinde ise bembeyaz bir ayıcık tıpkı küçük kız gibi bembeyaz ve temizdi ayıcık bu ayıcığı Mert abisi vermişti daha doğrusu . Küçük kız o ayıcığı Mert abisinin odasını temizlerken yatağının altında bulmuştu sol bacağında ve sağ kolunda hafif hafif sökükler vardı ama bunu umursamayıp Mert abisine sordu abişkom bu ayıcık benim olabilirmi diye . Ama ne yazık ki abisinden istediği yanıtı alamadı yada aldı ama o küçük kalbi kırıldı Abisi ona "Naparsan yap o ayıcıkta senin gibi her tarafında sökük var " demişti bunu duyan küçük kız sevin semi yoksa üzül semi bilemedi küçük kız . Küçük kız ayıcığı alıp kendi odasına indi . Küçük kızın kaldığı o oda o doğmadan önce depoydu o yüzden ip iğne makas gibi şeyler orda duruyordu küçük kız ayıcığını dikmeye çalışıyordu iğneyi ayıcığın her tarafına sokan küçük kız öyle böyle yapıp sökük olan tarafları dikmişti . İşte ayıcığın hikayesi . Mert abisinin odasına çıktı küçük kız abisi uyuduğu için kapıyı tıklatmadan içeriye girdi abisi yatağında mışıl mışıl uyuyordu abisinin koluna dokundu küçük aynı zamanda da narin parmaklarıyla " Abişkom yanına yata bilir miyim ben gök gürültüsünden çok korkuyorum , karanlık benim odam birde soğuk abi seni rahatsız etmem lütfen hem üşüyorum hem korkuyorum abi " dedi küçük kız abisi ise hiç acımadı küçük kıza " Ben seninle aynı ortamda zor duruyorum birde seni yatağıma mı alacağım " küçük kız gibi olan küçük kalbi kırılmıştı küçük kızın eline ayıcığını alan küçük kız aşağıya solana inicekti belki oraya inerese üşümez di çünkü evde her odalar sıcaktı , tek ona verilen oda çok soğuktu ama küçük kız bunu umursamadı sadece içinde saf bi sevgi vardı abilerine karşı onları sever ve kıskandırdı abilereri her sevdiği küçük kıza nefretle bakardı küçük kızı kendine sorardı ben çok çirkinim de abimler beni sevmiyor mu diye sorardı kendine ama o ne kadar tatlı olduğunu bilemezdi mavi koca gözleri , altın sarı saçları onu okadar tatlı ve sevecen gösterirdi ki . Etraf zifiri karanlık önünü göremiyordu küçük kız sadece dua ediyordu Allah'ım sen beni koru diye her adımında dua ediyordu . Merdivenlere geldiğini hiseden küçük kız yavaş ve temkinli bir şekilde aşağı inmeye çalıştı küçük kız ama ne yazık ki iki merdiven indi sadece diğer ayağını atacağı sırada uzun merdiven den anlamadı nasıl kaydı ayağı küçük kızın yavaş yavaş bilinci kapanıyordu abileri uyanmış aşağıya inmişler di abileri gördüğü manzarayla kendilerini suçladılar içten içe küçük kız ise kafasından kan akıyordu sanarsınız kofa ile boşaltıyorlardı kırmızı sıvıyı . Küçük kızın abileri dayanamayıp hastaneye götürdüler küçük kızı . Küçük kız çoktan o minik gözlerini yumuştu hayata karşı . Abileri onu hastaneye götürdükleri zaman doktor ona öldü demişti ama onun ölmeye hiçte niyeti yoktu ne kadar bedeni küçük olsa da o hayata kalmayı tercih etti . İki ay sonunda küçük kız komadan çıkmıştı . O günden sonra küçük kız abilerin den bir beklentisi olmadı ama hayla abilerine saf sevgi besledi .

80 oy

70 yorum

Merhaba yazım yanlışı olabilir veya saçmalamış olabilirim bunun için pardon yorumlarınız bekliyorum ...... 👼🏻🖤✨

Kanatsız MelekWhere stories live. Discover now